ÇİN TEHDİDİNDEN ÇİN FIRSATINA

Rakamları severim, fakat siz zaten rakamlara ve siyasi/politik içeriklere farklı kaynaklardan ulaşıyorsunuzdur. Ben 7. kez seyahat ettiğim ve 6 kez fuarlarda katılımcı olarak yer alan bir ihracatçı gözüyle size Çin i kısaca anlatacağım.

Altı ayda bir seyahat ettiğim Çin de her defasında bir değişiklik görüyorum. Havalimanına ayak bastığımda, kent merkezine hareket ederken, sokaktaki insanların görünüm ve davranışlarında, sizinle temas kurma şekilleri vs vs. Yılda en az 4 kıtalarası ve en az 12 yakın yurtdışı seyahatimde görmediğim bir dinamizm e şahit oluyorum. Bu hareketliliğe ve önemlisi değişim rüzgarına en yakın Türkiye’yi görüyorum . Sadece yakın değil, Çin İle yarışırcasına demek isterdim, fakat bizdeki yasa ve kültürel altyapı, bir Çin olmamıza mani diyebilirim. Yanlış anlaşılmasın, Türkiye’yi geleceğin 1 numaralı süper gücü ve dünyanın merkezi ile karşılaştırıyorum. Bir iş adamı olarak gelecek nesilin ülkemize refah getirmesi amacıyla evladımı hiç tereddüt etmeden Çin’e gönderirdim. Şu anda bunu yapan cengaverler var. Daha fazla olmalı. Çin de İş dünyası olsun, sokaktaki vatandaş kendini büyük hızla geliştiriyor. Türkiye bu hızı yakalamalı. Nasıl mı ?: Yasal düzenlemeler ve eğitim sistemi ile .

Evet, Çin tehdidi yerini Çin fırsatına bıraktı diyebiliriz. Şu anda bir tren perona ufaktan yanaştı, hareket etmesine 2 belki 5 yıl var. Trende yerinizi almak için geç kalmayın.

Not. Uzun zamandır yazılarıma ara verdim. Yoğunluğuma verin. Önümüzdeki dönemde okurlarımla daha fazla tecrübe paylaşımında bulunacağım.

Saygılarımla...

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.