Özellikle kırsal kesimlerde geleneksel olarak bilinen ve aile büyüklerinin de tavsiyesi ile kundaklama işine devam edildiğini vurgulayan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Yaşar Selçuk, kundaklamanın sonucu olarak oluşan gelişimsel kalça displazisi hakkında açıklamada bulundu.
Op. Dr. Yaşar Selçuk, “Gelişimsel kalça displazisi, bebeklik ve çocukluk döneminde de gelişebilen ve kalçanın anatomik bozukluklarını içeren bir durumdur. Uyluk kemiğinin baş kısmının içinde bulunması gereken yuvadan ayrılması sonucu oluşuyor. Halk arasında doğumsal kalça çıkığı olarak da bilinmektedir. Gelişimsel kalça displazisi, bin doğumdan 1-2’sinde görülür. Genellikle kızlarda erkeklere nazaran 6 kat daha fazla ortaya çıkıyor. %60’ı sol tarafta, %20’si sağ tarafta ve kalan %20’si de her iki tarafta görülmektedir. Ailesinde kalça çıkığı olanlarda bu oran %36’ya kadar çıkmaktadır. Bebeklerde gelişen kalça çıkığının nedeni tam olarak bilinmese de genetik, hormonal ve çevresel etkenlerin rol oynadığı düşünülüyor. Kalça çıkığı anne karnındayken gelişebileceği gibi, ebeveynlerin hatalı davranışları nedeniyle sonradan da oluşabiliyor.
Örneğin; ülkemizde hala bazı yörelerde bebeklere kundak ve kuşak uygulamaları yaygın olarak yapılıyor. Özellikle kırsal kesimde sıklıkla kullanılıyor. Bu şekilde aslında çocuklara zarar veriyorlar. Çünkü anne karnındayken bacakları kıvrık duran bebeğin gelişiminin devamı için bu pozisyonda bir süre daha kalması gerekiyor. Bu nedenle doğum sonrasında kalçaların ve bacakların düzeltilerek sıkıca kundağa sarılması kalçaları çıkığa eğilimle hale getiriyor. Unutmayın, 1-2 günlük uygulama bile kalça çıkığına neden olabiliyor. Bu çocuklar erken dönemde tedavi edilmezlerse 20 yaşına gelmeden diz, kalça ve bel kemiklerinde kireçlenme, ayak kısalığı ve topallama gibi kalıcı sakatlıklar oluşabilir. Yani kalça çıkığını önlemek için bebeklerde asla kundaklama yapılmamalı. Ayrıca kalça hareketlerini kısıtlayacak dar giysiler giydirilmekten de kaçınılmalı” dedi.
Gelişimsel kalça displazisi ya da çıkıklığında, özellikle yeni doğan bebeklerde ve çıkık derecesi ağır olmayan küçük çocuklarda yürüyene kadar belirti olmadığını ifade eden Selçuk, bu gibi durumlarda çıkığın, çocuk doktorlarının normal muayeneleri sırasında fark edilebildiğini söyledi. Selçuk,“Bacaklarda uzunluk farkı, ayaklarda şekilsel bozukluk, kalça ve bacağın üst kıvrım bölgelerinde sağ ve sol bacak arasında farklılık olması, bacaklardan birinin diğerine oranla daha az hareketli ve esnek olma durumu, yürüme başlangıcında sendeleyerek yürüme biçimi gibi belirtiler varsa, çocuğun en kısa sürede bir ortopediste götürülmesi gereklidir" şeklinde konuştu.
