Yönetmeliğin yayınlanmasıyla okul kıyafetleri sektöründe faaliyet gösteren yüzlerce oda üyesinin, ellerinde çok büyük miktarda stokla hiçbir hazırlık yapamadan bu kararla karşı karşıya kaldığını anlatan Eskinazi, şu görüşleri dile getirdi, ;;Bu durum, iplikçisinden kumaşçısına, dikişçisinden perakendecisine kadar her kesimi etkiliyor. Sektör geniş olunca haliyle zarar da çok büyük olacak. Bazı fabrikalar kapanma tehlikesi yaşıyor. Okul kıyafetleri üreten her fabrika, her atölyenin kapanmasıyla çok sayıda çalışan da işsiz kalacak.
Bu karar, hem konfeksiyon sektörü hem de on binlerce aile için ekonomik olarak büyük bir yıkım olacak. Ülkemiz için önemli bir üretim ve istihdam kaynağı olan sektörün mağduriyeti ortada. Firmaların yeni bir iş alanına geçişi de kolay değil. Başka alanlara girmek için zaman gerekiyor, ama bu şok kararla firmalarımızın hiçbir planlama yapacak zamanı ve imkanı olmadı. Sektörün talebi, stokların eritilmesi ve başka sektörlere geçiş için 2 yıl süre tanınması. Ayrıca özel kurumlarda olduğu gibi devlet okullarında da velilerin en az yüzde 60;ının onayıyla okul yönetimlerinin okul kıyafeti belirleyebilmesi yönünde değişikliğe gidilmesini talep ediyoruz.;;
;;ELİMİZDEKİ MALI BAĞIŞLAYABİLECEĞİMİZ YER BİLE YOK;;
İzmir Okul Kıyafeti İmalatı ve Satıcıları Derneği Kurucu Başkanı Ünal Tunaboylu ise sektörün stoklarındaki malın maddi değerinin 1 milyar doların üzerinde olduğunu ileri sürerek, şunları söyledi, ;;Kararın alındığı gün, atölyeler işçilerini çıkarmak zorunda kaldı. Okul kıyafetleri, ipliğinden kumaşına yüzde 100 yerli üretimdi. Serbest kıyafetle birlikte 18 milyon öğrencinin kıyafet ihtiyacının karşılanabilmesi için başta Çin olmak üzere yurt dışından ucuz kıyafet gelecek. Elimizdeki malı bağışlayabileceğimiz yer bile yok.;;
Toplantıda söz alan üreticiler ise uygulamadan doğan zararlarının karşılanmasını, aksi halde birçok üreticinin iflas edeceğini iddia etti.
