BALIK HAFIZALI BİR MİLLET OLAMAYIZ

Bizim Millet olarak kimsenin tavsiyesine ve nasihatına ihtiyacımız yok.

Hamdolsun Dinimiz, Tarihimiz ve Töremiz bizi derin bir alim gibi sabırla yetiştirdi. Yetiştiriyor..

Osmanlıyı yıkan dış güçler ve onlara uşaklık eden ulusalcılar (İttihat ve Terakki) başta halifeliği kaldırarak, kılık kıyafet ve harf devrimi gibi asimilasyonlar yaparak bu Milleti bir gecede nasıl cahil bırakmak istediklerinin ispatıdır.

Bunu da kısman başardılar.

Doktorların, Öğretmenlerin, Hukuk ve Bilim adamlarının, bunlara benzer her alandaki ehil kişiler bir gecede yabancı bir harf ve yabancı bir yaşam biçimi ile baş başa bırakılıp tüm hayat bilgisi, ilim, eğitim tecrübesi ve kabiliyetleri sıfırlandı.  

Hafızamızı silip tekrar yeni ve sahte bilgilerle doldurup, hatta Medya aracılığıyla komedi filmleri ve tiyatrolarla bizi ecdadımıza düşman etmek istediler.

Ecdadımızın ciddiyetini komikleştirip itibarını yerlerde süründürmek istediler.

Bizim için yeni bir cet, yeni bir ata tayin edip, bize ihanetlerini kahramanlık olarak göstererek, elde etmedikleri zaferler ve sahip olmadıkları başarılarıyla gurur duymamızı istediler.

Bütün bu çarpık kültür ve zıt yaşamı bize medya aracılığı ile aşıladılar. Medyanın toplumdaki önemini ve kamuoyunun üzerindeki etkisini bildikleri için her zaman heyecanlı ve flaş değeri taşıyan başlıklarla merak uyandırıp, okunup sonrada hafızaya yerleşmek, hatta doğru bildiğini unutup itiraz ettiğin fikrin savunucusu yapmak gibi şeytani yetenekleri vardır. 

Adın DOĞAN bunların varislerinde biridir...

Çünkü ben onun Erdoğan için  ''Muhtar bile olamaz'' diye attığı manşeti unutmadım.

Deniz Feneri E.V davasında FETÖ'cü hainler ve Almanların kurduğu tiyatroyu haftalarca gündemde tutarak, iftiralarla bu millettin manevi değerleriyle dalga geçen bu Doğan Medya Gurubu değil miydi?

Özel hayatın ihlaline ve aile mahremiyetine gelirsek Aydın Doğan kadar röntgenci birini daha tanımıyorum. 

Askeri vesayetin tahkiminde yer almaktan şeref duyanlar bunlar değil miydi?

Kendi rantları uğruna ortalığı ateş çemberine çeviren yine bunlardı.

Gezinin lokomotifi ve finansörlerinden biri de Aydın doğan değil miydi?

Pijamayla Devlet Adamı karşılama geleneğinin sahibi olan ve kağıttan kaplan Doğan Gurubu bu ülkedeki miadını doldurdu. Kuyruğunu kısıp kaçacak.

Ama yalanlarla iftiralarla kazandığı paralarına mutlaka ama mutlaka Devlet el koymalı ve hazineye irat kaydetmeli. 

Biz şahsımıza yapılan her türlü saldırıyı, etraf huzursuz olmasın ve nizamın topal yürümesine sebep olmayalım diye belki sineye çekeriz. Ama davamıza ve inancımıza yapılan ahlaksızlıkları ne sineye çekeriz ne de unutma gafletine düşeriz. Ben Aydın Doğan ve yalakalarının geçmişte kasten ve bilerek yaptığı suçlarının hesabını vermesi gerektiğini düşünüyorum. 

Batıyı kafamızda çok büyütmüşüz..

Gördüğünüz üzere Batının bu topraklarda bilek gücüyle sahip olabilecek tek bir başarıları bile yok.

Onların orta doğuda elde ettiği kazanımlar ve söz sahibi oldukları bölgelerdeki etkilerinin tek sebebi, geçmişte etikleri fitne tohumlarının karşılığıdır.

cephede savaşmak gibi asil bir karakteri olmayan batılılar, bir defa bu aptallığı yaptılar ve Çanakkale'de cephede göğüs göğse çarpışmanın bedelini, 100 yıldır bozuk bir psikolojiye sahip olmakla ödüyorlar.

Osmanlı tekrar gelecek diye ödleri kopuyor.

Her nesilde yeni gelen idareciler Türkiye'ye bu korkuyla yaklaşarak kimyasının ne kadar bozulduğunu yeterince fark ettiriyor.

Muhsin YAZICIOĞLU'nu unutanın kalbi kurusun.

Devlet eliyle Devlet düşmanlarının Çektirdiği onca acıya ve uğradığı onca zulme rağmen Devletine bir gün bile küsmeyen ve hiç bir Mecliste Devletine laf ettirmeyen yiğit bir vatan evladıydı Şehit lider Muhsin abimiz. 

Eğer Rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU yaşasaydı 15 Temmuz gecesi herkesten önce tankların önüne geçerdi. 

Sınır ötesi operasyonlara Fırat kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarına bizden daha çok heyecanlanırdı. 

Onun Davası da yolu da haktı. İnşallah Hakka misafirdir.

Yüce Allah onun makamını ali eylesin.

Rahmetlinin içinde olduğu Helikopter düştüğü gün, bu FETÖ'nün suikastıdır dediğimde beni dışlayıp hor gördüler. Hatta sesimi kesmek için türlü fitneler ve saldırılara maruz kaldım. 

Buradan yine söylüyorum Muhsin Başkanın canına FETÖ'cüler kıydı. Çünkü bu örgütün dini, imanı, kitabı yoktur. Onlar öyle ocaklar söndürdü ki, kendi başıma gelenleri anlatmaya utanıyorum. Allah bunlara tekrar Devlet içinde yeni bir yapılanmaya fırsat vermesin. 

Yani balık hafızalı olarak devam edersek, bize yapılan onca kötülük ve zulmü hiç yaşanmamış kabul edip ahmak durumuna düşebiliriz. 
Batılıların ve onların buradaki uşaklarının Devletimize, Ülkemize ve Milletimize yaptığı onca saldırıya rağmen hala dimdik ayakta durabiliyorsak bu yapılan iyiliği de kötülüğü de unutmadığımız içindir. Haktan ve haklıdan yana olduğumuz içindir.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.