Didim Ziraat Odası eski başkanı Yılmaz Öz, Didim yarımadasında her ne kadar antik çağlardan beri zeytin üreticiliği yapılsa da, asıl endemik bitkinin badem olduğunu savundu. Baden ağacının hem çekirdeğin toprakla buluşması sonucu kendiliğinden olduğu gibi aşı ile de çoğaltıldığını belirten Öz, bademin Datça ilçesinden sonra Türkiye’nin en kaliteli bademi Didim yarımadasında olduğunu ifade etti.
Öz, “Birçok tarihsel kaynaklara bakıldığın da, Ak-Yeniköy, Balat ve Akköy yamaçlarında çok yaygın bir şekilde bademcilik yapılıyordu. Söke ilçesine, İzmir’den Yahudi tüccarlar gelip badem borsası açıyordu. Didim’den Söke ilçesine develerle badem çekilirdi. Bademler önce Söke de toplanırdı ve önemli bir potansiyel teşkil ediyordu. Bakıldığında badem bu bölgenin tartışılmaz ürünüdür” dedi.
Tarım Reform Bölge Müdürlüğü tarafından Didim de hak sahibi çiftçilere tahsis edilen 28’er dönümlük arazilerin Bakanlıkça zeytin yetiştirilmesi şartının koşulmasının sakıncasına değinen Öz, “ Yörede kuruyan zeytin ağaçlarında her geçen yıl artış görülüyor. Zeytin yetiştiriciliğinde mevcut zararlı ve hastalık sorunlarına ek olarak Verticillium solgunluğu olarak bilinen ve ağaçlarda kısmi dal kurumalarına veya tam kurumaya neden olan bir hastalık daha kendini gösterdi. Dal kurmasıyla kendini gösteren hastalık nihayetinde ağacı kurutuyor. Henüz hastalığın nedenleri ve sonuçları hakkında net bir bilgi yok.Üreticilerin ilerde mağdur olmaları için bana göre öncelikle badem olmak üzere yeni alternatif ürün arayışına gidilmelidir” diye konuştu.
Öz, yörede ayrıca zeytin dal kanseri hastalığında görülmeye başladığını ve her geçen yıl bu hastalığın da artış gösterdiğini sözlerine ekledi.
