banner249

Nedensiz morluklar ve inatçı ateşe dikkat !

Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı Denizli Devlet Hastanesi Hematoloji Uzmanı Dr. Gülsüm Akgün Çağlıyan, lösemiye dikkat çekerek halsizlik, yorgunluk, kansızlık, diş eti ve burun kanaması, deride çarpma olmadan ortaya çıkan nedensiz morluklar ve inatçı ateşin lösemi işareti olabileceğini söyledi.

Nedensiz morluklar ve inatçı ateşe dikkat !
banner240

Kan kanseri olarak adlandırılan löseminin, kemik iliğinin anormal kötü huylu hücreler ile dolması ve bu hücrelerin kana ve tüm dokulara yayılması sonucu belirti veren malign (kötü huylu) bir hastalık olduğunu belirten Denizli Devlet Hastanesi Hematoloji Uzmanı Dr. Gülsüm Akgün Çağlıyan, lösemilerin akut veya kronik olarak sınıflandırıldığını ifade etti. 

Çağlıyan, akut löseminin ani başladığını ve tedavi edilmezse kısa sürede ölüme yol açtığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Genel olarak, akut lösemiler daha sık çocuklarda görülürken, kronik lösemiler ise daha çok yetişkinlerde görülme eğilimindedir. Lösemi köken aldığı hücreye göre miyeloid ve lenfoid olmak üzere ikiye ayrılır. Sebeplerine gelince; çoğu olguda bilinen bir neden yoktur. Boya, kozmetik ürünler, petrol, ziraat ilaçlarına (böcek öldürücü) maruz kalma, otomobil sanayisinde, plastik ve mobilya sektöründe çalışma, radyasyon, saç boyası kullanımı, benzen gibi bazı toksinler, sigara, obezite ve bazı kemoterapi ajanları lösemi oluşumuna katkıda bulunur” dedi.

 

Halsizlik, Çabuk Yorulma, Nefes Darlığı ve Solukluk Belirtilerine Dikkat!

Belirtilere önem verilmesi gerektiğini belirten Hematoloji Uzmanı Dr. Gülsüm Akgün Çağlıyan: “Kan pıhtılaşmasında rol oynayan trombositler ve enfeksiyonlara karşı savunmada rol oynayan lökositlerin sayısı azalmaya başlar. Trombosit düşüklüğü hastalarda morluk oluşumuna, toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı yaygın döküntülere, deri ve burun kanamalarına yol açarken, lökosit düşüklüğü kolay enfeksiyon görülmesine neden olur. 

Kırmızı kan hücresi eksikliği anemiye (kansızlık) ve buna bağlı olarak, halsizliğe, nefes darlığına, kolay yorulmaya neden olur. Lösemide, bağışıklık sistemindeki hücrelerin yapımı bozulduğu için yüksek ateş, bademcik iltihabı ve zatüre görülebilir. Kötü huylu kanser hücrelerinin lenf bezleri, dalak ve karaciğerde birikmesine bağlı olarak bu organlarda büyüme saptanabilir. Kemik-eklem ağrılarına, solukluk, baş ağrısı, iştahsızlık, bulantı, kusma ve kilo kaybına neden olabilir” şeklinde konuştu.

 

Erken Teşhis Hayat Kurtarır

Son yıllarda teknoloji ve tıptaki gelişmeler sayesinde erken tanı ve uygun tedavi ile iyileşme şansının oldukça yükseldiğini vurgulayan Hematoloji Uzmanı Dr. Gülsüm Akgün Çağlıyan, erken teşhisin hayat kurtardığına dikkat çekti. Lösemiden şüpheleniliyorsa öncelikle bir kan sayımı ve mutlaka mikroskop incelemesi yapılması gerektiğini dile getiren Çağlıyan; “Periferik yaymada blastların (kötü huylu hücrelerin) görülmesi tanıyı destekler. Şüpheli bir durum varsa o zaman kemik iliği alınarak inceleme yapılır. Patoloji laboratuvarında yapılan incelemeye göre eğer lösemiyse rastlandıysa, bunun hangi tip olduğunu anlamak için kemik iliği birkaç testten daha geçirilir. 

Hastalığın tedavisi kemoterapi (ilaçlı tedavi) ve kemik iliği nakli şeklindedir.Kortizon ilaçları tedavinin en önemli kısmını oluşturuyor. Eğer bir akut lösemi kortizon tedavisine iyi cevap veriyorsa, diğer kemoterapi ilaçlarına cevap verme olasılığı da artıyor. Lösemi hastalığında, hastaların bağışıklık sistemi düşük olduğu ve kan verme ihtiyacı olduğu için, sürekli göz önünde ve doktor kontrolünde olmaları gerekir” diye konuştu.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER