banner249

"Varlık fonu tek adamlık sisteminin ispatıdır”

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu Denizli’de düzenlenen ‘Anayasayı değişikliği ve başkanlık sistemini tartışıyoruz” konulu seminerde gündem ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

banner240

Varlık Fonu ile ilgili değerlendirmede bulunan Feyzioğlu, "Türkiye'nin milli servetinin varlık fonu diye bir özel hukuk tüzel kişiliğine devredilmesi başkanlık sistemi diye takdim edilen, ama aslında bir tek adam sistemi olan yeni arzu edilen düzenin ne olduğunun ispatıdır. Varlık Fonu'na devredilmiş olan trilyonluk servetin yönetimi artık denetimsizdir” dedi

Denizli Baro Binasında düzenlenen seminer öncesi Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhuriyet Halk Partisi eski milletvekili Süheyl Batum ve Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İlk önce konuşan Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan, anayasa değişikliğinin oylanacağı referandum ile ilgili görüşlerini anlattı. Parlamenterler sistemin eksiklerinin bulunduğunu bildiklerini belirten Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, bu eksiklerinin bazı değişikliklerle giderilebildiği halde, bunun yerine başkanlık sistemine geçildiğini belirtti. Hukukçu kimlikleriyle bu değişikliğin karşısında olacaklarını belirten İlhan, bunu yaparken hiçbir siyasi sayık gütmeyeceklerini söyledi. Daha sonra CHP eski Milletvekili Süheyl Batum’un ardından konuşan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu,
Türkiye uluslar arası bir çatışmanın içindedir. Bu küçümsenecek, görmezden gelinecek bir durum değildir. Devletimizin ve silahlı kuvvetlerimizin sonuna kadar arkasındayız. Dualarımız Suriye’de savaşan Mehmetçikle. Bir Rus jetinin Türk birliğini bombaladığı haberiyle de sarsıldık. Ancak bir hukukçu olarak bizi üzen bir başka konu da, olaydan hemen sonra yapılan, ‘kazaen oldu’ açıklamasıdır. İnşallah kaza ile olmuştur. CIA başkanın Türkiye’de olduğu gün, Rus jeti, kaza ile Türk birliğini vurdu. Ortada uluslararası hukuk açısından Türkiye Cumhuriyeti, ciddi bir soruşturma yapmalıdır” diye konuştu.

Konuşmasının devamında, Başbakanın ‘Hayır’ kullananlara karşı açıklamasına ilişkin değerlendirmede bulunan Feyzioğlu, “Kendi kulaklarımla duysam, kendi gözlerimle duysam inanmam. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, kendi vatandaşlarını birbirine kırdıracak cümleler sarf etmez” ifadelerini kullandı.

Referandumda cezaevlerine sandıkların kurulup kurulmamasıyla ilgili soruyu yanıtlayan Feyzioğlu, durumun mevcut anayasada belirtilen şekliyle olacağını, siyasi hakları ellerinden alınanlar dışında, bir hak kısıtlamasının olamayacağını söyledi.
Son KHK’ya yönelik eleştirilerde bulunan Feyzioğlu, "Listeye baktım, üzüldüm. Türkiye'nin birikimi denebilecek pek çok insan var. Bunların bir kısmının ihraç sebebi ‘F Tipi örgüt üyeliği’ nedeni, delil nedir bilmiyorum. Geçen yıl bir bildiri yayınlanmıştı. O bildiriye karşı benim çok sert bir tepkim vardı. O tepkimden geri adım atmış değilim, bildiriyi imzalayanların neye imza attığını büyük çoğunluğunun bilmediğini düşünüyorum. Çünkü çok ayrıntılar ve satır aralarında çok hikayeler var. Bildiriyi bizzat kaleme alanlar bir avuç insandır. O bildirinin içinde barış falan yok, başlığında var sadece, altında canı kanı pahasına teröristi topraklarımızdan temizleme mücadelesi veren askerimizi, polisimizi dünyaya suçlamanın telaşı vardı.

O bildirinin içeriğini kötü niyetli hazırlayanları pek bir maharetli bulduğumu ifade etmiştim. Ancak ceza hukuku ayrı bir şey, idare hukuku da ayrı bir şey, devlet aklı ve hukuk devleti böyle bir kötü bildiriye karşı bilimle cevap vermeyi emreder, akıl dışı yöntemlerle cevap vermeyi yasaklar. Kızdığımız üzüldüğüm şey şu, o KHK'yla yapılan o bildiriyi hazırlayanları dahi mağdur etmiştir, mağdur konumuna getirmiştir. Büyük akılsızlıktır bu, onlara verilecek en büyük cevap bilim yoluyla verilecek cevaptır. Biz de verdik zaten, ama adalete erişim hakkını kapayarak mahkemeye gidemesin denilerek önünü tıkayarak bir KHK'yla attım seni dediğinizde onlar dahi mağdur oldu” ifadelerini kullandı. 

Bazı şirketlerin Varlık Fonu'na devredilmesi ilgili değerlendirme yapan Feyzioğlu, "Türkiye'nin milli servetinin varlık fonu diye bir özel hukuk tüzel kişiliğine devredilmesi başkanlık sistemi diye takdim edilen, ama aslında bir tek adam sistemi olan yeni arzu edilen düzenin ne olduğunun ispatıdır. Varlık Fonu'na devredilmiş olan trilyonluk servetin yönetimi artık denetimsizdir. Bu arzu edilen anayasa değişikliğiyle neler yapılacağının göstergesidir. Yani Ziraat Bankası'nın inanılmaz değerli bir arsasını 'kaça sattın' diye sorsanız, ticari sırdır artık. Şimdi milletin malını verdikten sonra bir de devletin kalan kısmının tapusunu anayasayla birlikte verecek miyiz, işte bunu tartışıyoruz" dedi.

Güncelleme Tarihi: 11 Şubat 2017, 11:42

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER