Geçtiğimiz günlerde Denizlispor’a gelen haciz, ilk haciz olmasa da en acısı olduğu konusunda hiç şüphem yok. Bu haciz ötekilerine hiç benzemiyordu. Bu kez kulübe değil, futbolcuların odasına kadar girmişti. Üstelik oda da ne var ne yok toplanıyordu.
Şaşkın bakışlar içerisinde haciz işlemlerini izleyen futbolcular çılgına döndü. Nitekim istenmeyen görüntüler Türkiye gündeminde son dakika haberi olarak geçti. Bir nevi rezil olduk tüm Türkiye’ye desek adeta yeridir.
İpek döneminde Bank Asya Lig’ine düşen Denizlispor, son 2 yılda 3 başkan birden değiştirdi. Sayısı birkaç tane bulan önemli oyuncusunu kaybetti. Son Elazığ mağlubiyetiyle Süper Lig’e çıkma şansını tamamen yitirdi. Şimdi ise alınan kötü sonuçlar nedeniyle Bank Asya’da kalma mücadelesi veriyor.
Durum böyleyken bu kentin milyonlarca dolar ihracatını yapan işadamlarının, Denizli Valiliği ve Denizli Belediyesi’nin, Sivil Toplum Kuruluşlarının kısacası tüm Denizlilerin gözlerinin önünde cereyan eden bu haciz işlemi yüreğimizi yakmıştır.
Turizmiyle, ekonomisiyle, alt ve üst yapısıyla dünya kenti olmaya aday bir ilin dünya kulübü olma gibi bir hedefinin olmaması bence hayallerin yarım kalması demektir. Başı öne eğilen futbolcularımızın başını dik, simgesi horoz olan Denizlispor’un tekrar ötmesi için bir an önce kriz masası oluşturulmalıdır. Bu kriz masasının başkanlığını Vali Demir yapmalı ve Belediye Başkanı Osman Zolan ile bu kentin Anadolu Kaplanları bu masanın etrafını doldurmalıdır. Bu kentin beklentileri arasında Denizlispor’un tekrar Süper Lig’e çıkması var.
Bu beklentiler arasında gelen son haciz, herkesin yüreğini sızlatmıştır. Denizlispor’a destek vermek, Denizli halkına destek vermek demektir. Lütfen kimse desteğini esirgememeli.
Günü kurtaracak destekler yerine Denizlispor’a gelir getirecek imkanlar sağlanmalı. Artık bir kulüp için para toplamak hem kulüpteki yöneticileri hem de futbolcuları gururunu incitmektedir. Zaten bu olay da artık çağ dışı kaldı.
Saygılarımla…