Uzmanlar, yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün obezite sıklığındaki hızlı artışı göz önüne alarak, “kıtalar arası salgın” uyarısı yapmak zorunda kaldığını hatırlattı. Çocukluk çağı obezitesinin, toplumdaki genel kanının aksine “sevimli ve kolaylıkla değiştirilebilecek bir durum” olmadığını, “yaşam boyu sürebilecek” sağlık sorunlarının kaynağı olduğunu ifade eden Uzmanlar, "Obez çocuğun genetik potansiyeline göre kısa boylu olması, büyüme hızının azalması, ergenlik bulgularında erkene kayma ya da gecikme, göz-kulak ve genel vücut yapısında anormallikler saptanması, kısa sürede çok hızlı kilo alımı, bir sağlık sorunun olduğuna işaret edebilir. Bu nedenle bu durumdaki çocukların mutlaka bir çocuk endokrinoloji uzmanı tarafından incelenmesi gerekir” dedi.
DOĞRU BESLENME ALIŞKANLIĞI EDİNİN
Çocukluk ve ergenlik çağında obezitenin tedavisi konusundaki seçeneklerin az olması nedeniyle önleyici tedbirlerin önem kazandığını vurgulayan Uzmanlar, şöyle devam etti: "Örneğin annenin gebelik boyunca aşırı kilo almaması, gebeliğin izin verdiği ölçüde egzersiz yapması, bebeğin en az 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi, ebeveynlerin kendilerinin sağlıklı beslenmesi, çocuklar için alınabilecek ilk önlemlerdir.
Besin seçimi alışkanlığı erken yaşlarda kazanılmakta, aile fertlerinin beslenme alışkanlıkları birbirini etkilemektedir. O yüzden sağlıklı beslenme ve egzersiz büyüklerin yaşam tarzı olmalı ve çocuklara da bu davranışlar kazandırılmalıdır. Okul öncesi yaş grubunda ailece akşam yemeği yeme sıklığının az olması ve büyük porsiyonlarla yemek yeme alışkanlığı obezite riskini çok arttırmaktadır. Bu yaş grubunda şekerli ve gazlı içeceklerin aşırı tüketimi ile TV izleme süresinin fazla olmasından da kaçınılmalıdır."
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA DİYET YAPILABİLİR
Çocukluk çağı büyüme-gelişme çağı olduğundan “diyet yapılamayacağı” düşüncesinin doğru olmadığının altını çizen Uzmanlar, şunları kaydetti: “Obezite açısından gereken tetkikleri tamamlanmış çocuklarda, Pediatrik Endokrinoloji uzmanı tarafından önerilen diyet, çocuğun boy uzamasını engellemeyecek şekilde düzenlenir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, doktor tarafından değerlendirilmemiş çocuklara ehil olmayan kişilerce uygunsuz diyetler uygulanmasıdır.
Obezite bir hastalıktır ve her hastalık gibi tedavi edilmelidir. Altta yatan bir sağlık sorunu olmasa bile obezitenin kendisi, kalp-damar hastalıkları, karaciğer yağlanması, safra kesesi hastalıkları, astım, orta kulak sorunları, uyku apnesi, migren benzeri baş ağrıları, kemiklerde eğrilikler, ergenlik bozuklukları, psikososyal sorunlar, üreme fonksiyonlarında bozukluklar ve hatta kanser gelişimine yol açabilmektedir”
ASANSÖRÜ DEĞİL MERDİVENİ TERCİH EDİN
Bireysel tedbirlerin yanında okullarda ve kentlerde alınabilecek toplumsal önlemlerinde önemini anlatan Uzmanlar, “Okullarda ve evlerimizde ceza veya ödül olarak yiyecek- içecekler kullanmamalıdır. Okul içinde ve dışında çocukların keyif alacakları aktivite alanları yaratılmalı, kentler fiziksel aktivitelere olanak verecek şekilde planlanmalıdır.
Örneğin ülkemizde çok az yerde mevcut olan bisiklet yolları hem şehir yaşamında ücretsiz bir rehabilitasyon ve egzersiz yapma olanağı yaratacak, hem de kentlerin trafik sorununun çözümü ve enerji tasarrufuna katkıda bulunacaktır. Asansör kullanmak yerine merdiveni tercih etmek, bir başka sağlıklı yaşam seçeneğidir” şeklinde konuştu.
