Bir dizi incelemelerde bulunmak için Denizli’ye gelen Başbakanlık Hazine Sigorta Baş Müfettişi Baki Şener, Yüz Haber’e ziyarette bulundu. Yüz Haber İmtiyaz Sahibi Erol Uçkan ve Bilal Kırboğa ile bir süre sohbet eden Şener, son günlerde siyasilerin ekonomik vaatleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Muhalefetin özellikle asgari ücret konusundaki vaatlerin gerçekçi olmadığına dikkat çeken Şener, şöyle konuştu, “Bu vaatler gerçek olsaydı neden Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı yada Ekonomi Bakanı yapmıyor. Bu adamlar zaten bu işin başında. Paranın başında. Çünkü bunun gerçek reel ekonomiyle yakından ilgisi yok” dedi.
VAATLERİN GERÇEKLİK PAYI YOK
Muhalefetin ekonomik vaatlerine işverenlerin sessiz kaldığına dikkat çeken Şener, işverenlerin yaşanan bu sürece siyasi yönden yaklaştığını söyledi. Şener, açıklamalarına şöyle devam etti, “Yoksa hangi işadamı çalışanına 1500 TL verecek.
Hükümetten almaya çalışacak. Peki bu tasarı, vergisi sigortası hepsi ona göre olacak. İşçiye ne verecek peki. Tamamen zarar olacak. Bunların çok iyi hesaplanması gerekiyor. 13 yıldır ülkeyi idare eden bir partinin çalışma sosyal güvenlik bakanı yada ekonomi bakanları verecekse zaten onlar verir. Daha çok oy alırlar.
Bu adamlar oy almayı bilmiyorlar mı. Realist olmak gerekiyorsa durum böyle. O 1500 veriyorsa bende 1500 veriyorum niye demiyor. Oy mu kaybetmek istiyor, iktidardan mı düşmek istiyor bu parti. Ana muhalefet partisi verebiliyor da bu adamlar niye vermiyor. Verilecek bir şeyse zaten vermeli. Verilecek bir durum olsa niye biz veririz demiyorlar. Demek ki bir gerçeklik payı yok.”
BANKALAR ALACAKLARINDAN VAZGEÇER Mİ?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kredi kartlarıyla ilgili faiz borçlarının sıfırlanacağı yönündeki vaatler hakkında konuşan Şener, “Koalisyon döneminde 25 bankanın nasıl battığını hepimiz biliriz. Bankalar alacaklarından vazgeçer mi. Böyle bir şeyin sıfırlanması o bankaların batması ve hazinenin kasasından para çıkması demektir. Böyle bir şey olamaz.
Maksat Türkiye’deki bu kredi kartı kullanımının, var olmayan paranın önlenmesi. Borcun kapatılması değil. Bir dönem sokakta kredi kartı satılıyordu. Yoldan geçen herkese kredi kartı veriliyordu. Olmayan bir şeyi satılıyordu. İnsanları tamamen bankalara borçlandırıyorduk. Biraz rahat bıraksak insanlar yeniden bankalara borçlanacak. Aileler ekonomik darboğazdan çıkamaz. Bu önlemlerle halkımızı borçlandırmaktan kurtardık” dedi.
