ÇEKİLİŞLE GELEN UMUT
Denizli;nin Sarayköy ilçesinde 2002 yılında mutlu bir evlilik yapan Abdullah-Fatma Baş çiftinin hayatını alt üst eden olaylar zinciri birlikteliklerinin 5;inci yılında başladı. Baş çifti yaklaşık 4 yıl çocuk sahibi olmak için çabaladı, birçok doktora gidip çeşitli tedavi yöntemleri denedi, ancak olumlu sonuç alamadı. Çocuk sahibi olamamanın üzüntüsünü yaşayan Fatma Baş, bir gece internette dolaşırken Ankara;daki tüp bebek merkezinin yüzde 50 indirimli tedavi kampanyasını gördü. Formu dolduran Fatma Baş, yaklaşık 15 gün sonra çekilişi kazandığını öğrendi.
Yüzde 50 indirimli tedavi kazanan iki kişiden biri olan Fatma Baş, eşi ile birlikte Ankara;ya giderek şanslarını son kez denemek istedi. Bir süre tedavi gören çift, testlerde Fatma;nın hamile kalmasının mucizelere bağlı olduğunu öğrenmesine rağmen doktorlara "şansımızı denemek istiyoruz" cevabını verdi. Tüp bebek uygulamasının ardından Baş çifti Haziran 2007;de 4 yıldır bekledikleri müjdeli haberi aldı. Bir çocuk için dünyaları vermeye hazır olan Fatma, çift yumurta ikizi bebeklere hamile olduğunu öğrendi.
TORUNLARINI GÖREMEDİ
İkiz bebek müjdesini alır almaz Ankara;dan memleketlerine dönen Fatma ve Abdullah;ı acı bir sürpriz karşıladı. Otobüsten inen çift uzun süre torun sahibi olmayı bekleyen dede İhsan Baş;ın kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiğini öğrendi. Baş çiftinin bebek sevinci kursağında kaldı. Doktorların, "hamile kalman bir mucize, bu büyük bir şans ancak çok dikkatli olmalısın" dediği Fatma Baş;ı yıkan ikinci olay ise 20 Ağustos 2007;de yaşandı.
Kayınpederini 53 gün önce kaybetmenin acısını yaşayan Fatma Baş, çok sevdiği eşi Abdullah Baş;ın iş çıkışı bir motosikletiyle TIR;ın altında kalarak öldüğü haberiyle bir kez daha acıya boğuldu. Baba olacağının heyecanını yaşayan Abdullah Baş, ikiz bebeklerini göremeden toprağa verildi. Baş;ın zamansız ölümü basında geniş bir şekilde yer buldu. Tehlikeli bir doğum süreci yaşadığı için doktorların üzüntü ve stresi yasakladığı Fatma Baş, günlerdir evinden dışarı çıkamadı.
ERKEN DOĞDULAR
Abdullah ile paylaştığı evi 3 ay sonra terk ederek Sarayköy ilçesine bağlı Hasköy;deki baba evine giden Fatma Baş;ın ikiz çocukları için başlattığı yaşam mücadelesi asıl bundan sonra başladı. Sıkıntılı bir doğum süreci geçirip sürekli doktor kontrolü altında bulunması gereken Fatma Baş, İrem ve İnci adını verdiği bebeklerini 17 Şubat 2008;de dünyaya getirdi. Erken doğum olmasından dolayı yaklaşık 1.4 kilogram ağırlığında dünyaya gelen çift yumurta ikizleri hemen kuvöze kondu. Yedi aylık doğan İrem ve İnci 2 ay kuvözde kaldı.
HER ŞEYİ BİLİYORLAR
İrem ve İnci;ye çocuktan çok bir birey gibi davrandığını, her şeyi tüm gerçekliğiyle anlattığını belirten anne Fatma Baş, gözyaşları içerisinde şöyle konuştu: "Bazen hayallerinde bir kahraman olup babayı toprağın altından çıkarmak istiyorlar. Rüyalarında babalarını gördüklerine inanıyorum. Onu görmek istiyorlar. Bir gün İrem, ;anne kurt olmak istiyorum; dedi. Nedenini sorduğumda bana, ;çünkü kurtların pençeleri var, kurt olursam babamı toprağın altından çıkartabilirim; cevabını verdi. Toprağı kazıp babalarını çıkarmak istiyorlar. Mezarında gördükleri karıncaları öldürmek istiyorlar. Çünkü karıncaların babalarına zarar verdiğini düşünüyorlar." Baba yokluğunu bugüne kadar maddi ve manevi desteğini hiç esirgemeyen babası Mustafa Uz;un kapattığına işaret eden Fatma Baş, "Ailem olmasaydı İrem ve İnci;yi bugünlere getirmezdim. En büyük destekçim onlar oldu" dedi.
ŞANS İKİZLERİ
Ankara;daki tüp bebek merkezinde yapılan çekilişte yüzde 50 indirimli tedavi kazanmasını, troid değerlerine rağmen hamile kalmasını ve 7 aylık doğan ikizlerin hayata sımsıkı tutunmasını bir şans olarak değerlendiren Baş, "Ben onlara şans ikizleri diyorum" dedi. Çok zor yıllar geçirdiğini, hastanelerde günlerce kaldıklarını kaydeden Fatma Baş, en büyük sıkıntılarının ise baba eksikliği olduğunu ifade etti.
"EŞİMİ HALA ÇOK SEVİYORUM"
Annelerinin "Şans ikizleri" dediği İrem ve İnci uzun süre doktor kontrolünde kaldı. Anne Fatma Baş;ın ise doğumdan sonra sağlığı bir türlü tam anlamıyla düzelmedi. Fatma Baş ve çocuklarının maddi ve manevi en büyük destekçisi dede Mustafa Uz, anneanne Mukaddes Uz, dayı Erol Uz, büyükanne Fatma Uz ve yakınları oldu. Fatma, eşinin ölümünün üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala ona "rahmetli" diyemediğini belirterek, "Hala onu çok seviyorum. Hem çocuklarım hem de eşimi hala sevdiğim için evlenmeyi hiç düşünmedim" dedi.
