SURİYELİ MÜLTECİ KONUSUNA BAKIŞ AÇISI

Ülkesini terk eden Suriyeli sayısı toplam: 13 Milyon.

Türkiye’de toplam Suriyeli mülteci sayısı: 3.618.624

Kadın: 1.655.071 - Erkek: 1.963.553

18 yaşın altındaki mülteci sayısı: 1.723.473

10 yaşın altındaki mülteci sayısı: 1.100.000

Çalışma izni verilen Suriyeli sayısı: 32.199

Vatandaşlık verilen Suriyeli sayısı: 59.747

Avrupa Ülkelerinde yaşayan Suriyeli mülteci sayısı toplam 1.000.000

Almanya: 500.000 - İsviçre: 110.000 - Avusturya: 50.000 kalanlar diğer Avrupa ülkelerinde.

Ülkesini terk eden 13 milyon Suriyeli’den sadece 100.000 kişi Amerika’da yaşıyor. Rakamlar penceresini burada açık bırakalım. Başka bir pencereden başka bir konuya bakıp tekrar dönelim.

Soğuk savaş dönemi Rusya ile Amerika arasında uzay yarışı nefes kesen boyuta ulaşmıştı. 20 Temmuz 1969 da Apollo 11, ay yüzeyine ilk ulaşan mekik olmayı başarmıştı. Astronotlardan Neli Armstrong ay yüzeyinde hoplayıp zıplamıştı. Rusya ile Amerika arasındaki uzay yarışı bu mekik sayesinde noktalanmış, Amerika bu savaşı ben kazandım diyerek haklı grur yaşamıştı.

Amerika bu zaferi kime borçluydu? Wenher Von Braun. Amerika zaferini bu bilim adamına borçluydu. Bu bilim adamı 2. Dünya savaşında mağlup olan Almanya’da yaşayan Hitler’in bilim adamlarından sadece biriydi.

2. Dünya savaşı sonrasında uçaklar dolusu Yahudi ve Alman Amerika’ya taşındı. Uçaklarla taşınan bu kişilerin çoğu mühendis ve bilim adamıydı. Wenher Von Braun’da bunlardan biriydi. 10 yıl sonra Amerikan vatandaşı olan Von Braun, Satürn V adını verdiği roket sistemi ile Apollo 11 i tasarlamış ve Amerika’yı zafere taşıyan isim olmuştu. Bu roket sistemi ile Amerika uzay biliminde uzak ara öne geçmeyi başarmıştı.

Amerika girdiği ülkelerde sadece ekonomik sömürü yapmaz, beyin sömürüsü, tarihi kaynak sömürüsüde yapar. Irak’a girdiğinde ilk yaptıkları Irak müzesinden sümer tabletlerini almak olmuştu mesela. (Sümer tabletlerinin önemi başlı başına bir kitap konusudur.)

Suriye’de başlayan savaş sonrası o bölgedeki tüm mühendisler kaçmaya başladı. Çoğu ilk önce Türkiye’ye geldi. Akademik çalışmalarını paylaşmak için üniversitelerin kapılarını çaldılar. Aslında kapı çalmak demek yanlış olur, kapılar açılsın diye neredeyse yumrukladılar.

Refai Hamo Türkiye’de iş bulamayan bilim adamlarından birisi. 48 saat yakıtsız uçabilecek uçak, haftalarca önceden depremi haber veren cihaz gibi tasarımları olan Rafai Hamo Türkiye’de tutulamadı. İstanbul metrosunda trenlerin hareketlerinden elektrik üretimi ile ilgili verdiği proje şu an mevcutta kullanılsada proje sahibi tasarladığı cihazlara patentler almak üzere Obama’nın özel davetlisi olarak Amerika’ya götürüldü ve şu anda Amerika’da yaşıyor.

Suriyeli mülteciler içinde gelen ve Rafai Hamo gibi bilim adamlarının Türkiye’de günlük 30 TL karşılığında garsonluk yapmak zorunda kaldığını hazmedemiyorum. Tıp fakültesinde akademik kariyerine devam eden 20 Suriyeli doktor ile yetinmelimiydik? Bu konuda neden kimse ses çıkarmadı? Neden haber bültenlerine konu olmadı?

Rafai Hamo’nun yukarıda bahsettiğim iki cihazının Türkiye’de patent alıp dünya geneline pazarlanması ile elde edilecek geliri düşünürmüsünüz?  

Ülkelerini savunmak yerine neden buradalar? Bizim askerimiz Suriye’de onların vatanını kurtarıyor, onlar ise Taksim’de eğleniyor. Bizim uğraştığımız konular bunlarmı olmalıydı sizce?

İnsanları yargılarsak onları sevmeye zaman bulamayız.

Ülkemizde Türk vatandaşı olarak yaşayanların hepsi sağlıklı insanlarmı? Tavuğa, keçiye,  köpeğe hatta damacanaya tecavüz eden insanları haberlerde okurken, tüm Türk milleti sapıktır diyormuyuz? Hayır demiyoruz. Canisi, hırsızı, katili, kadına şiddet uygulayanı, çocuklara tecavüz eden vatandaşlarımızı okuduğumuzda normal bir durum, Türk bu diyormuyuz? Hayır demiyoruz.

Almanya’da Türk gurbetçilere yapılanlara karşı tüm Alman halkı şeref yoksunudur diyormuyuz? Hayır demiyoruz. Hatta Avrupa’da gurbetçi Türk vatandaşlarına yapılan kundaklamalar, ırkçı saldırılara karşı Avrupa insanı saldırgandır diyormuyuz? Hayır demiyoruz? Hatta ülkemize gelen tüm Avrupa vatandaşlarına bir güzel hizmetkârlık yapıyormuyuz? Evet, alasıyla yapıyoruz. Döviz bırakıyorlar diyemi?

Evinize gelen misafirin çocuğu yaramazlık yaptı diye misafiri evinizden kovmazssınız. Hoşgörüde bulunursunuz. Evinizde olanı ikram edersiniz. Millet olarak geninizde bu vardır. Size yakışanı yapın derim. 

Suriye vatandaşı olup ülkemize mülteci olarak gelen insanlardan dolayı devlete kızmanıza da gerek yok. Kendini bilmez mülteciler yüzünden genel olarak mültecilerin hepsi kötüdür demenize de gerek yok.

Birkaç yıl sonra Türkiye’den akın akın Suriye’de inşaat yapmaya gidecek müteahhitler, işçiler, malzeme ihracatı yapmak isteyenler olacak. Irak’ta bu filmi seyretmiştik. Ne ekerseniz onu biçersiniz benden söylemesi.

Esen Kalın. 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.