Denizli’de kadınlara yönelik yaptığı önemli etkinliklerle adından sıkça söz ettiren Mahruyan Hanımlar Derneği “Sosyal Hayatta Kadın” konulu bir konferans düzenledi. Dernek üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği konferansı Nörobilim Aile ve Psikolojik Danışma Merkezi uzmanlarından Psikolojik Danışman Alaaddin Debgici verdi.
“Ya Kadın Kişisel Gelişirse” başlığıyla verdiği seminerde Debgici kadının sosyal ve kültürel hayattaki yerinden bahsetti. Türkiye de çalışma çağında 26 milyon kadın olduğunu ve bunun 20 milyonun sadece evinde oturduğunu ifade eden Debgici bu nedenle ülkemizde günde 5 saat televizyon izlenirken 1 dakika kitap okunuyor dedi.
BİREYSEL GELİŞİM GERİDE KALIYOR
Debgici insanların kimlik gelişiminin temellerinin 7 yaşında atıldığını bu nedenle özellikle annelerin çocuğun hayatında önemli bir yeri olduğunu belirtti. Debgici evlilikle birlikte ülkemizde kadının bireysel gelişiminin geri planda kaldığını “karı kocalık ve anne babalık” rolleriyle ilgili sorumlulukların daha ön planda olduğu ifade etti.
ÖNCE SAĞLIK GELİYOR
“Hayatımız boyunca birçok role sahip oluyoruz. Doğuyoruz evlat oluyoruz, büyüyoruz ergen oluyoruz, evleniyoruz eş oluyoruz, çocuk sahibi olunca anne baba oluyoruz. Her sahip olduğumuz rolde bir önceki rolümüzü genellikle ya askıya alıyoruz ya da unutuyoruz” diyen Alaaddin Debgici, “Ülkemizde de birçok kadın hayatına annelik rolüyle devam ediyor aslında. Eşiyle ilişkiler ya da kişisel yaşamı hep unutuluyor. Oysa hayatınız devam ettiği sürece yaşamdaki yerinizi ve rolünüzü sağlıklı olarak devam ettirmeniz gerekir.
Sağlıklı bir hayata sahip olmak ancak sağlıklı bir kişilik yapısıyla mümkündür. İç dünyasında sorunlar yaşayan bir insandan iyi bir eş, iyi bir anne olmayacağı gibi iyi bir komşuda iyi bir yöneticide olmaz. Bu nedenle kendimizi, beden ve ruh sağlığımızı önemsememiz gerekir. Hayat enerjimizi artıracak etkinlikler düzenlemek, düzenlenen etkinliklerde bir görev üstlenmek, hiç olmadı etkinliğe katılmak insanın yaşam enerjisini artırır. Sosyal hayatta iletişimimizin sağlıklı olabilmesi ancak paylaşımla mümkündür. Evden dışarı adım atmayan insanların sosyal olması beklenilemeyeceği gibi sağlıklı iletişim kurması da söz konusu olamaz” sözlerini dile getirdi.
HATA YAPMAK ÖĞRENME YÖNTEMİDİR
Psikolojik Danışman Debgici, günümüzde insanların düştüğü en önemli hatanın yaşadıkları bir olumsuzluk karşısında kendilerine yeni fırsat vermemeleri olduğunu belirtirken, “hata yapmak da bir öğrenme yöntemidir. Eşinizin veya çevrenizdekilerin sizi anlaması ve sizinde onları anlamanız aynı zamanda kişiliğinizi ve karşınızdaki insanının kişiliğini iyi tanımanızla mümkündür. Bazen çevremizdeki insanların rahatsız olduğumuz davranışlarının altında onların kişilik yapıları gelebilir.
İnsanları tanımak onları kabulü de kolaylaştırır. Karşılaştığımız güçlükleri fırsata dönüştürmek bizim elimizdedir. Başkalarını ya da kaderi suçlamak yaşanılan şeyleri değiştirmez. Güçlükler karşısında bizim kendimizin ne yapabileceğimizi düşünmemiz gerekir. Hiçbirimiz bize verilen hayatı seçemez. Ama bize verilen zamanı nasıl değerlendireceğimiz tamamen bizim elimizdedir” dedi. Konuşmasının ardından Debgici katılımcıların sorularını cevapladı ve kitaplarını imzaladı.
