KATAR KRİZİNİN  DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİ  VE OLUŞABİLECEK SENARYOLAR

Sevgili dostlarım yazmayayım dedim ama olmadı. Neyi mi? Tabi ki Katar krizini. Herkes konuşuyor, herkes bir şeyler yazmakta. Çok yalın ifade ile size Katar krizinden,  neden durduk yerde çıktığından herkesin anlayacağı bir şekilde ortaya koyacağım. Katar’ın ne kadar küçük bir ülke olduğunu, ne kadar zengin bir ülke olduğunu yazmayacağım. Bundan bugüne kadar herkes çok bahsetti hemen hemen hepimiz bir şekilde bilgi sahibi olduk.

Katar krizini anlayabilmemiz için önce çok bilinmeyen gerçeklerden bahsedeceğim. Bu konular hakkında bilgi sahibi olduğumuzda daha iyi anlayabileceğiz.

Dünya para birimi nedir dediğimde hemen herkes Amerikan doları olduğunu az çok bilir. Neden Amerikan doları dünya para birimidir.Amerikan doları BrettonWoods Sistemi ile de anılan bir para birimidir. Hatta sistemin temeli Amerikan dolarına dayanmaktadır. 1944 yılının Temmuz ayında, 2. Dünya Savaşı sırasında ABD’nin küçük bir kasabası olan BrettonWoods’ta Birleşmiş Milletler Para ve Finans Konferansı düzenlenmiştir. BrettonWoods Sistemi de bu şekilde ortaya çıkmıştır. Uluslararası ticaretin yaygın hale gelmesiyle birlikte ülkeler arasında yapılan ticari işlemlerde para birimlerinin birbirine çevrilmesinde yaşanan sorunlar bu sistemle birlikte çözüme ulaştırılmıştır. BrettonWoods Sistemi, dünyanın önde gelen devletleri arasındaki ticari ve finansal işlemlerde uyulması gereken kuralları içerir. Bir diğer önemi ise dünya tarihinde ilk kez bağımsız ulus ve ülkelerin kendi aralarında ortak bir parasal düzen anlaşması yapmasıdır. Parasını ticarette Amerikan dolarına çevirmeyi kabul eden ülkeler, dolar – altın dönüştürülebilirliğini içeren bu sisteme dahil olmuştur. Sisteme göre 1 ons altın = 35 dolar veya 1 dolar = 0,88867 gram altın olarak belirlenmiştir.

BrettonWoods Anlaşması, çok özel ve düzeltilmesi olanaksız dengesizliklerde herhangi bir ülkeye, parasını dolar karşısındaki değerini değiştirme olanağı verir. Bu düzenlemeler için de öngörülmüş devalüasyon ve revalüasyon oranları en fazla %10’dur. Yapılacak düzenleme bu oranı aşacaksa, IMF tarafından izin verilmesi gerekmektedir. Daha sonra ise sistemde yaşanan sorunlar nedeniyle 1 ons altın 38 dolar eşitlenmiştir.

Peki, size doların Amerikan Birleşik Devletlerinin kontrolü altında olmadığını söylersem çok şaşırırsınız değil mi? Amerikan dolarıAmerika’da FED denilen bankanın daha doğrusu seçilmiş ailelerinkontrolü altındadır. Onlar paranın dolarını geleceğini tayin eder. FED Amerikan bankası değil mi? Hayır Değil!!!

FED'in sahibi kim?
FED yukarıda yazdığım gibi tipik bir merkezi bankası değil. Acayip bir kurum. Amerika’da yaşayan çok büyük Amerikan halkı bile FED'in sahibinin devlet olduğunu zannediyor. Halbuki..Fed'in internet sitesi bile FED 'in sahibi olmadığını söylüyor. 12 ABD FED bankasının sahibi 8 ailedir. Bu ailelerden dördü ABD’ de, dördü ise ABD dışında yaşamaktadır.

 ABD’ de yaşayan 4 aile şunlardır : 

1.Rockefeller ailesi
2. GoldmanSachs ailesi
3. LehmanBrothers ailesi
4. KuhnLoebs ailesi

ABD dışında yaşayan 4 aile ise aşağıdaki gibidir: 

1. Rothschild ailesi (TheRothschilds of Paris andLondon)
2. Warburg ailesi (Warburgs Bank of Hamburg)
3. Lazard ailesi (TheLazardsBrothers of Paris)
4. MosesSeifs ailesi (The Israil MossesSeifs of Rome)

Bu gruplarda ağırlıklı olarak Rockefeller, bir ölçüde de Rotschild ailesi hakimdir.

