İzmir’in Gaziemir ilçesinde oturan, mutlu bir evliliği ve çocuklarıyla aile
yaşamı olan Fatma Oluk’un hayatı, 2003 yılından sonra yaşadığı acılarla tam
anlamıyla bir drama dönüştü. 2003 yılında önce kızı Selma Harmankaya’yı
ardından eşi Durmuş Harmankaya’yı kaybeden Fatma Oluk, oğlunun da cezaevine
girmesiyle yıkıldı. Doğuştan epilepsi hastası olan ve fizik tedavi göremediği
için yürüyememeye başlayan 24 yaşındaki kızı Özlem ile bir başına kalan
talihsiz kadın, maddi imkansızlıkların da eklenmesiyle hayat mücadelesi vermeye
başladı. Evsiz kalan acılı anne, bir yardımseverin apartman bodrumunu
kendilerine vermesiyle yeni bir hayata başladı.
Dışarı çıkamayan, yürüyemeyen
kızının yıllardır bodrum katından dışarıya çıkamamasının acısını yaşayan anne
Fatma Oluk, hayırseverlerden güneşi görmeyi isteyen kızı için balkon istedi.
“ŞU EVLADIM GÜNEŞ GÖRSÜN”
Kendi rahatsızlıkları sebebiyle kızıyla güçlükle ilgilenen ve hayat mücadelesi
veren Fatma Oluk, “Kendim için değil ben çocuğum için bir balkonlu yer
istiyorum. Kızımın birini trafik kazasında kaybettim, oğlum kaç yıldır
cezaevlerinde, daha 3 senesi var. Yanına hiç gidemiyorum. Sadece Cuma günleri
telefonla görüşüyorum. Şu evladım güneş görsün, eli günü görsün günler görsün
de benim de ömrüm bitmesin böyle ağlaya ağlaya buralarda. Ben başka bir şey
istemiyorum. Ben hiçbir şey istemiyorum. Tek çocuğumu dışarılara çıkarmak,
göstermek istiyorum” dedi.
“TEK İSTEĞİM ÇOCUĞUM GÜNEŞ GÖRSÜN”
Kızını kilosundan dolayı kaldıramadığını ne yapacağını şaşırdığını belirten
acılı anne, “Ne yapayım ben çıkaramıyorum, götüremiyorum. Bahçede yıkıyorum,
içeriye katamıyorum. Kocaman hakkından gelemiyorum. Bir tutan yok, Bir Allah’ın
kulu gelip de ‘ne yapıyorsun’ diyen yok. Beni ne soruyorlar, ne sayıyorlar. Şu
kapımı açan yok. Ben bir şey istemiyorum. Tek çocuğum güneş gören bir yerde
olsun, bir oda bir salon. Hayırseverlerden istiyorum” diye konuştu.
Kızının kendisinde sürekli dışarı çıkmak, güneş görmek istediğini ileten
talihsiz kadın, “Anne dışarı çıkacağım ben diyor. ‘Anne git adam bul gel de
beni çıkarıver dışarı’ diyor. Kapının önüne çıkıyorum bakıyorum sağa sola,
yoldan geçen bir adam çağırıyorum. O da ‘ben çıkaramam belim ağrır’ diyor. Hadi
yavrum derim, çıkaran yok içeri girelim. Oturur ağlarım dururum artık.
Çıkaramıyorum, şuradan kaldırıp çıkaramıyorum ki” ifadelerini kullandı.
“YEMİN EDERİM BENİM ÇEKTİĞİMİ KİMSE ÇEKMEDİ”
Çektiği acıları anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan acılı anne, şunları
söyledi:
“Yemin ederim benim çektiğimi var ya kimse çekmedi çok zor. Ölen kızım ‘Anne
ben sana ev alacağım, kurtaracağım’ derdi. Kiramız birikti 4 bin TL oldu,
veremedik. Tren kazasında aniden orada ölmüş. Bildirmeyiz, oğlan da soruyor,
nasılsınız diye iyiyiz, iyiyiz, iyiyiz. Allah razı olsun akülü araba verdiler.
Sürüyoruz, dışarı çıkarmıyoruz. Eskiden komşularım vardı onlarla çıkartırdım.
Burada kimseyi görmüyorum. Akşam oldu mu ‘Anne beni çıkar.’”
Anne Fatma Oluk, kızının fizik tedavi alamadığını ve bu yüzden yürüyemediğini,
eğer tedavi görürse iyileşecebileceğini de sözlerine ekledi.
TEK DUASI ANNESİNDEN ÖNCE ÖLMEK
Tek dileği bir balkondan dışarıyı, insanları, güneşi görmek olan Özlem
Harmankaya’nın duası ise yürekleri sızlattı. Annesinden sonra ölürse ona
bakacak kimsenin olmamasından endişe eden Özlem, “Ben engelliyim,
yürüyemiyorum. Annem çıkaramıyor. Gezmek istiyorum, yürüyemiyorum. Duvarlar
arasında kalıyorum, kimseyi göremiyorum. Dışarı çıkmak istiyorum, çıkamıyorum.
Bahçeleri görmek istiyorum göremiyorum. Ben yürüyemiyorum, ayaklarım hasta
benim. Hiçbir yere çıkamıyorum. Allah’ım beni annemden sonraya koyma.”