banner249

Kazan hikayesine döndü

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, "Önce özgürlükler verilmeli, sonra bu yargılamaların nasıl olduğuna karar vermeliyiz" dedi.

Kazan hikayesine döndü
banner240

İzmir'deki 38'i muvazzaf asker, 59'u tutuklu 357 sanığın yargılandığı askeri casusluk davasını izlemeye gelen CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, çıkışta gazetecilere davayla ilgili açıklamalarda bulundu. 


Davanın Nasrettin Hoca’nın kazanı hikayesine döndüğünü ifade eden Balbay, şöyle konuştu: “Bu dava, Nasrettin Hoca’nın kazanına dönmüş. 130 CD içeri girmiş 250 CD çıkmış. Yani CD’ler içeride çoğalmış. 

Bu Nasrettin Hoca’nın kazanının doğurmasına benziyor. Biliyorsunuz o masalda Nasrettin Hocanın kazanı daha sonra ölür. Bu CD’ler bu yargılamalarda doğurdu. Ama şu an hepimiz görüyoruz ki ölmekte. Bu davalarla birlikte hukuk ölmekte. Ben bütün gün Meclis'teydim. 

Ankara’da yargı krizinin ne boyutlara vardığına tanık oldum. Bu durumda ne yapmamız gerekiyor, öncelik özgürlüklerdir. Ben yarından tezi yok, en geç öbür gün verilecek bir ara kararda yoğun bir tahliye bekliyorum." 

Balbay, yargıçlar halk adına karar veriyorsa, gerçekten Türkiye’de olup bitenleri dikkate alıyorsa bu tahliyeleri özgürlükleri vermek zorunda olduğunu söyledi. 

Yargı tartışmalarında şu yöntem mi olsun, bu yöntem mi olsun, yeniden yargılamamı olsun gibi bir dizi tartışma olduğunu anlatan Balbay, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Ben önce özgürlükler verilmeli diyorum. Önce özgürlükler verilmeli, sonra bu yargılamaların nasıl olduğuna karar vermeliyiz. Yeniden yargılama yerine de artık olması gereken iade-i mahkemedir. Bu yargılamalar gerçek bir mahkemeye iade edilmeli. Bu deliller delil mi, bu suçlamaların alt yapıları ne buna bakılmalı. Suçlamaların yüzde 70-80’i dijital verilerle ilgili. 

Şuan Meclis'te Avrupa Siber Suçlar Sözleşmesiyle ilgili anlaşma duruyor, onaylamıyorlar. Bu sözleşme onaylansa Türkiye bu sözleşmeye ayak uydurmak zorunda. Bu dijital verilerin hangi koşullarda delil olacağı ortada. Bu davaların hepsi zaten çökmüş olacak. En basit söylemde, bir bilgisayarınızdan veri alınmışsa bir imajını, kopyasını size vermek zorunda. 

Bu davalarda hiçbiri verilmemiş. O yüzden birinci çağrım, ben de sorumluluk taşıyan biri olarak siber suçlar sözleşmesinin biran önce yürürlüğe girmesini ve dijital verilerin ne ölçüde delil olup olmadığının belli olmasını istiyorum.” 

Balbay’ın yanına gelen davadaki sanıklardan Narin Korkmazın annesi Nevin hanım ise, “adalet istediklerini, kızının 1997 yılında altı yaşında olduğunu ve nasıl askeri casusluk yaptığını” ifade etti. 

Daha sonra Balbay kendisine sarılarak “sağlam dur” diyerek teselli etti.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER