- “Acun Ilıcalı’nın önde görünen özelliği samimiyetidir”
- “T-shirt giymesi bilinçaltında Ilıcalı’yı evden biri gibi algılatıyor”
- "Bence Acun Ilıcalı Türkiye’nin en büyük esnaflarından”
- “Tutmasa da yatırım yapmaya devam ediyor. Deniyor tekrar tekrar, Edison
gibi."
- "İşini hayata, hayatını işine çeviren adamdır"
- "Siz yürümeye başlayın gerisi gelecektir"
Liderlik Okulu Kurucusu ve Kişisel Gelişim Uzmanı Erkut
Ergenç, muhabirlikten TV patronluğuna yükselen Acun Ilıcalı'nın başarılı
olmasının şifrelerini açıkladı.
Liderlik Okulu Kurucusu ve Kişisel Gelişim Uzmanı Erkut Ergenç, TV sektöründe
izleyicileri ekrana kilitleyen 'Survivor', 'O Ses Türkiye' gibi programlara
imza atan ve muhabirlikten patronluğa yükselen Acun Ilıcalı'nın başarı
kriterlerini anlattı.
Samimiyet ve güvenilirlik
Liderlik Okulu eğitimlerinde liderliğin en önemli özelliği olarak güvenilirlik
kavramını anlattığını belirten Ergenç, "Güvenilirlik sadece liderlikte
değil, başarılı bir kişide ilk sorguladığım kavramdır. Acun Ilıcalı için aynı
sorgulamayı yaptığımızda, öne çıkan ilk özellik aslında güvenilirlik değildir.
Acun Ilıcalı güvenilirdir ama güvenilirliğin etrafını sarmış daha etkili bir
atmosfer vardır; samimiyet. Acun Ilıcalı’nın önde görünen özelliği
samimiyetidir. Samimiyet kavramı duygularla ve “an” ile ilgilidir, ayrıca
karşılıklıdır. Bununla birlikte samimiyet televizyon vasıtasıyla karşı tarafa
aktarılması en zor unsurlardan birisidir. Bir çok usta oyuncu bile filmlerinde
bunu karşı tarafa geçirmekte zorlanmaktadır" dedi.
Kılık - Kıyafet
Başarıyı yakalamada kılıf-kıyafetin de önemine değinen Ergenç, Acun Ilıcalı’nın
giydiği T-shirtler ile farklı açıdan hep gündemde kalmayı başardığını söyledi.
Ergenç, bir kişinin üzerinde sürekli, yazı ve şekil olan bu t-shirtleri
giymesi, sokakta ve her yerde bir capri ya da şort ile dolaşması onun tarzını yansıtırken,
karşı tarafa da 'rahatlık' hissi verdiğini söyledi. "Kim olursanız olun,
ister milletvekili ister bakan, evde o t-shirt ve şort giyilir" diyen
Ergenç, "Bir çok milletvekili ve belediye başkanı ile çalışma ve evlerine
gitme imkanı buldum, akşam evinde özel bir davet yoksa takım elbiseyle gezen
birini görmedim. Büyük rahatlık, ayrıca ben de takım elbise işini sevmiyorum.
Hatta gülümseyerek hatırlıyorum; Üniversite yıllarında yer aldığımız
organizasyonlarda yaşımız büyük dursun diye takım elbise giyerdik. Yaşlandıkça
daha spor giyinmeyi seviyorsunuz sanırım. İşte bu yüzden insanlar bilinçaltında
Ilıcalı’yı evden biri gibi algılıyor. Onlara samimi ve tanıdık geliyor"
diye konuştu.
Konuşma şekli ve hitabet
Konuşma şekli ve tarzının samimiyeti belirleyen önemli unsurlardan biri
olduğunu vurgulayan Ergenç, "Acun Ilıcalı’nın hepimizin yabancı dilleri
konuşma konusundaki kompleksli tutumunu sergilememesi, onun beyinlerimizde
rahat bir algı oluşturmasını sağlıyor. Yani, “Acaba insanlar bana gülerler mi?”
kasıntısı olmayan birinden bahsediyorum. Ayrıca TV önünde on binlerce kişinin
önünde arkadaşıyla konuşur gibi konuşması, jest ve mimikleriyle birçok izleyene
samimi geliyor" ifadelerini kullandı.
Girişimci olarak Acun Ilıcalı
Ergenç, Acun Ilıcalı’nın girişimciliğine de değinerek, şu değerlendirmelerde
bulundu:
"Ben Acun Ilıcalı için Girişimcilik hayatının TV8’i satın almasından sonra
başladığını düşünüyorum. Ama program yapmak tek başına girişimci olmak anlamına
gelmiyor. Hatta Ilıcalı açısından da baktığımda yabancı formatları alıp
Türkiye’de yayımlamanın çok da önemli katma değeri olduğunu düşünmüyorum. Bir
çok formatı kendine göre değiştirip başarıya ulaştırdığı da bir gerçek. Aslında
sadece Acun Ilıcalı da değil bu programları yurtdışından diğer şirketler de
alıyor ama birinde başarı var diğerinde yok bunun sebebi nedir? İşte
girişimcilik sorusu buradan ortaya çıkıyor."
İşinin başında durmak, esnaf olmak
"Bence Acun Ilıcalı Türkiye’nin en büyük esnaflarından. Bir berber ve
terziden farkı yok. Dikkat ederseniz, hiç bir işi olmasa bile (O ses gibi.) en
çok beğenilen programlarının tamamında programın sunuculuğunu kendisi yapıyor”
diyen Ergenç, şöyle konuştu:
“Takımda teknik direktör değil, her zaman yaşlı takım kaptanı modunda
çalışıyor. Yani her daim sahada! Bunun tersi de zaten bu durumu ispatlıyor.
