banner249

Emeklilik dönemi kabusa dönüşmesin

Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi Uzman Klinik Psikologu Merve Büyükkucak, emeklilik döneminin kabusa dönüşmemesi için nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı.

Emeklilik dönemi kabusa dönüşmesin
banner240

Başlangıçta çalışma hayatının getirdiği zorunlulukların kalkmasının kulağa çok hoş gelebildiğini, ancak bir şey üretememek ve bunun neden olacağı sıkılma duygusunun zamanla baş edilemez hale gelebileceğini kaydeden Büyükkucak, "Yoğun bir çalışma temposundan sonra saatler geçmek bilmeyebilir. Daha da önemlisi birçoğumuz için iple çekilen bir dönem olsa da emekliliğin fiziksel ve duygusal sağlık üzerine ciddi negatif etkileri olabiliyor. 


Ve emeklilikle geçirilen süre uzadıkça bu olumsuz etkilerin de arttığı biliniyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar emekliliğin depresyon ihtimalini yüzde 40’a yakın oranda arttırdığını, fiziksel bir hastalık yaşama olasılığını ise yüzde 60 oranında arttırdığını gösteriyor. 

Dolayısıyla, emeklilik süreci başlangıçta ruhsal ve fiziksel sağlık açısından kişiye iyi geliyor olsa da uzun dönemde her iki alanda da kötüleşmelere sebebiyet veriyor. Bu sonuçlar elbette ki ölene kadar çalışma gerekliliği anlamına gelecek şekilde de yorumlanmamalı. Zira halihazırda var olan ileri yaşlarda çalışma ve sağlık koşulları arasındaki ilişkiye bakan araştırmaların da oldukça muğlak sonuçlar ortaya koyduğunu biliyoruz" dedi. 

Büyükkucak, şöyle devam etti: "Peki bu kadar rahat olan bir dönem neden kişiyi özellikle duygusal anlamda bu kadar zorluyor? Bizler günlük hayatta belki sadece ölümü bir kayıp olarak nitelendiriyoruz ancak günlük hayatın hemen hemen her alanında 'kayıp'tan ve kayıpla bağlantılı duygulardan bahsetmek mümkün. 

Örneğin alıştığınız bir mahalle ya da şehirden taşınmak, okuldan mezun olmak, arkadaşınızla küsmek ya da sevgilinizden ayrılmak da tıpkı bir ölüm gibi kayıp hissini kişiye yaşatacak durumlardır. Çünkü eski ve alışmış olduğunuz ilişkisel durumlar artık devam etmemektedir. Benzer şekilde emeklilik de her ne kadar farklı ve daha rahat, daha özgür, daha keyifli olacağı tasarlanan yeni bir başlangıca kapı açıyor olsa da ister zorunlu ister isteğe bağlı olarak gerçekleşiyor olsun, kendi içerisinde bir kayıp olarak değerlendirilebilir. Emeklilik süreciyle önceden var olan birçok şey kaybedilir. 

Örneğin iş yerindeki itibar, bir şeyler üretiyor olmakla ilgili işe yararlık duygusu, özellikle iş çevresiyle birlikte oluşmuş sosyal çevre, para kazanma gücü ve genel aktivite düzeyindeki azalmalar emeklilik süreciyle birlikte gelen kayıplar olarak nitelendirilebilir. Tüm bunlara ek olarak belki de en önemli kayıplar arasında bir kimlik kaybından da bahsedilebilir. 

Zira birçoğumuz için işimiz bizim kim olduğumuzu tanımlayan, kimliğimizin çok önemli bir parçasıdır. Emeklilik durumunda ise kim olduğumuzu tanımladığımız en temel rollerden biri, amacımız ve günlük rutinimiz devam etmiyor oluyor. 

Elbette her kayıp sürecinde olduğu gibi bu noktada da kayıplarla birlikte gelen bir yas sürecinden bahsetmek mümkün. Ancak kimi zaman bu yas süreci oldukça uzayarak kişiyi depresif bir dönemece doğru sürükleyebilir. Özellikle işinden zevk alan ve çeşitli zorunluluklardan ötürü (Finansal sıkışıklıklar ya da sağlık problemleri gibi) emekli olmak durumunda kalan insanların bu dönemi çok daha zor atlattıklarını söylemek olasıdır."

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER