Sivil toplum kuruluşları AB nezdinde çok net şekilde en üst düzeyde tanımlanmıştırlar. ABD’de ise STK’lar yaşamın ayrılmaz parçasıdır. Üniversitelere girişteki en önemli kriter ise hangi kulüp ya da sivil toplum kuruluşuna ne kadar süredir üye olduğunuz ve ne gibi faaliyetler içinde bulunduğunuzdur.
Sizin topluma olan sosyal hizmet ve katkınız, sizi bir ölçüde geleceğe hazırlıyor. Türkiye ise rejim değişiklikleri ve muhtıralarla birlikte sosyal örgütlenmeden kopartılmıştır. Sapla samanı ayırt edemediğimiz dönemler artık geride kaldı. Zaman artık vatan borcunun sadece askeri hizmetle değil, örgütlü olarak toplumsal gelişime katkıda bulunarak yapılıyor. Maalesef şu andaki eğitim sistemimiz içinde evlatlarımız bu oluşumlardan uzak yetişiyorlar. STK bilinci ancak üniversitelerde, hatta kariyerinizde bir yere geldiğinizde oluşuyor. STK’lar bana ne veriyor mantığı ile yaklaşıldığı sürece, kendimize de faydalı olma şansımız yok. Kendinize faydanız olması için öncelikle başkasına da faydanız olması şart.
Ben öğrenciler ile toplantılarımda mutlaka seçtikleri meslek dalında iştigal eden mesleki STK’ların içinde olmaları gerektiğini önemle vurguluyorum. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Denizli'de son dönemlerde de oldukça ümit verici hareketlenmeler yaşıyoruz. Yeni dönem DEGİAD (Denizli Genç İş Adamları Derneği) Başkanı Sadık Emre Çaputçu ve kadrosuna buradan övgülerimi göndermek istiyorum. Çıtayı yükseltip, tempoyu düşürmemelerini temenni ediyorum. Sadece saha çalışmaları ile değil, aynı zamanda davet ettikleri önemli konuklarla da ilham veriyorlar. Ancak öyle tahmin ediyorum ki, Sadık Bey de etkinliklere yeterli ilgi olmamasından şikayetçi.
Maalesef STK’ların Türkiye’de kaderi bu. Üye aidatları ile ayakta kalmaya ve dar bütçe ile özveriyle faaliyetler organize etmeye çalışırsınız. Sonrasında yaptığınız faaliyetlere katılımlar yeterli düzeyde olmaz, bu da hayal kırıklığı yaratır. Ancak yılmamak gerekir ve devamlılık, her işte olduğu gibi, bu işte de esastır. Bu bağlamda özveriyle çalışan derneklerimize vatan ve millet borcu adına destek çıkılmasını ve çocuklarımızın da genç çağda bu bilinçle yetiştirilmesini diliyorum.