Kendi sahibi olduğu diğer formatlarda başında Acun Ilıcalı olmadığında
programlar izlenmiyor. Dünyanın bir ucunda bilmem kaç derece sıcaklıkta 2
saatlik yarışma çekmek için 9-10 saat güneşin altında program yapıyor. Zor iş
inanın. Çalışkan bir adamdan bahsediyoruz. Esnaf olmak zordur. Gerçek esnaf
çalışkandır. İşini hayata, hayatını işine çeviren adamdır. Ilıcalı’ya
bakıyorum; çoluk çocuk adaya gitmiş program yapmaya çalışıyor. Başarılı olmamak
zor."
İşine yatırım yapması
Başarılı bir girişimcinin işine her zaman yatırım yapan kişi olduğuna dikkat
çeken Ergenç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kimse bu kadar izlenen programları olmasına rağmen gidip kanal almaz. Kanal
almak risktir. Hatta bir çok yerde, kanalı aldığında büyük bir risk aldığını
söylemiştim. Bence risk devam ediyor. Kanalın tutunması tamamlanmış değil. Hala
başarılı çok fazla program yok. İşlerine elinden geldiğince yatırım yapıyor.
Diziler çektiriyor, programlar yaptırıyor ama her biri birkaç bölüm sonra
ekrana veda ediyor. Ama bu negatif bir durum değil. Tutacaktır bir şeyler
zamanla. Bunun için başarılı. Tutmasa da yatırım yapmaya devam ediyor. Deniyor
tekrar tekrar. Edison gibi."
Global çalışması ve heyecan katması
Yurtdışında program yapmasının Ilıcalı’ya çok şey kattığını savunan Erkut
Ergenç, “Herhalde Acun Ilıcalı’nın en şanslı olduğu iş Acun Firarda programı
ile tüm dünyayı gezmesidir. (Bence kendi kanalında bu eski bölümleri tekrar
koysa tekrar izlenir.) Sanırım bu dönemde dünya ile psikolojik uzaklıkları
kırmış ve dünya insanı olmanın keyfine varmıştır. Ben bir çok programı yapma
fikrinin de o dönemde aklına geldiğini düşünüyorum. Bir çok projeyi yurtdışında
kaldığı otellerde izlediği kanallarda görmüş olabilir. Ama o program için
oralara gitmese o programları yapmasa bu noktaları göremeyecekti. Boşuna
demiyorum, ‘siz yürümeye başlayın gerisi gelecektir’ diye. Global çalışan biri
olmak ise çok önemli bir fırsat, bir bakıyorsunuz Adriana Lima programda, başka
bir programda ise 50 Cent. Acun bu gibi aktivitelerle programları hep
renklendirip heyecan katarak halkın önüne sunuyor. Herkes yemek yapar ama bazı
ustalar baharatları öyle oranda katar ki tadından yenmez. İşte olay bu.
Düşünsenize sadece kutu açılan ve hiç bir zeka barındırmayan bir programı
yıllarca halk olarak izlememizin sebebi nedir?" dedi.
Arkadaş ilişkileri
Liderlik açısından en önemli başlıklardan birinin de arkadaşlık olduğunu
vurgulayan Ergenç, Acun Ilıcalı’nın yanına aldığı ve liderlik ettiği kişilerle
geçirdiği vakti kamuoyuna en iyi yansıtan ünlülerden biri olduğunu belirtti.
Planlı ve programlı hareket etmesi
Liderlikte planlama ve pazarlamanın önemine işaret eden Ergenç, "Bence
başarının ardında yatan bir diğer husus da kesinlikle programların çok iyi bir
zaman optimizasyonuna tabi olmasıdır. Her açıdan herkese zaman faydası
sağlaması her açıdan fabrikanın sağlam çalışmasını sağlamaktadır. Örneğin;
Survivor’ın bir zamanı var 3-4 ay civarı insanlar ona odaklanıyorlar. Tam
sıkmaya başlıyor, program bitiyor. Ardından diğeri; yetenek yarışması, o
bitiyor ardından ses yarışması. Hiç biri sıkmıyor. Çünkü her biri arasından
yaklaşık 8 ay süre var. İnsanlar ister istemez sıkılamıyorlar. Yoksa 10’dan
fazla sezon aynı yarışmayı kim niye izler ki? Planlama üretim ve pazarlama da
çok önemlidir. Bence Acun Medya bu mevzuyu bu açıdan da çözmüş durumdadır"
dedi.
“Başarılı olmayı isteyin”
Acun Ilıcalı’nın başarısının en önemli nedenlerinden birinin de istek olduğunu
ifade eden Ergenç, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bence kim olduğunun bir önemi yok herkes için tek bir başarı kriteri var
başarılı olmayı istemek. Ben Acun Ilıcalı’yı istekli görüyorum. Arada
kesinlikle motivasyonu düşüyordur. Onun da dertleri vardır ama iş konusunda
isteğinden bir şey kaybettiğini düşünmüyorum. Mesela para kazanma meselesi
değil. Kanal sahibi olmadan da onun kadar kazanan ünlüler var ama binlerce
kişiye ekmek kapısı olamıyorlar. Her yıl binlerce kişi Acun Ilıcalı sayesinde
evine ekmek götürüyor. Daha sert eleştirilemez mi? Eleştirilir sorun yok. Lakin
bunlarla uğraşmayalım, bence aramızdaki başarılı ve daha iyi örneklere
odaklanalım. Başarılı diğer arkadaşlarımızı Acun Ilıcalı’dan daha başarılı
olması adına teşvik edelim. Birbirimizle çatışma yerine rekabet kültürünü inşa
edelim."