ERKEN YEREL SEÇİM KARARI ALINMALI MI?

Türkiye ve Dünya dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yemin törenine kilitlenmiş, yazılacak tarihe tanıklık ettiler. Böylelikle Cumhuriyetin 2. Evresi bitmiş 3. Evresi başlamış oldu. Açıklanan yeni Bakanlar Kurulu Kabinesinin güçlü bir kadrodan oluştuğuna kalbim mütmain oldu. Özellikle Mevlüt Çavuşoğlu ve Süleyman Soylu’nun görevlerinde kalacaklarından hiç şüphem yoktu. Berat Albayrak ve Hulusi Akar, benim gibi bir çok kişi için de yeni görevlerinde büyük bir sürpriz oldu. 

Buna hem sevindim hemde şaşırdım.

Dün Cumhuriyetin 3. Evre’si başladı.

Gerçi bizim şahitliğimiz bir tarihe şahitlikti.

Sadece yeni bir cumhurbaşkanı törenine şahitlik etmedik. Bizler dün “Bir Devrim Evvela Devrimi Devirecek” vasiyetinin yerine gelmesini  idrak ettik.

Artık zaman kaybetmeden bürokrasideki hantal yapıyı ortadan kalkmaya başlanmalı.

Milletvekilleri yemin ederek görevlerine başladılar. Şimdi sırada meclis başkanının seçilmesi ve meclis komisyonlarının oluşması var. Diğer siyasi parti grupları da kendi iç yöneticilerini de belirlediler. 

Başkan da seçildikten sonra artık meclis çalışmalarına başlayabilir.

Bu arada 15 Temmuz’u anma toplantıları da var.  Bakanlar anma toplantılarına kadar çalışma arkadaşlarını belirleyerek, vakit kaybetmeden mesaiye daha doğrusu YOĞUN bir mesaiye başlayabilirler. Zira gerçekten yapılacak çok iş var. 24 Haziran Seçim’lerinde  olduğu gibi yerel seçimlerde de “erken seçim” kararı alınırsa çok isabetli ve yerinde bir karar olacağını düşünüyorum. 

Eğer erken bir yerel seçim olacaksa MHP’nin desteği şart.

CHP’nin kendi içinde yaşadığı kriz daha da derinlere gitmeye başladı. Iyi partinin endişeleri devam ediyor. Özellikle Iyi partideki millet vekilleri ve henüz bir kalıba oturmamış parti tabanı nasıl bir yol izleyeceğini ve nasıl bir siyasi çizgide yürüyeceğini tam olarak kestiremediği için kaygılı bir şekilde bekliyorlar.

HDP Doğu ve Güneydoğuda istediği sonucu alamadığı ve CHP’nin sayesinde Meclis’e girdiği için Kandil’in ve Münbiç’in akıbetine bakarak, Amerika ve Avrupa’dan gelecek haberlere göre bir yol çizecektir. 

CHP’deki çatlak Kılıçdaroğlu’nu köşeye sıkıştıracak, o da erken bir yerel seçime “HAYIR” diyemeyecektir. Aksi taktirde Partinin bölünme ihtimali ile karşı karşıya kalır. 

Halk Tayyip Erdoğan’a oy verdi Ak partiye değil.  Bir çok ilde Başkan adayları değişebilir çünkü 67 ilde ciddi bir oy kaybı var. 

Bu da belediyelerde  büyük bir değişimin başlanması gerektiğinin sinyalidir.

Aslında bu değişim elzemdir. Zaruridir.

Erken seçim kararı alınması, ülkenin artık seçim havasından çıkarak hayatlarına ve meşguliyetlerine daha fazla kafa yorması için iyi gelecektir. Aynı zamanda acele edilen bir seçim de, halkta karşılığı olan adayların sağlıklı bir şekilde belirlenememesi riskini de getirebilir.

Erken yerel seçim Meral Akşener’i köşeye sıkıştıracaktır.

Çünkü Iyi parti, umduğunu bulamadığı için bazı dar bölgelerde varlığını hissettiremeyeceği gibi HDP’ye ciddi kaymalar yaşayabilir. HDP için değişen birşey olacağını düşünmüyorum. Seçime katılır ancak CHP onu bu sefer desteklemeyecektir. Zaten CHP içindeki çatlağı derinleştiren HDP’yi desteklemeleridir. Parti tabanının ve Atatürkçülerin İsyanı bundandı. Ama buna rağmen yine de bir birlerine gizli paslar atacaklar. Hatta buna mecburlar çünkü her ikisi için de belediye meclisleri çok önemli.

