Yanında konuşmaya dahi cesaret edemeyenler, Zeybekcinin aldığı yalıdan tutun Göveçlik'teki arsaya kadar birçok şeyi ağızlarından evirip çevirip sakız yaptı. Taki Zeybekci bundan bir kaç ay önce tüm partilileri parti binasında toplayıp yüzleşene kadar. Hakkındaki tüm iftiralara tek tek cevap verdi. Orada öyle sözler sarf etti ki, bıçak vursanız hiç kimseden kan akmazdı herhalde. Salon buz kesmişti ve Zeybekci isyanına devam ediyordu. Fitneye, fesada ve iftiraya teslim olmayın diye...
Zeybekci karşıtları içten içe yeni bakanımız Sema Ramazanoğlu dediğinde siyasetin lokomotifi değişiyor mu diye yazmıştım. Çok geçmeden değişmediğine Zeybekci'nin karşıtları gibi şahit oldum. Bakan Ramazanoğlu, kardeşi Selma Aliye Kavaf gibi Denizli'de hayal kırıklığı yarattı. Teşkilata ablalık yapamadığı gibi kutuplaşmayı da sonuna kadar derinleştirdi. Yetmemiş gibi bakan hanımın bay danışmanı bir gazeteciye 'Denizli'nin bakanı kim' sorusunu sordurtabiliyor.
İcracı bakanlık olmayınca Denizli'nin neredeyse hizmet bekleyen birçok işleri yarıda kaldı. Honaz Tünel Yolu inşaatı durdu. 25 bin konut projesi Ak Parti'nin projesi olmasına rağmen sırf Zeybekci öncülük etti diye rafa kaldırıldı.
Yırtık donuyla dalga geçilen o deli çocuk, daha dün köyünün nasıl tüm işlerine koşturduysa bugün de aşık olduğu Denizli'nin her sokağına her mahallesine koşuyor koşmaya da devam edecek. Birilerinin yanlışlarına küsüp kenara çekilme lüksü olmadığını iyi biliyor. O küllerinden yeniden doğduğunda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söylemek mümkün. O hizmetler de hiç şüphesiz kaldığı yerden devam edecek.
Denizli’de Ak Parti kadrolarının yeniden şekilleneceği, burada belediye başkanlarından tutun yönetim kademesine kadar yeni bir yapılanmaya gideceğinin emareleri bulunuyor. Zeybekci derinleşen kutuplaşmayı kendisine yapılan onca haksızlığa rağmen bir intikam havasına dönüştürmek yerine onları yeniden kazanmanın yolunu tercih etmesi en akılcı yöntem olacaktır. Onları başkalarının vicdanına teslim etmek çok büyük bir ceza olur.