Ülke olarak zor bir süreçte olduğumuz söyleniyor. Bu söylentilere inanmıyorum. Bence her şey yolunda gidiyor. Hatta olmamız gerekenden çok daha iyi konumda olduğumuzu düşünüyorum.
Şirketler iflas ediyor, esnaf kepenk kapatıyor, sanayici ayakta duramıyor, işçi, köylü, emekli geçinemiyor diyorlar.
Bunlar doğru lakin siz bunlaramı kriz diyorsunuz? Eğer bunlar kriz ise sizinle aynı pencereden bakmıyoruz demektir. Sebebini anlatayım.
Henüz 12 yaşında ilkokul 5. sınıfta siyah önlüklü, beyaz yakalıklı bir öğrenciyken, öğretmenimiz her gün, akşam haberlerini izleme ödevi verirdi. Bir sonraki gün herkes, haberlerden örnekler anlatmak zorundaydı.
12 yaşımdan günümüze kadar bu ülkede kriz, iflas, yolsuzluk, yoksulluk, yoksulluk sınırı, açlık sınırı, yandaş, yoldaş haberleri hep vardı. Yani kriz hiç eksik olmadı.
Hangi parti bu söylemlerin dışında kaldı örnek verebilirmisiniz? Hangi parti iktidardayken yolsuzluk skandalı olmadı? Hangisi adam kayırmadı? Hangisi ekonomide bize yüz güldürdü?
SİZ PROBLEMİN HÜKÜMETLERDE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSUNUZ DEĞİL Mİ?
Balık baştan kokar diye bir atasözümüz var. Yazdığım konuda balık yönetim sistemi oluyor. Yönetim sisteminde de ihale hükümete kalıyor.
İşin aslı bu değil. Balığın başı olan ve kokan, hırsız olan, adaletsiz, liyakatsiz olan, yolsuzluk yapan, yandaş seçen, adam kayıran halkın ta kendisi. Başka biri değil biziz.
Sevdiğim bir atasözü daha var. Eşeği mektep müdürü yapanlar dershanelerin ahıra dönmesinden şikâyet edemez. Bu atasözünün özeti şudur. Sorumlusu sensin. Ülkenin yıllardır bu halde yönetilmesinin sebebi milletin ta kendisidir. 80 yılın özeti budur.
Cumhurbaşkanı “kandırıldık” dedi ve herkes şaşırdı. Ben şaşırmadım. Onu seçen, ondan öncekini seçen, hatta ondan öncekileri de seçen halk sürekli kandırılıyor. Ben kandırılıyorsam benim seçtiğimin kandırılması kadar normal bir durum olamaz.
Bu tür cümleler, olaylar, yolsuzluk haberleri, halkın durumu, intiharlar, iflas haberleri, hayat standartları, gelecek kaygıları söz konusu olunca meclistekilerden onurlu hareketler bekliyorsunuz değil mi?
Japonya’da hakkındaki mali yolsuzluk iddialarına karşı, kendini asarak intihar eden Tarım Bakanı TOSHİKATSU gibi ya da deprem sonrası Kobe kentine 3 gün su veremediği için harakiri yapan TAGUMİ OGAWA gibi davranışlar bekliyorsunuz değil mi?
Halk olarak biz sütten çıkmış ak kaşığız ve bütün suçlu seçtiklerimiz. Bunun doğru olduğuna inanır mısınız? Ben seçmedim cümlesi sığıntı limanın alasıdır. Bu iktidara sen oy vermedin ancak bir önceki iktidarda yani senin oy verdiğinde farklı olan neydi?
NE YAPARSAK DEĞİŞİR?
Halk olarak sorgulayın. Çocuklarınıza da sorgulamayı öğretin. Hesap sorun. Sandık en iyi hesap sorma yöntemidir. Eleştirin, eleştirmekten korkmayın, çekinmeyin. Her kim olursa olsun sorgulayın. Halkın üzerinde koşulsuz hiçbir güç yoktur.
KİŞİLER seçmeyelim, fikir seçelim. Benim seçim kriterim her zaman eğitim politikası olmuştur. Eğitim politikasını mihmandar yapan fikir benim tercih sebebimdir. Eğitim politikası bir hükümeti değerlendirmede ana unsurdur. Eğitim politikası geleceğin politikasıdır.
Hiçbir şeyden anlamıyorsun, ekonomiyi, dış politikayı, tarım politikasını analiz edemiyorsun. Birileri iyi birileri kötü diyor ve kendin karar vermek istiyorsun. Seçim öncesi eğitim politikası hakkında neler söyleniyor ona bakmalısın. Seçildikten sonra söylediğini yapmayan partiye de tekrar oy vermemelisin.
Partiler halkın nefesini mecliste hissetmiyorsa krizden kime ne? Mecliste olupta kriz yaşayan gördünüz mü? Söylediğim tüm partiler için geçerli. Kriz senin krizin.
Ekonomik kriz yaşıyoruz dediğimiz bu dönemde daha farklı şeyler yaşamadığımıza şükür edelim. MİLLET OLARAK 80 YILDIR BEYİN KRİZİ YAŞIYORUZ BİZİ SÜRÜNDÜRECEK OLAN BUDUR.