AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Türkiye’de çözüm süreciyle birlikte artık kan akmadığını belirterek "PKK ve uzantısı olan KCK hâla akıllanmış değil. Diyarbakır’da çocukları kaçırılan annelerin isyanını tarihe not etmek lazım. Terörü önleyecek olan bölgedeki bu tip çıkışlardır” dedi.
PKK terör örgütü tarafından çocukları kaçırılan annelerin devam ettikleri eylemin yeni bir dönem için başlangıç olabileceğini kaydeden AK Parti Manisa Milletvekili Özdağ, şöyle konuştu: “ETA terörünü İspanyol hükümetinin aldığı güvenlik tedbirleri değil Bask bölgesindeki insanların isyanı durdurdu. Milyonlarca insan sokaklara çıkarak terörü lanetledi. Bask halkı ETA’yı silah bırakmaya mecbur etti.
Zamanında PKK terörüne karşı bölgeden sesli tepki yükselseydi bugün çok farklı noktada olabilirdik. Geçte olsa bir avuç acılı annenin başlattığı bu hareket yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Aynı zamanda bir bombalı saldırıda dershane çıkışında evladı öldürülen Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat’ın da Mecliste yaptığı çıkış bir dönemin başlangıcıydı. Çocuklarımızı istiyoruz diye haykıran anneler aslında açılıma destek veriyor, AK Parti'yi destekliyorlar. PKK’yı da sözünü tutmamasından dolayı lanetliyorlar. Acılı anneler daha düne kadar PKK’ya, BDP’ye şimdiki adıyla HDP’ye destek verenlere de aynı zamanda mesaj veriyor."
Annelerin PKK’nın kendi projesine sadık olmadığını gösterdiğini anlatan Özdağ, şunları söyledi: "BDP’nin, HDP’nin barış sürecine sadık olmadığını gösteriyorlar. Süreç başladığında teröristlerin şehir dışına çıkması gerekiyordu. Silah bırakacakları söylenmişti. Bu da bölgede büyük umutlara neden olmuştu. Diyarbakır anneleri sınır dışına çıkışın olmadığına atıfta bulundu.
Terör örgütünün silah bırakmadığını, silahı bırakmak istemediğini gösterdi. Silah bırakma ve sınır dışına çıkma şartıyla başlayan süreç terör örgütü ve uzantılarının taahhütlerini yerine getirmemesine rağmen devam ediyor. Süreç Türkiye’nin büyümesi, demokratikleşmesi demektir. Yer altı ve yer üstü kaynaklarının Türkiye tarafından kullanılması, emperyalistlere mesaj demektir."
Örgütün sürece ihanet ettiğini anlatan Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "PKK militan devşirmeye devam ettiği taktirde örgütün öncelikle 77 milyon tarafından ikinci olarak ta Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşayan hatta HDP’ye oy verenler tarafından dahi mahkum edileceğinin göstergesidir.
Süreci örgüt başka türlü algılıyor, algılamaya çalışıyor fakat örgütün içerisinde de ben birkaç grubun olduğunu düşünüyorum. Bir yanda süreci destekleyen bir yapı, bir yanda içerisindeki yapıyı kontrol edemeyen bir örgüt. İçerisindeki birkaç şahin tarafından da manipüle edilmek istenen bir örgüt. Diğer yandan da egemen güçlerin ajanları tarafından manipüle edilmek istenen bir örgüt”
ÇÖZÜM SÜRECİNİ BARIŞ YÜRÜYÜŞÜ OLARAK GÖRÜYORUZ
İktidar olarak süreci barış yürüyüşü olarak nitelendirdiklerini kaydeden Özdağ, sözlerine şöyle devam etti: “Terör örgütün bu süreci barış süreci olarak değerlendirmesi gerekir. Terör örgütü bu süreci toparlanma, güçlenme, yeni alanlar kazanma meselesi olarak görüyorsa yanıldığını kısa süre sonra görecek. Annelerin bu tür eylemleri yarın ailelerin diğer bireylerine de dönecek.
Çünkü PKK ‘Silahlar konuşsun, insanlar ölsün. Bu acılardan da ben alan kazanayım. Ben bu acılardan siyasi rant devşireyim. Ben bu acıları akrabalara, aşiretlere yayayım’ istiyordu. Bu nedenle kan akmadığı sürece PKK ergeç mahkum olacaktır. Eğer Türkiye’de bir yandan devlet barış sürecine destek olduğu sürece bir diğer yandan güvenlik güçlerimiz sakin, sabırlı oldukları sürece Güneydoğu Anadolu’da Türkmen, Arap, Süryani ve Kürt’ü de hatta ve hatta düne destek olan PKK’lısı, BDP’lisi, HDP’lisi de barış ve çözüm sürecine destek verecek PKK’yı da mahkum edecektir. Birileri kandan rant devşirmek, birileri kandan mafyalık yapmak, birileri de kandan kaçakçılık yaparak o bölgede rant devşirmek istiyorlar.
PKK’yı kullanarak birileri haksız kazanç elde etmek istiyor. Çocukları kullanarak o bölgede siyasal güç olmak istiyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz. Bu noktada PKK’nın hain yüzünü teşhir ettikleri için annelere teşekkür ediyorum. Çocuklarının kaçırılması bu annelere karşı büyük bir ihanettir."
“BİZ VATAN MİLLET EDEBİYATI YAPMIYORUZ”
Başbakan Erdoğan’ın Almanya’da katıldığı Demokratik Türk Dernekleri Kurultayında ortamın ruhuna uyarak yaptığı ‘Tek devlet tek millet, tek bayrak, tek vatan’ vurgusunun çok doğru bir vurgu olduğunu belirten AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, “Süreçle ilgili endişelerinde yersiz olduğunu düşünmeye başladılar. Bugün bu teklerden rahatsız olanlar olabilir. Ama genel çoğunluk bu teklerden memnuniyet duymaktadır. Her milletin sembolleri, değerleri ayrıdır.
Türkiye’de PKK farklı milletler varlığını ortaya koymak, meşrulaştırmak istemektedir. Beraberinde simgeler yaratmaya çalışmaktadır. Bunlara da bu bölge insanı müsaade etmeyecektir. Biz bugün çözüm süreci noktasında, Türkiye’nin demokratikleşmesi, insan hak ve özgürlükler alanının genişlemesi noktasında her türlü kolaylığı sağlamaktayız. Bunlar birer lütuf değildir. Bunlar insanların hak ettikleri değerlerdir. Ama birileri hala demokratik özerklikten, hala ana dilde eğitimden, hâla ‘Kürdistan’dan’ bahsediyorlar. Bunlara müsaade etmemiz mümkün değildir."
Özdağ, tek devlet, tek millet, tek bayrak tek vatan demeye devam edeceklerini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "İhanete yol vermeyeceğiz. Birileri gibi vatan millet edebiyatı yapmıyoruz. Biz bu süreci sabırla yürütüyoruz. O nedenle PKK’nın bu çocukları bırakması gerekmektedir. Dağlarda eleman devşirmesi doğru değildir. Oralarda yol kesenlere halkın daha yüksek sesle sesini yükseltmesi gerekiyor. Ben annelere çok teşekkür ediyorum. Dağda bulunan PKK’lıların yüzde 40’ı 18 yaşından küçük. İnsanlar ölmemeli yaşamalıdır. Yaşama ve yaşatma aşkına birlikte gönül vermeliyiz. Aksi taktirde bedelini ödemeleri ağır olacaktır.”
