MESLEKİ VE LİSANS EĞİTİMİ ARASINDAKİ ORANTISIZLIK

Cumartesi MÜSİAD Denizli Şubesinin organize ettiği panele konuşmacı olarak katıldım. Sunumunda ortaya koyduğum vurguların önümüzdeki günlerde yine altını çizmeye devam edeceğim.
Gelecek nesillerimizin doğru meslek seçimi için çalışmalar yapılmadığı sürece, tekstil sektöründe üretim ve AR-GE için açığı kapatamayacağız. Velilerimize, öğrencilerimize bir yol çizmemiz lazım. Ben iddia ediyorum ki, ne Velilerimiz ne de Öğrencilerimiz son dakikaya kadar nasıl bir mesleki tercih yapacakları konusunda bir fikir sahibi değiller. Geleceğin doğru analizi yapılmadığı sürece, doğru yolda yürümek mümkün olmayacaktır. Burada asıl sorumlu maalesef biz sanayicileriz. Her zaman başımızın çaresine bakma yolunu bulduk, ancak işlerimizden başımızı kaldırıp da bir türlü bu konulara eğilemedik. Münferit çabalar çok fazla sonuç getirmiyor maalesef, bu nedenle örgütlü hareket edilmesi şart. Önümüzdeki 10 yılda birçok meslek tarihe karışacak, yerine de birçok meslek gelecek. Bazı meslekler yeteneğe şans tanıyıp çok para kazandıracak, bazıları da ortalama düzeyde kalacak.

Burada yeri gelmişken bir anekdot aktarmak istiyorum. Almanya da sevgili bir dostum ve iş arkadaşım, kendisi yıllar önce üniversite de tekstil eğitimi almış ve mesleğini başarıyla icra ediyor. 2 evladı var, biri kız şu anda 16 yaşında ve kreş görevlisi olacak, oğlu 13 yaşında ve kaportacı olmak istiyor. Birçoğumuz bu durumu yadırgar, ancak Almanya da mesleki eğitimin önemi, yükseköğrenimden çok daha fazla. Ara elemanlar yüksek nitelikli, bunun nedeni de kararlılıkları. Yaşanmış olaydan alınan bir hikayede Kaymakam / Ormancı meslekleri kıyaslanır. Buna benzer örnekler yakın gelecekte hikayeden ziyade, günün realitesi olacaktır.

Mesleki eğitim mezunları, lisans mezunlarına kıyasla iş bulma olasılıkları çok daha yüksek ve işini iyi yapanlarda gayet iyi para kazanıyorlar. Ayrıca mutluluk endeksine bakacak olursak, burada da fark çok net ortaya çıkıyor. Bu model belki Türkiye için bugün erken gibi görünse de, Avrupa Birliği ülkeleri arasında kişi başına düşen milli geliri en hızlı artan ülke olarak, önümüzdeki 5-10 yıl içinde bence mesleki eğitim, lisans eğitiminin önüne geçecektir. TÜİK rakamlarına bakarsınız bunu da açıkça göreceksiniz. Şu anda Türkiye de 26 milyon işgücü, 9.5 milyonu ilkokul mezunu, 4.5 milyonu lisansaltı ya da lisans, 2.5 milyonu mesleki eğitimden gelme. Bu orantısızlığa bakarsanız, neden katma değer üretemediğimizi ve neden mesleki eğitim sahibi kişilerin olması gerektiği yerde, lisans mezunu olanların olduğunu göreceksiniz.
Gelecek mesleki eğitimde ve mesleki eğitimin kalitesindedir. Tercih yapmadan önce lütfen geleceği iyi okuyun. Geleceğimiz daha parlak ve gönençli görünüyor.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.