Gerçi HDP’nin beklentisi Kürtlerin yoğun olduğu bölgelerden yerel yönetimleri kazanmaktır.

AK Parti ve MHP’nin yüksek oranda oy aldığı bölgelerde sandıkta ittifak yapabilirler. 

Kısacası hem Millet ittifakı hemde Cumhur İttifakı 24 Haziran’da olduğu gibi yerel seçimlerde de ittifak yapmaları yüksek bir olasılıktır. 

Özellikle Ak parti başkanlık seçimlerinde ciddi oranda bir oy kaybı yaşadı. Ve gerçekten bu kaybı telafi etmek için halkta karşılığı olan, çok sağlam bir kadro ile yola çıkmak zorunda. Bu kaybı ancak böyle bir şekilde telafi edebilir. 

Eğer listeye giremeyen Milletvekili aday adayları, Belediye Başkanı olmak için aday olmaya kalkarlarsa halktan karşılık alamazlar. 

Çünkü kendi yakınlarına ve çevresindeki birilerine istihdam yaratmak için geleceklerini herkes anlar. 

İşinin ehli, liyakat sahibi insanların olması hem Ak partinin kayıpları telafi etmesine bir fırsattır. Hem de Halk, verdiği mesajın yerini bulduğuna kanaat getirecektir. 

Aksi takdirde Ak parti büyük bir risk almış olacak. Hatta bu işin hemen ele alınması lazım. Zira bu konuda çok geç kalındı. 

AK Parti kendi içinde bağırsaklarına yapışan son kalıntıları temizlerse ve bir arınmayla hareket ederse yeni bir rüzgar yakalayarak seçimden önce parlamentoda ciddi bir çoğunluğu tekrar elde edebilir.

Devlet dairelerinde FETÖ’ye vurulan darbenin bir benzerini de yerel yönetimlerde vurulmalı. Bunların sadece görevden alınmaları yetmez. Hepsinin haklarında idari, mali, hukuki soruşturmalar açıp, haksız yere elde ettikleri mal varlıklarına ve banka hesaplarındaki paralara el konulması gerek. Yurtdışına kaçırdıkları paraların geri getirilmesi gerek. Bu iş mutaka zaman kaybetmeden yapılmalı. 

AK Parti yerel  seçim çalışmalarına, her zamankinden daha ciddi ve daha disiplinli bir çalışma ruhuyla başlamalı. Tek bir oy kaybına tahammül edilmemeli. CHP HDP ve İP’deki karışıklıklar, siyasi anlamda Ak partiyi daha güvenilir bir kurum haline getirecektir. Yerel yönetimler için Doğru kişilerle, doğru kararlar alındığında, Ak partinin ve MHP’nin parlementodaki milletvekili sayısının artma ihtimali de yüksek olur. 

Bilhassa CHP’de krizin derinleşmesi, bölünmeye sebep olabileceği gibi bir kısım liberal milletvekillerinin partiden kopma ihtimalini de beraberinde getirecektir.

Bu yüzden listeye giremeyen milletvekili adayları veya milletvekili seçilenler, belediye başkanı olmak için hesap kitap yapmasınlar. Bunun kimseye faydası olmayacağı gibi halkta da karşılık bulamazlar. Ak partinin kuruluş amacında ve siyasi karakterinde koltuk sevdalısı olmak değil, millete hizmetkar olmak vardır. Birilerini istihdam edip, yakınlarını zenginleştirmek için gelenlere, halk sert bir tavır alır. Başkanlık seçimlerindeki gibi mesaj vermez. Direk gerekeni yapar. 

Bunu da hiç birimiz istemeyiz. Çünkü Biz Ak Partiden ve onun liderindn razıyız.

Bu Ancak, kabinenin güvenilir bürokratlarla işe başlaması, Ak parti teşkilatının tepeden tırnağa yenilenmesi ve kamuda olduğu gibi yerel yönetimlerde de ciddi bir temizlik yapılmasıyla mümkün olacaktır. 

AK Parti teşkilatı, erken seçim kararı alınıp alınmamasına değil bu şartların yerine getirilmesine önem vermeli. 

Herşeye rağmen  millet iradesi hükmünü ortaya koyarak “Tamam” değil, “Devam” dedi.

Yeni dünya düzeninde yerimizi aldık. Artık herkes üzerine düşeni layıkıyla yapmalı ve Tayyip Erdoğan’ın omuzlarındaki yükü hafifletmeli. 

Hepimize bir çok görevler düşüyor.

Allah yardımcımız olsun.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.