KILIÇDAROĞLU'NUN SAF OLDUĞUNU MU SANIYORSUNUZ ?

24 Haziran'da yapılan ve Ülkemizin kaderini belirleyen seçimde, Milletimiz  Recep Tayyip Erdoğan'a tekrar teveccüh göstererek, Ülkemizin kalkınması ve ümmetin birliğini sağlaması için Erdoğan'dan başka bir alternatifin olmadığını bir kez daha göstermiş oldu. 

Henüz 2019 seçimlerine yaklaşık bir buçuk yıl varken, Tayyip Erdoğan erken seçim kararı aldı.

Cumhurbaşkanlığını uzatıp koltuğunda bir buçuk yıl daha oturabilirdi. Ama bunu yapmadı. Çünkü onun koltuk gibi bir derdinin olmadığını bu millet çok iyi biliyor. 

Kazanamayacağı bir seçime girmeyeceğini bildiğimiz Tayyip Erdoğan'ın, kaybedeceği bir seçimde siyaseti ebediyen bırakacağını herkes biliyor. 

Erdoğan'ın erken seçim kararı alması son derece büyük bir siyasi riskti. Milletine olan inancı ve vicdanın rahatlığı ile aldığı bu kararla fazlasıyla gönüllerde yer edinmiştir.   

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise her defasında yaptığı gibi rakibiyle güreşmek için meydan okuduktan sonra, er meydanından kaçıp başka bir garibanı harcadı. 

Herkes onun gaflarıyla, başarısızlıklarıyla ve pişkinlik yaparak koltuğuna sarılmasından bildiği için kimileri onun saf olduğunu düşünürler.

Kılıçdaroğlu'nu saf zannetmeyin. 

Fetö'ye ve Üst akıla, Onun kadar sadık bir eleman ve sorgusuz biat eden başka bir adam bulamazsınız.

O, HDP'nin meclise giremeyeceğini, Kürt halkının HDP'ye ve HDP'li yöneticilere güzel bir ders vermeye hazırlanırken, Barış Atay gibi Ahmet Şık gibi tescilli vatan hainlerini Meclise Milletvekili olarak soktu.

Başkanlık Seçimini kazanamayacağını bildiği için, üst akıl ona seçim sonrası için kaos planlarına hazırladı.

Seçim gecesi saat 01:30'a kadar gerginliği devam ettirip, HDP'nin barajı geçtiğini öğrendiğinde militanlarını sessizce dağıtıp, evlerine gönderdi. 

Yani CHP'nin Başkanlık seçimini kazanmak gibi bir hedefinin olmadığını, sadece HDP'yi meclise sokmanın derdinde olduğunu anlamayan kalmamıştır herhalde?

Kılıçdaroğlu'nu saf mı sandınız?

Türkiye'de 20 yıllık partiler varken ve hiç birine randevu vermeyen, onları muhatap olmayan Kılıçdaroğlu, henüz kurulalı 3-5 ay olan İP ve Meral Akşener'le kameralar karşısına geçmesinin anlamı nedir? FETÖ'nin 15 Temmuz'da yaptığı saldırıyı hafife alıp hatta ''kontrollü darbe'' diye Erdoğan'ı töhmet altında bırakarak, vefat eden şehitlerimize ve yaralı gazilerimize saygısızlık eden Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün savunucularından oluşan bir partiyi yere göğe sığdıramayarak ne yapmaya çalıştı?. 

Hatta kirli ve karanlık ittifaklarına dahil ederek onlara bir meşrutiyet katmadı mı?

CHP'ye ve CHP'lilere zerre değer vermeyen Kılıçdaroğlu'nun kendine ait bir hırsı, ve bir menfaati de yoktur. O sadece verilen emri yerine getirmekle mükelleftir.

Şimdi de CHP'yi bölmeye hazırlanıyor. 

Kılıçdaroğlu'na emir verenler, Atatürkçüler ile Kemalistlerin bir arada olamayacağını anlamış olmalı ki, Vatansever Atatürkçüleri partiden dışlayıp, koyu Kemalistlerle teröristleri bir çatı altında toplamaya hazırlanıyor.

Bir ay önce ''CHP kendi içinde bölünüp parçalanmanın eşinde'' diye bir yazı yazmıştım. 

Bir sonraki dönemde ana muhalefet bayrağını HDP'ye veya İYİ PARTİYE devredecek olan CHP 5 yıl sonraki seçimleri göremeyebiliriz. 

Görsek bile HDP'nin yaması olarak yanında yer alacak.

CHP'liler, seçim öncesi ''megri megri'' sözleriyle Ak Partiye oy verenlerle alay ederken, şimdi ise PKK ile kıydıkları nikahı görmezden geliyorlar. 

Her şeyi bir tarafa bırakalım, CHP'liler İzmir'in solcu aydınlarını korurken şehit düşen Fethi Sekin'e ihanet ettiler. Bu vebal onlara kıyamete kadar yeter.

Sırf kirli ortaklıkları bozulmasın diye Temel'in Münafıkları, Meralin çakma milliyetçileri ve CHP'nin sahte vatanseverleri sessiz sedasız, çıtları çıkmadan uslu bir koyun gibi geviş getirmeye devam ediyor.

Yeni dönemde, bütün şer odakları enerjilerini HDP'nin lokomotif güç olması için harcayacakların dan artık emin olduğumuza göre, HDP'nin de siyasi ahlaktan uzak insanları Vekil sıfatıyla meclise sokup siyaset dilini kirleteceğini ve PKK'nın, Erdoğan'ı ve Ak partiyi desteklediği için Kürtleri infaz ederek, HDP adına intikam almaya çalıştığını düşünürsek, Devletin de Cabbar yüzünü göstermesi ve büyüklüğün şanını muhafaza etmek adına, Milletinin huzuru ve selameti için çok daha katı davranmaması ve her zamankinden daha ser sert olmaması için hiç bir sebep yok. Devletin büyüklüğünü hafife alanın bir sinek gibi ezilme vakti gelmiştir.

Bundan sonra Ülkemizde siyasetin dili de, adaletin kılıcı da çok daha keskin olacak. Din ve Devlet düşmanlarının yaptığı karanlık ve kirli ittifaklara, Münafık ve yobazların da dahil olduğunu gördüğümüzde AK PARTİ'nin  MHP ve BBP'nin dahil olduğu CUMHUR İTTİFAKININ ne kadar isabetli bir çatı olduğunu şimdi daha iyi anlamış olmalıyız.

Kılıçdaroğlu'nu saf zannetmeyin. 

O devletin gücünü hafife almıyor. O Devlet'in karşısında sinek kadar gücü olmayanları öne sürüp birilerine Legallik misyonu yüklemeye çalışıyor.

 O kendisine karşı Parti içinde bir isyan başlatanı, diktatörden daha acımasız bir şekilde dışlayıp ihraç ederken, güttüğü koyunlarına, Erdoğan'a diktatör dedirtecek kadarda akıllı bir çobandır.

Kılıçdaroğlu CHP'nin sonu olacak. 

CHP ise Kılıçdaroğlunu, İsmet İnönü gibi gibi başlarına taç edecekler. 

Çünkü ben tecavüzcüsüne aşık olan başka bir zihniyet tanımadım

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.