İRAN'IN PERS OYUNLARI

28 Aralıktan bu yana İran’da devam eden protestolar için mutlaka herkesin bir yorumu bir tezi var ama işin doğal gidişatına neden kimse bakmıyor?

Suriye, Libya, ırak vs. orta doğu, körfezde bir çok ülkede yaşanan ayaklanmaları şaşkınlıkla karşılamayanlar İran'da yaşanan isyana mı şaşırıyorlar? Yani İran sosyolojisinde buna benzer toplumsal bir infialin olmaması için bir sebep mi var?

Asıl haksızlığı orda Şii'ler yapıyor. Şiilik adı altında ülkenin yüzde 40’ı dışlanıyor. Şiiler devletin her türlü imkanlarından faydalanırken kendini ‘Şii’ olarak tanımlamayanların yüzüne kapılar çarpılıyor. Mollaların zulmünden ve keyfi işkencelerinden dolayı başka ülkelere iltica eden yüz binlerce İranlı var. 

Dünyada ve Bölgede Şii'liği yaymak için aktarılan kaynakların milyar doları bulduğunu halk biliyor bu yüzden artık isyan etmekten başka çaresi kalmıyor. İran bu süreçlerde devamlı Amerika’yı hedef göstererek ve tüm olayları ABD’nin organize ettiğini söyler ama bunun gözle görünür elle tutulur bir tarafı yok.

Doğrudur, görünürde ABD’nin yıllardır İran’ı yok etmek istediği bilinir ama şimdiye kadar uyguladığı tüm politikalar İran’ın lehineydi. Amerika mollaların sokaklarda hüküm sürdüğü bir İran'ı neden yıkmak istesin ki? Şimdiye kadar bölgenin Şii'leştirilmesinde Amerikan işgalleri ve politikaları İran’a en büyük desteği vermiştir.

Hatırlayın Afganistan’ın işgali sonrası İran yukarıda kendine bir yer buldu. Irak’ın işgali sonrası resmen burası İran’a devredildi. Suriye’de Rusya’yla beraber Akdeniz’e açılmak için ideal bir zemin buldu. Yemen’de yani ABD’nin en büyük yalakası Suudi Arabistan’ın sınırında darbe bile yaptı. İsrail sınırına kadar tüm alanda Şii yayılmacılığını başardı. Şimdi İran’daki protestoların büyük bir isyana dönüşme olasılığı azaldı. Rejim her zamanki gibi ağzında bir emzik gibi tuttuğu Büyük Şeytan sloganını yine piyasaya sürdü. Dün üç istihbarat personelinin öldürüldüğü haberinde anladığım kadarıyla, Devrim muhafızları ve İran istihbaratı da sokağa inmiş. Bu protestolar hafta sonunu görmeyecek protestolardan geriye fişlenmiş on binler kalacak. Eğer İran bu baskı rejimini devam ettirir ve halkını refaha kavuşturmazsa bugün sönen alev yarın büyük bir yangın haline gelir.

İran’ın Türkiye’ye karşı tüm ihanet dolu planlarına rağmen komşumuzun parçalanması ya da ekonomik olarak çökmesi hiçbir işe yaramaz. Türkiye de zaten bu süreçte İran’ın yanında yer alarak İran’dan kat kat büyük olduğunu bir kez daha ispat etti. Dışişleri Bakanlığının bu süreçteki tutum ve yaklaşımı çok basiretli ve yerinde olması, artık büyük bir Türkiye olduğunu kolay kolay acem oyunlarına gelmeyeceğini göstermiştir.

İran iç ve dış politikasını değiştirmeli bir kere mollaların hepsini yargılamalı, şii yayılmacılığını durdurmalı, pers zihniyetinden vazgeçmeli, tüm kaynaklarını adil bir şekilde halkının tamamının faydasına kullanmalı yoksa içeride ve dışarıda İran’ı zor günler bekliyor.

İran'ın bir sınır komşusu olarak iç savaşın çıkması en çok bizi etkiler. Mülteci akını, sınır güvenliği tedbirleri, terör eylemleri ve buna benzer bir çok önlemi olağan üstü bir şekilde almak zorunda kalacağız. Bunu hiç bir zaman istemiyorum.

Zira biz iç karışıklıklardan fayda sağlayan bir millet değiliz.

İran'da çıkacak bir iç savaş en çok bizi etkiler bizi yorar bu yüzden böyle bir şeyi istemek fitneye alet olmak demektir. Ama İran'ın gezi eylemlerindeki tutumunu hiç bir zaman unutmadım.  

İran önce içerdeki yangını söndürecek. Söndürmek zorunda. yoksa halk topyekün ayaklanır ve rejim diye bir şey kalmaz.  Her kim ABD’nin İran’a saldırması gibi bir deli saçmalığına inanırsa aptaldan farkı yoktur.

Bush İran dedi Irak'ı vurdu.

Obama İran dedi Libya'yı vurdu.

Trump İran diyor sizce kimi bitirmek istiyorlar?

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.