Merkezin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Denizli Ticaret Odası, Denizli Ticaret Borsası, TÜBİTAK ve PAÜ Bilimsel Araştırmalar Birimi;nin destekleriyle çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Alan, şöyle devam etti, ;;Amacımız Türk tarımına uygun, hastalıklara dayanıklı ürünler geliştirerek bunu ilk etapta Türk tarımına kazandırmak. Türk tarımına yeterli miktarda üretim yaptıktan sonraki aşamada ise tohumlarımızı yurt dışında da kullanılabilir hale getirmek istiyoruz. Türkiye;nin tarım, ormancılık, eczacılık ve peyzaj amacıyla kullanılabilecek bitki türleri açısından zengin genetik kaynaklara sahip olduğunu her zaman vurguluyoruz.
Bu çok değerli genetik kaynakları modern metotlarla toplayıp, istediğimiz özellikler için ıslah edip, tarıma ve endüstriye uygun yeni çeşitlere dönüştürdüğümüz zaman tohumda dışa bağımlı bir halden kurtulmuş olacağız. Bu tür çalışmalar başarıya ulaştıkça tohum ithalatı önemli oranda azalacaktır. Ülkemiz bunu başarabilecek bilimsel ve teknik kapasiteye sahiptir. İnanıyorum ki Türkiye ürettiği tohumlarla önümüzdeki süreçte dünya tohum piyasasının önemli oyuncularından biri haline gelebilecektir. BİYOM bu konuda önemli bir rol üstleniyor. BİYOM, Türkiye;nin bitkisel genetik çeşitliliğini ıslah programlarında kullanarak, ileriki yıllarda Türkiye;nin dünya tohum piyasasına sunabileceği ürünleri ıslah etmek için yola çıkmıştır.;;
;;TÜRKİYE;DE 500;DEN FAZLA BİBER HATTI VAR;;
Türkiye;nin büyük bir tarımsal zenginliğe sahip olduğunu belirten Alan, konuşmasını şöyle sürdürdü, ;;Dünyanın en çok tarımsal üretim yapan ilk 6 ülkesi içerisindeyiz. Devasa bir genetik çeşitliliğimiz var. Türkiye;de sadece biber, patlıcan ve soğan türleri için düşünürsek yüzlerce hatta binlerce yerel çeşit var. Ama pazarda ya da marketlerde sınırlı sayıda çeşide ait ürünler var. Türkiye;nin tahıl, sebze, meyve, üzüm, tıbbi ve aromatik bitkiler gibi bitki türlerinde sahip olduğu genetik çeşitlilik dünyanın hiçbir yerinde yok. Bazı sebze türlerinde genetik kaynak oluşturmak amacıyla yaptığımız 1,5 yıllık gezilerde çok farklı tiplerde çiftçi materyalleri topladık. Bu çiftçinin, insanların evinin önüne ekmiş olduğu materyal. Benim tahminim Türkiye;de 500;den fazla biber hattı var. Yüzlerce soğan, binlerce farklı sebze türünden farklı hatlarımız var. Bunların büyük bir kısmı ekonomik anlamda kullanılamıyor. Çeşitlilik çok fazla ama üretimde kullanılan kısım az.;;
ÜRETİMDE SÜREKLİLİK
Alan, genetik çeşitlilik ıslah programlarıyla Türkiye;nin tohumda dışa bağımlılıktan kurtulacağını belirterek, şunları ifade etti, ;;Tarımdaki en büyük girdi, bitkisel çoğaltmada kullandığımız tohum veya fidan materyali. Yüksek verimli ithal hibrit çeşitler genellikle sadece bir defa tohumluk olarak kullanılabiliyor. Bir sonraki üretim döneminde bu çeşide ait bitkilerden çıkartılan tohumlar üretim açısından çok uygun değiller. Bu da tarımsal üretimi yapan çiftçiye ve tüketicilere ekonomik külfet getiriyor. Sürekli olarak tohum alınabilecek yüksek kaliteli çeşitleri ıslah yolu ile geliştirmek mümkün. Birçok ülkede tahıl ve sebze türleri bu şekilde ıslah edilerek üretimde kullanılıyor. İstediğimiz tat ve kalitede özellikleri yüksek verimli çeşitlere aktarıp bunları ekonomik kazanca dönüştürerek tohumculukta dışa bağımlılık ortadan kaldırılır ve çok büyük bir döviz kaybını engelleriz. Ayrıca tercih edilen özelliklere sahip yeni çeşitlere ait tohum ve tohumlukları yurt dışına da satabiliriz.;;
