banner249

Tek istekleri bir tuvalet!

Otistik çocuğu olan anneler, engelsiz tuvaletlerinin yok denecek kadar az olması nedeniyle çocuklarıyla dışarıya çıkamadıklarından yakındı. Erkek çocuklarıyla kadınlar tuvaletine giremediklerini, erkek tuvaletlerine de kendilerinin alınmadığını kaydeden anneler, çocuklarının tuvaletlerde cinsel istismara uğramasından korktuklarını bildirdi.

Tek istekleri bir tuvalet!
banner240

Dışarıdan bakıldığında normal bir birey gibi gözüken otistik çocukların anneleri çocuklarını sosyal hayata kazandırabilmek için var güçleriyle seslerini duyurmaya çalışıyor. Çocuklarıyla birlikte dışarıya çıktıklarında yaşadıkları en büyük sorunun tuvalet olduğunu kaydeden anneler belediye meclislerinin halka açık tuvaletlere ruhsat verirken içinde mutlaka engelli tuvaletlerinin de yer almasını istedi. 


BİZİM ÇOCUKLARIMIZ 50 YAŞINDA DA ÇOCUK
Yaşadıkları sıkıntıların en başında tuvalet sorunu geldiğini kaydeden Manisa Otistik Bireyler ve Engelsiz Aileler Derneği Başkanı Mahperi Serpil Dede, “Çocuklarımızın sosyal hayatta yaşayabilmeleri adına, biz aileler çocuklarımızı hayata çıkarmaya çalışıyoruz. Parklara ve çeşitli sosyal alanlara götürmeye çalışıyoruz ama bu durumda da bir mağduriyetimiz oluşuyor. 

Bununla ilgili çok sayıda annemizin derneğimize gönderdiği tespitler oldu. Yüzde 90’ı parçalanmış ailelerden oluşan bizlerin özel çocuklarının durumu sonucunda beraber sokağa çıktığımızda ve sosyal alanları kullandıklarında şöyle bir riskle karşı karşıya kalıyoruz. Bizim çocuklarımız 15 yaşında da, 50 yaşında da bir çocuk. Çünkü algıları ve düzeyleri bu şekilde gelişiyor. 

Babaların çoğu yanımızda olmadığı için çocuklarımızla bir yere gittiğimizde bu mağduriyetle karşı karşıya kalıyoruz. Bayan tuvaletine girdiğimizde bayanların tepkisiyle karşılaşıyoruz ve bize sıkıntılar yaşatıyor. Erkekler tuvaletine giremediğimiz için çocuklarımızın orada neler yaşadığını bilemiyoruz. Her türlü istismarın ve sıkıntının oluşabileceği bir ortam söz konusu düşüncesi geliyor. Biz anneler bu durumdan korkuyoruz” dedi. 

ENGELLİ TUVALETLERİ İSTİYORUZ
Dede, bu durumun sadece sosyal alanlar için değil, okudukları okullar, bulundukları her yer için geçerli olduğunu belirterek şunları söyledi: "Tüm kamu ve özel kurumların bu konuda ilgili hassasiyet göstermeleri, engelli tuvaletlerin toplumda yaygınlaşmasını, meclis kararlarında özellikle ruhsat verilen alanlarda engelli tuvaletlerin zorunlu tutulmasını hem kamu otoritesinden hem özel otoriteden yerine getirilmesini talep ediyoruz. 

Çünkü biz çocuklarımızın başına gelebilecek en ufak bir olayın onun hayatındaki izlerin farkındayız. Toplumun da bu noktada bizi fark etmesini istiyoruz. Korkuyoruz. Onlarla daha rahat gezebilmek, daha çok yere götürebilmek ve bu anlamda da çocuklarımıza bir mağduriyet oluşturulmaması anlamında bunu talep ediyoruz. Toplumda daha fazla engelli tuvaleti ve bununla ilgili çalışma yapılmasını talep ediyoruz. Engelli tuvaletleri istiyoruz.” 

TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE BU SORUN YAŞANIYOR
Dede, bir toplumda ne kadar çok dezavantajlı grup ve engelli sokaktaysa o toplumun gelişmişlik düzeyini ortaya koyduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “En azından 500 metrede bir kilometrede bir bu tip engelli tuvaletlerin konulmasını istiyoruz. 40 kişilik bir kıraathaneye girerek çocuğumun tuvaletini yaptırıyorum. 

Bunu kaç anne yapabilir veya bu özgüvene sahip kaç anne var. Devletimiz çocuğumuzun sokağa çıkmasını istiyorsa, sosyal belediyecilikten bahsediliyorsa lütfen herkes üzerine düşeni yapsın. Biz de o zaman çocuklarımızı daha rahat sokaklara çıkaralım, hayata kazandıralım. Burada yaşanan sorun Türkiye’nin her yerinde yaşanıyor. Bu bilinçlenmeye ve farkındalığa gitmemiz gerekiyor.” 

KORKU VAR
Tuvalet sorunu yaşayan annelerden birinin kendisine yazdığı mektuptan da bahseden Dede, sözlerine şöyle devam etti: “Bir annenin bana gönderdiği mektupta şöyle yazıyordu; çocuğunu bir beyle lavaboya göndermiş, çocuğun o günden bu yana altına kaçırma şikayetleri başlamış. Bu 25 yaşında bir otistik çocuk. Yani çocuğunun ne yaşadığını bilmiyor, ne yaptığını bilmiyor. 

Bir sebep olmuş da olabilir olmayabilir de diyor. Açıkçası bizde de böyle bir korku var. Çocuklarımızla birlikte kullanabileceğimiz, çocuklarımızı sosyal hayata kazandırabilmek adına sosyal alanlarda, kamu alanlarında, özel işletmelerde onların daha fazla olabilmesi için bu uygulamanın geliştirilmesini ve zorunlu kılınmasını talep ediyoruz. Tek korkumuz da çocuklarımızın bu noktada bir hassasiyete, mağduriyete ve istismara maruz kalmalarıdır.” 

ÇOCUKLARIMIZ BÜYÜDÜKÇE MAĞDURİYETİMİZ ÇOĞALIYOR
Otistik çocuğu bulunan Hatice Sema Akgümüş de, “Çocuklarımız en azından bir 10 yaşına kadar gözetimimiz altında rahatlıkla her türlü çevreye girebiliyoruz. Onlar büyüdükçe bizlerin mağduriyeti de çoğalıyor. Özellikle sosyal alanlarda, AVM’ler, toplumla paylaşılan alanlarda biz hep ikinci planda kalıyoruz. 

Koruma içgüdüsü, gözetim altında olma, çekinme veya hiç girmeme. Niye biz de her yerden faydalanmayalım? Her konuda bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Merdivenler olsun, tuvaletler olsun, oturup kalkma sandalyelerinden daha göz önünde olmalarını ve yetkililerden bunların üzerinde durmalarını istiyoruz, kanunlar alınırken, uygulamaya geçilirken, toplu alanlarda engellilere ait her şeyin düşünülmesini istiyoruz artık.”

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER