SU İÇİN KAN SIRASI

Yaşamım boyunca olaylara, kişilere takılmadım. Sebepler her zaman benim için daha önemli ve değerli oldu. Sebepleri iyi bilmeden sonuçlarla ilgilenmenin bataklığı kurutmak yerine sivrisineklerle uğraşmak olduğunu düşündüm. Bir dönem aktif siyaset yaptım. 

Çok bakan, milletvekili, bürokrat tanıdım. Lafa gelince ülke menfaatleri için canını hiçe sayacak olan lakin pratikte masa altı uzanan kirli paralar ile ülke menfaatlerini satan çok kişi tanıdım. Bir gecede çantalar dolusu para ile seçim satanlar, gençlerin ülke sevdasını siyasete, çıkarlarına alet edenler, en hüzzam sancıyı dahi siyasi propaganda malzemesi yapanlar gördüm. Bizler masum köylü edasıyla ülkemizi sevdik. Saf, berrak, katıksız, çıkarsız… 

Ütopyalarını tenceresinde kaynatıp, kapağında yiyenlerdik. Ticaret için siyaset yapmadık. Gelecek için yaşadığımız günleri hiçe saydık bazen. Çanakkale’de emperyalistlere karşı kurtuluş mücadelesi verenlerin torunları olarak yapmamız gereken budur dedik. Bu değilmiş. Yıllar geçti ve geçmişi sorgularken içime telve kıvamında, katran sıcaklığında pişmanlık oturuyor. Düşmanı düşmanın silahıyla vurmak gerekiyormuş. 

Düşman yüzyılların intikam ateşini harlıyormuş meğer. Sınıfsız toplum sınırsız toprak ütopyasına sahip olup halkı için ölenlerde, Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve faziletini yaşayanlarda saf köylü edasıyla severek ölmüş. Sinsi olmak gerekiyormuş. Günümüzde idealist insana aç bir toplum haline geldik. İdealleri uğruna ölebilen insanları özler hale geldik. Sosyal medya ile sosyalliğini yitiren, klavye fedaisi, mc donalts hamburger yerken android telefonundan emperyalizme karşı omuz omuza diye tweet atan gençleri görünce içim acıyor. Bir cümle beynimin orta yerinde bütün neronlarımı şahlandırıyor. 

“Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer” Çiziyorlar arkadaş. Tüm tarihimizi çizip üstüne yeni sınırlar çiziyorlar. Utanmadan, gözümüzün içine baka baka bunu yapıyorlar. Daha yeni manşetlere düşen bir haber var. Rocfeller ailesi petrol sektöründen çekiliyormuş. Bunun ne demek olduğunu hiç düşündünüz mü? Bu şu demek. 

Yıllardır petrol savaşları yaşandı dünyada. Milyonlarca insan öldü. Katliamlar, sürgünler, yurtsuz kalan insanlar oldu. Şimdi savaşın hammaddesi değişiyor. Şimdi savaşın adı su oluyor. İsrail susuz kaldı ve Gazze’nin suyunu gasp etmeye başladı ve maalesef yetmiyor. Su için sular seller gibi kan akacak. Suyunuza sahip çıkın. 

Günümüzün firavunu 3 litrelik suyumuzu almak için şimdi türlü türlü senaryolar yazacak ve biz oynayacağız. Halkı için, toprakları için, bağımsızlık için kan dökenlerin yurdunda bari suyunuza sahip çıkın. Çünkü israf ettiğiniz her damla suda milyonlarca insanın hakkı olacak. Mahşerde bunun hesabını hiç veremeyiz benden söylemesi…

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.