FED'i oluşturan 12 bölgesel Federal Reserve Bankası özel bir banka gibi yapılandırılmış. Hissedarları o bölge bankacılığı sisteminde yer alan üye bankalar. Ama bu hisselerin oy hakkı yok. Başka kimsenin de oy hakkı yok. FED, feci bağımsız bir kurum. Kendi başına kapalı kapılar ardında karar veriyor. Bu kararlar ne Beyaz Saray ne de kongre tarafından onaylanmak zorunda. FED, vergi ödemiyor. Para yaratıyor. Yurt dışında banka açabiliyor, para gönderebiliyor, kendi devletine borç verebiliyor, para arzını, faizleri, enflasyonu, resesyonu, deflasyonu kontrol edebiliyor. Kimseye hesap vermek zorunda değil.
Hissedarları, bankacılık sektörü. FED başkanını cumhurbaşkanı atıyor ve senato onaylıyor ama senatörleri kim seçiyor ki? Yine bankacılık sektörü. Bu sektör seçim kampanyalarına milyar dolar yardım yapıyor. Washington lobilerine yılda 300 milyon dolar akıtıyor. FED, bankacılık hanedanlarından başka kime hizmet edebilir ki.

Şu anda dünyanın en çok kullanılan enerji kaynağı nedir? Tatbikî petrol. Petrol kaynaklarının çok büyük çoğunluğu kimin elindedir. Sözde Ortadoğu’da gözükmesine rağmen tabi ki Amerika’nın (seçilmiş 8 ailenin) elinde veya güdümündedir. Çünkü sevgili müttefikimiz,  stratejik ortağımız petrol kaynaklarının bulunduğu yerlere, ya onların isteği ile veya İleri demokrasi götürerek elde etmiştir.

Peki, ikinci büyük enerji kaynağı nedir? .Doğal gazdır. En büyük doğal gaz rezervleri nerede dir. Enbüyük kaynak Rusya sonra İran ve Katar’dadır.

Kafamızdabir şeyler oluşmaya başladı herhalde değil mi? Katar; kriz çıkıncaya kadar Amerika’nındediklerini yapar gibiydi. Son zamanlarda birden rotasını Rusya’yadöndürdü. Yaramaz çocuk oldu. Rusya istikametinde İran da var. Amerika baktı bu üçlü bir olursa petrol yerine doğalgaz enerji kaynağı olursa hali perişan olurdu. Çünkü Amerika’nın elinde hiç doğalgaz yatağı ve rezervi yok.

Amerika’nın güdümünde olan Arap ülkeleri kendi çıkarları doğrultusunda da Katar teröristleri destekleyen ülke ilan edildi. Böylelikle hem Rusya ya hem de İran a mesaj veriliyordu. Çünkümenfaatleri bunagerektiriyordu. Fakat dikkate alınmayan Katarın zenginliği idi. Günümüzde paranın çözemeyeceği bir şey var mı? Birden Amerika 12 milyar dolarlık F-15 uçağı satacak. Yani Amerika bir yandan teröristleri destekleyen ülke konumunda olan Katar’a 12 milyar dolara dünyanın en gelişmiş uçaklarını satacak. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler adama. Yok, ancak buna dolar sen nelere kadirsin denmesi lazım. Bubir yere kadar acaba Amerika tavşanı kaç tazıyı tut politikasında devam mı edecek yoksa bu işi daha ileri boyuta götürecek mi?

 Bu ileri boyut ne? Trump'ın teşvik ve tetiklemesiyle Suudi Arabistan Katar'a saldırır mı?(Teröristleri açıkça destekleyen ABDYPGY’ye silah vermiyor mu?), terörizme destek verdiği gerekçesiyle Katar'ı suçlar. Aynı zamanda DEAŞ ilk defa İran'da terörist eylem gerçekleştirir mi!) İran müdahale eder mi?

 Kısa sürede yaşanan çatışmalar bölgede Şia-Sünni Savaşına dönüşür mü? Türkiye Sünni ülkeler tarafında olmak üzere savaşa katılır mı? Rusya Şia'yı ve ABD'de de Sünni'leri destekler mi? (Silah satışı bağlamında)?

Tüm adımlarımızı buna göre atmalıyız!!!!!

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.