İLİŞKİLERDE İŞARET FİŞEĞİ;''ÖFKE''

Seneca,''Öfke duygusu zapt edilmezse, karşıdaki insanda açtığı yaradan çok, kişinin kendisine zarar verir,''der bu bizde ki ''Keskin sirke küpüne zarar verir''atasözünün başka bir formudur. Öfke yeşil ışık gibidir ilişkilerde aslında. Duyduğumuz öfke, vücudumuzdaki kimyasalların giderek arttığının ve daha da gerginleşmemize neden olacağının bir belirtisidir. 

Öfke, ortada bir sorun olduğunun bir işaretidir. İlişkinizin güvenli, güçlü ve sevgi dolu olmasını istiyorsanız, birinizden biri öfkelendiği zaman, en iyi stratejimizin ''durmak'' olduğunu bilmemiz ve öğrenmemiz gerekir. 
Durabilmek, sorunun ne olduğunu ve sorunu çözebilmek için ne yapmamız gerektiğini anlamamızı ve daha sağlıklı tepkiler vermemizi sağlar. Öfkenin süreci mantıklı bir yol izlemekten ziyade, çok hızlı hareket eden nörolojik bir süreç izler. Örneğin, eşinizin eleştirilerinden hoşlanmadığınız zaman, beyniniz bu durumu değerlendirmeden yani tam olarak algılamadan, mesajı alıp direk agresif bir tepki göstermenize neden olur. 
Tam da bu esnada eğer hemen tepki göstermemeyi başarabilirseniz ağır ağır derin bir diyafram nefesi alıp içinizden saymak basit ama etkili bir kolaylaştırıcıdır-birkaç dakika sonra tepkiniz çok daha farklı olacaktır. Özetle, öfke duygusu, aynı dur işareti gibi, çıkacak sorunlara karşı sizi uyarır. 
Frene zamanında basmak, düşüncelerinizin duygularınıza yetişmesini mümkün kılar. Dur işaretini görmezden gelmek ilişkinin gidişatı açısından tehlikeli olabilir. Evet, öfke baldan tatlıdır ama maalesef bu bal ilişkileri zehirler, bozar. Bu süreci basit bir örnekle açıklamaya çalışayım: Örneğin yeni ayakkabılarınızı ilk giydiğiniz gün yağmura dışarıda yakalandıysanız ve ayakkabılarınız rezil olduysa ve bir de eşiniz yanlışlıkla ayağınıza bastıysa yandı gülüm keten helva! Tepkiniz hiç de ölçülü olmayacaktır. 
Sisteminize iki doz öfke kimyasalı karıştığı için, öfke düzeyiniz ikinci soruna, sanki ilk sorundan daha önemliymiş gibi tepki gösterecektir. Eşiniz, elbette yeni ayakkabılarınızın başına gelenler hakkında bir fikri olmadığı için böyle ufak bir hataya gösterdiğiniz aşırı tepkiye anlam veremeyecektir. Öfkenin giderek artan dayanılmaz cazibesinin etkisinden çıkamazsak eşinizin hatasının çok büyük olduğunu düşünebilirsiniz, çünkü duyduğunuz öfke sizi sarmıştır bile. Öfkenin giderek artan yoğunluğu, diyalog bir tartışmaya döndüğünde çok daha risklidir. 
Birbirini takip eden her öfke dolu yorum, öfkenin düzeyini yükseltebilir. Öfke arttıkça taşma denilen kritik bir noktaya gelinir ki bu su ısıtıldığında su kabarcıklarının suyun buharlaşmaya başladığının göstergesi gibi, ruh halinin durumunda bir değişikliğin oluşmaya başladığını gösterir. Taşma anında, mantık terk edilir, sonucu düşünülmeyen kırıcı, yıkıcı davranışlara kapı açılır. Öfkeye neden olacak durumlardan kaçınmanın en önemli nedenlerinden biri, işte bu taşmayı ve sonrasında ortaya çıkacak ve bazen telafisi mümkün olmayan zararları önlemektir 
İşte tam da bu sırada ''durmak''sürecin daha da içinden çıkılmaz bir hal almasına set koyacaktır. Durup düşünür ve öfkenizin yatışmasını sağlarsanız, yeterince bilgi toplayabilir ve sakin bir diyolağa başlayabilirsiniz. Mevlana,öfke ile istek,insanı şaşı eder;canı doğruluktan ayırır;garez geldi mi hüner örtülür;gönülden yüzlerce perde gelir de gözün önüne çekilir derken tam da bu durumu özetlemiş...Sükunet ve huzur dolu günlere..

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.