Bölgemizde; katliamların
olduğu, insanların yerlerinden göçe zorlandığı, kadınların dul, çocukların
yetim bırakıldığı, küçük bedenlerin denize kurban gittiği bir dönemde
gereksinim duyulan yegâne şey, İnsan
Haklarına koşulsuz bir şekilde destek vermek olmalı…
Dünya İnsan Hakları Günü’nde insanlık, adı konulmamış bir Dünya Savaşıyla karşı karşıya… En temel İnsan Hakkı olan yaşam hakkı, maalesef örgütlü uluslararası toplum tarafından her gün ihlal edilmektedir. İnsan hakları bildirgelerinin, beyannamelerinin ve Uluslararası Sözleşmelerinin sayısının had safhaya ulaştığı günümüzde, İnsan hakları ihlallerinin de zirve yapması, yaşam hakkının ayaklar altına alınması önemle üzerinde durulması olan bir husustur.
Uluslararası toplumun, bu sorumluluğun altından kalkabilmesi
mümkün olmadığı net bir şekilde görülmüştür. Bu bağlamda, mevcut sistemin İnsan Haklarının Güvencesi olmaktan
çıkıp, maalesef silah tüccarlarının,
faiz lobilerinin ve kapitalist
sermaye çevrelerinin emrine girmiştir. Temel insan hakkı olanı yaşam hakkı,
yine terör örgütlerinin tehdidi altındadır. Bu bağlamda, terörizme karşı
yeniden barışı ve huzuru egemen kılmak için tüm insanlığın vicdan muhasebesi
yapması gereği ortadadır.
Hukukçular Derneği Başkanlığı, Hukukun Üstünlüğü
Platformu İcra Kurulu Başkanlığı yapmış bir hukukçu milletvekili olarak İnsan Haklarının, gerek Parlamento
içinde, gerekse Parlamento dışında savunucusu olacağız. Bu sorumluluğun
farkında olarak; İnsan Hak ve Özgürlüklerin
herkes için korunup hayata geçtiği bir dünyada, sevgi ve huzurla yaşamayı
diliyorum…