Acıpayam
Meslek Yüksekokulu Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Konferans Salonu’nda düzenlenen
konferansa Emekli Yargıtay Onursal Başsavcısı Hasan Erbil, Vali Şükrü Kocatepe,
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Hüseyin Bağcı, Acıpayam Kaymakamı Karahan Daştan, Acıpayam Belediye Başkanı
Hulusi Şevkan, Acıpayam MYO Müdürü Doç. Dr. Özgür Kasım Aydemir, öğretim
elemanları ile öğrenciler katıldı.
Açılışta konuşma yapan Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, kısa bir süre önce Honaz Sempozyumu’nu gerçekleştirdiklerini dile getirirken, ilçe sempozyumlarının ilklerini bitirdiklerini bundan sonraki süreçte daha önce yapılan sempozyumların ikincilerine Acıpayam Sempozyumu ile başlayacaklarını ifade etti.
İlki 2000 yılında düzenlenen Acıpayam Sempozyumu ile yörenin
tarihi, kültürü, ekonomisinin akademik yönlerden ele alındığını belirten Rektör
Prof. Dr. Bağcı, Garbi Karaağaç bölgesinin önemli bir sempozyum konusu
olabileceğini hatırlattı. Eski yıllarda bu bölgeye ait kültür, folklor ve
tarihiyle ilgili değerlerle ilgili yöredeki yaşayanların ve öğretmenlerin
anlattıkları ile bilgi sahibi olunduğunu söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Bağcı,
günümüzde bölgenin en büyük üniversitesi olarak Pamukkale Üniversitesi’nin
yaptığı akademik çalışmaları, bilimin süzgecinden geçirerek sonuçların elde
edileceğine değindi.
Açılış
konuşmasının ardından konferansa geçildi. Selçuklu Devleti’nden günümüze Garbi
Karaağaç bölgesinin tarihi sürecini özetleyen Doç. Dr. Turgut Tok, aralarında
Acıpayam’ın da bulunduğu bu bölgenin, Selçuklu Devleti zamanında uç bölgesi
olduğunu ve bu durumun Denizli’yi özel kıldığını belirtirken, uç bölgelerin
düşmana karşı en diri olması gereken bölgeler olması gerektiğini hatırlattı.
Tarihimize
ilişkin en eski yazılı kaynakların mezar taşları olduğunu ifade eden Doç. Dr.
Tok, bu taşların koruma altına alınması gerektiğini söylerken, mezar taşlarının
üzerinde bulunan damgaların 2500-3000 yıl önce bu bölgede Türklerin yaşadığı
bilgisine ışık tuttuğuna değindi. Toprağın vatan olması için işgal etmiş
olmanın yeterli olmadığını ifade eden Tok, topraklara dili, kültürü ve ticareti
taşıyarak ve alın terini ve kanını akıtarak, vatan olacağını işaret etti.
Türklerin Anadolu’ya 1071 yılından çok önce geldiğini söyleyen Doç. Dr. Tok,
yapılan araştırmalara göre Acıpayam havzasında 900’lü yıllarda Türkçenin
konuşulduğunu dile getirdi.
Kendi
coğrafyasını tanımayanın geleceği planlama hakkı olmadığına dikkat çeken Tok, düzenli
bir ordu olmamasına rağmen bölgede yaşayan Türklerin Haçlı ordusunu hezimete
uğrattığını, bu savaşların bu bölgenin Türkleşmesi konusunda çok büyük öneme
sahip olduğunu hatırlattı.
Konferansın
ardından Yargıtay Onursal Başsavcısı Hasan Erbil, Doç. Dr. Turgut Tok’a verdiği
bilgilerden dolayı teşekkür ederek çiçek takdiminde bulundu.