Geçtiğimiz günlerde Koçarlılı bir vatandaşın KKKA hastalığından dolayı hayatını kaybetmesi üzerine Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın ve yönetim kurulu üyeleri vatandaşların bu konuda dikkatini çekmek ve bilgilendirmek için Enfeksiyon Hasatlıkları Uzmanı Muharrem İnan’ın da katıldığı bir basın toplantısı düzenledi.
Sorumluluk ve duyarlılık çerçevesinde vatandaşları yapılacak olan çalışmalarla KKKA hasatlığı konusunda aydınlatmayı ve bilgilendirmeyi amaçladıklarını belirten Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, KKKA hastalığının Karadeniz Bölgesi’nde daha fazla görüldüğü halde son 10 gün içinde bu hastalıkla ilgili olarak Aydın’da da hasta sayılarının artamaya başladığını kaydetti. Başkan Aydın’ın yaptığı giriş konuşmasının ardından söz alan Aydın Atatürk Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hasatlıkları Uzmanı Doktor Muharrem İnan, KKKA hastalığı ile ilgili olarak detaylı ve kapsamlı bilgiler verdi. “TEMASLA DA BULUŞABİLİR” KKKA hastalığının daha çok kene tutunması ile oluştuğunu ifade eden İnan, “Kenelerin çıplak elle çıkarılması ya da ezilmesi, hasta insanların tükürük ve kan gibi vücut sıvılarına temas etmekle, mikrobu taşıyan hayvanların kanları, vücut sıvıları ve dokularına korunmasız temasla da bulaşabilir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, kasaplar, çobanlar, mezbaha çalışanları, veterinerler, kamp ve piknik yapanlar, korunmasız olarak bahçe, bağ, tarla, orman ve orman kenarı tarım arazisi gibi yeşil alanlarda bulunanlar ve KKKA hastaların tedavisi ile uğraşan, kanı ve çıkartılarıyla ilgilenen sağlık personeli risk altındadır” dedi.
“EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ YÜKSEK ATEŞTİR” KKKA hastalığının Karadeniz’in orta kesimlerinde ortaya çıkan bir hastalık olduğunu fakat şimdi hemen hemen bütün illerde görülen bir hastalık haline geldiğinin altını çizen İnan, “Hastalığın ortaya çıkış süresinde kenenin hastaya yapışmasından 1 ila 3 gün sonra hasatlık belirtileri ortaya çıkıyor. Ancak bu 9 güne kadar da çıkabilmektedir. En önemli belirtisi yüksek ateştir. Baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, genel vücut yorgunluğu belirtileri önceliklidir. Bunların yanında kusma, karın ağrısı, ishal gibi şikayetler ve anormal kanama bulgularına sebebiyet verir. Kanama ise daha çok geç dönemde ortaya çıkıyor” diye konuştu.
KKKA İÇİN ANTİSERUM TEDAVİSİ DENENİYOR KKKA hastalığının spesifik belirli bir tedavisinin olmadığını vurgulayan İnan, “Türkiye’de KKKA hasatlığı için antiserum tedavileri denenmektedir. Bazı çalışmalarda iyi sonuçlar aldığı gözlenmiştir. Fakat daha deneme aşamasında olan bir tedavi metodudur.
Bu hastalığa yakalanmamanın en önemli hususu korunmadır. Özellikle bu hayvan barınaklarına, kırsal alanlara, orman kenarı ve tarım arazileri ile bu gibi yerlere gidenler mümkün olduğunca vücutta açık kısım kalmamasına özen göstermeli kenelerin daha kolay fark edilmesi nedeniyle açık renkli elbiseleri giymeyi tercih etmelidirler. Kenelerin vücuda girebileceği yerlerin kapatılması konusunda örneğin pantolon paçalarının çorap içine alınması ve çizme giyilmesi gerekmektedir. Kırsal alanlara çıkıldığında böcek kovucu solüsyonlar kullanılabilir. Ancak etki süreleri 2-6 saat arasında değişmektedir. Kırsal alandan, orman kenarından ve tarladan dönüşte mutlaka vücut ve elbiseler kontrol edilmeli kene olup olmadığı araştırılmalıdır.
Kene vücuda girdikten sonra vücutta bir süre gezerek yaklaşık 2 ila 4 saat sonra yapışır. Kene yapışmadan duş alındığında vücuttan atılabilir” ifadelerini kullandı. “ZARAR VERİCİ YÖNTEMLERDEN SAKINMAK GEREKİR” Kene yapışması halinde hemen sağlık kuruluşlarına müracaat edilmesi ve kenenin ehil ellerle çıkarılması gerektiğinin altını çizen İnan, sözlerine şu şekilde devam etti: “Kenenin ezilerek veya üzerine kolonya, zeytinyağı dökülerek imha edilmeye çalışılması kenenin kusmasına neden oluyor ve asıl işlem de o zaman başlamış oluyor. Zarar verici yöntemlerden sakınmak gerekir. Vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkartılırsa hasatlığa yakalanma riski de o kadar azalır. Kene ilk 24 saat içerisinde düzgün bir biçimde çıkarılırsa genelde hastalık olmuş olsa bile bulaştırmadan çıkarılabiliyor. Kene çıkarılan hastalarda hemogram testi denilen bir test yapılır. Hastada lökosit 4 binin, trombosit 150 binin altında olması halinde gözetim altına alınır. Ama bu durumlar normalse 10 gün içinde ani başlayacak ateş, halsizlik, iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal şikayetleri ortaya çıkarsa hemen bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir”
“KENELER SICAK HAVALARDA ORTAYA ÇIKIYOR”
854 çeşit kene bulunduğunu ve bu kenelerden sadece 31 tanesinin mikrop taşımadığını dikkat çeken İnan, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Türkiye’nin her yerindeki kenelerin bu hasatlığı taşıma söz konusudur. Kenenin tipine bakarak da KKKA hastalığının olup olmadığa dair bir şey söylenmesi doğru değildir. Sağlık kuruluşlarında günde yaklaşık 20-30 tane kene çıkarma olayıyla karşı karşıya kalıyoruz. Keneler genellikle sıcak havalarda ortaya çıkıp Nisan ile Ekim ayı arasında görülüyor”
