Etkinlik, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim
Kurulu Üyesi ve Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer ve
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Bela Szombati’nin açılış
konuşmalarıyla başladı.
Denizli Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tosunoğlu’nun da
hazır bulunduğu etkinlikte konuşan Başkan Özer, Avrupa Birliği’nin yarım asrı
aşkın bir süredir Türkiye’nin gündeminde olduğunu belirterek, “Özellikle, 29
Kasım 2015 tarihinde gerçekleşen Türkiye-AB zirvesiyle ilişkiler daha kapsamlı
hale gelmiş bulunmaktadır. Bunların yanı sıra son dönemde bölgemizde yaşanmakta
olan gelişmeler, Türkiye-AB ilişkilerinin küresel istikrar için ne kadar önemli
olduğunu açık şekilde göstermektedir. 2016 yılı için Türkiye’nin AB gündemi son
derece yoğun olacaktır. O yüzden Türkiye’nin AB üyelik sürecinin hızlanması
büyük önem taşıyor. Bu yoğunluk, Türkiye’nin reform programıyla uyumludur.
Reformları süratle gerçekleştirecek siyasi iradeye, bugüne kadar olduğu gibi,
bundan sonra da iş dünyası olarak en büyük desteği vereceğiz.” dedi.
Özer, bir başka önemli gündem maddelerinin de “Gümrük
Birliği” ve Gümrük Birliği’nin yenilenmesi olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin
ekonomik dönüşüm sürecine ivme kazandıracak, rekabet gücü artışına ciddi katkı
sağlayan gümrük birliği, dünyadaki yeni koşullara göre güncellenecek, kapsamı
genişleyecektir. 2016 yılı içinde bu konudaki müzakerelerin de başlayarak
gerekli teknik ve hukuki çalışmaların kısa sürede tamamlanmasını umuyoruz.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin, Türkiye’nin AB ile olan ticari ve ekonomik
ilişkilerini derinleştirmesi ve Gümrük Birliği’nin mevcut işleyişindeki sorunların
üstesinden gelinmesi açısından kaçırılmaz bir fırsat olduğuna inanıyoruz.
Özellikle ilişkilerimizde önemli bir sorun olan ve Türkiye’de AB’ye yönelik
olumsuz algıya neden olan vize konusunda, 2016’da sağlanması beklenen gelişme,
çok önemlidir. Türkiye’nin 2016 yılı içinde Vize Serbestisi Yol Haritası’nda
belirtilen koşulları yerine getirmesini, AB’nin de artık bu haksız uygulamadan
vazgeçmesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Mülteci sorununa da değinen Başkan Özer, “Mülteci sorunu
ilişkilerimiz açısından önemli bir konu haline geldi. Türkiye ve AB, insani,
ekonomik ve güvenlik boyutuyla son derece karmaşık bir ortamla karşı
karşıyadır. Türkiye’nin de, AB’nin de tek başına davranma lüksü yoktur. Nitekim Türkiye ve AB, insani sorumluluk,
dayanışma ve yük paylaşımı temel ilkeleriyle hareket etmeye ve mağdur durumdaki
Suriyeliler için birlikte çalışmaya karar verdiler. Burada, insani yardımlar
yanında, Suriyelilerin Türkiye’de ve AB ülkelerinde ekonomik hayata katılımı
bir zorunluluktur. Bu zorunluluk esasen Suriyeliler, Türkiye ve AB için yeni
fırsatlar da ortaya çıkarmaktadır. TOBB olarak, Suriyelilerin hayat şartlarının
düzeltilmesi ve ekonomiye kazandırılması için, başta EUROCHAMBRES olmak üzere,
Avrupa Birliği’ndeki partnerlerimizle birlikte çalışıyoruz.” dedi.
AB ilişkileri kapsamının genişlemesinden ve içeriğinin
derinleşmesinden son derece mutlu olduklarına işaret eden Özer, şöyle konuştu:
“Türkiye-AB ilişkilerinin her iki taraf için de öneminin toplumlarımız nezdinde
farkındalığının artırılması, sürecin en önemli ayağıdır. İşte, AB Bilgi
Merkezleri Ağı Projesi de vereceğimiz bu desteğin ana mekanizmalarından biridir
ve bu nedenle çok önemlidir. Her yıl ülkemizde onlarca projeye AB tarafından
mali destek sağlanıyor. Desteklenen projelerin çok büyük bir kesimi,
sektörel-bölgesel kapasitenin artmasına, yaşam kalitemizin iyileşmesine katkı
sağlıyor. Ama bu başarılı çalışmaların kamuoyuna daha fazla anlatılması,
toplumumuzun tüm kesimlerinin, gerçekleşen çalışmalardan daha fazla haberdar
edilmesi gerekir. Tüm bu nedenlerle, AB Bilgi Merkezleri Ağı Projesinin çok
önemli bir ihtiyaca cevap verdiğini düşünüyorum. Proje her ne kadar şu anda 20
ilde bulunan Bilgi Merkezleri kanalıyla yürütülüyor olsa da biz, iş dünyasının
çatı kuruluşu olan TOBB olarak ulusal düzeyde, 81 il, 165 ilçedeki oda ve
borsalarımızda yerelde bu projenin başarısı için yıllardır çalışıyoruz. Proje
kapsamında hem yerelde Bilgi Merkezleri tarafından gerçekleştirilen hem de
bugün de bir arada olmamızın nedeni olan ortak etkinlikler yolu ile Avrupa
Birliğini oluşturan değerleri halkımıza daha detaylı ve gerçek çerçevesi ile
anlatmaya çalışıyor, Türkiye’nin katılım süreci hakkında yol haritası ve
kazanımları ile ilgili bilgileri de elimizde mevcut olan tüm güncel ve çağdaş
araçları kullanarak yaymaya çalışıyoruz.”
-AB Türkiye
Delegasyonu Başkan Yardımcısı Bela Szombati-
Özer’in ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Bela Szombati, Türkiye’nin
AB üyeliği müzakerelerinin amacının tam üyelik olduğunu ancak müzakerelerin
sonucunun ne olacağını bilemediklerini söyledi.
Szombati, temel hak ve özgürlüklerle ilgili soruya “Bu konu
sadece Türkiye’de değil AB ve tüm dünyada çok ciddi olarak tartışılmaktadır.
Türkiye’nin AB üyesi olması için temel hakları ve bu alanlardaki özgürlükleri
en üst seviyede tanıması gerekir.” yanıtını verdi.
Suriyeli mültecilere en iyi şekilde yardımcı olmayı
amaçladıklarını ifade eden Szombati, mültecilere yaşadıkları yerlerde yardımcı
olabilmek ve aynı zamanda Türkiye’den Avrupa’ya gitmek istiyorlarsa onlara
gerekli hukuki yolları sunmak istediklerini belirtti.
Szombati, Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’nin ilerleme
raporu ile ilgili beklentilerinin ne olacağı sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Avrupa komisyonu ilerleme raporunda yapılan vurgularla aynı vurgular
yapılacaktır. Büyük ihtimalle en büyük vurgu, temel haklar ve özgürlüklerin
prensiplerinin sadece kabul edilmesi değil uygulanması olması gerektiği
olacaktır. Aynı zamanda ilerleme raporundaki konularla ilgili olarak
Türkiye’nin ilerlemesi adına hazırlıklarını yapması gerektiği vurgusu
olacaktır.”
Verilen ara sonrasında panellere geçildi. Panellerde
öğrenciler, Avrupa Birliği ve Türkiye’de demokrasi, aktif yurttaşlık ve
çoğulculuk konularında fikirlerini tartıştı.