Motor kullanırken riskleri en aza indirmeye yönelik eğitimlerini İzmir ve çevresinde sık sık yineleyen kulüp üyeleri, kan ve organ bağışı kampanyalarına katılmanın yanı sıra engelliler ve otistik çocuklara yönelik projeleriyle de dikkati çekiyor.
Kulüp Başkanı Salih Özsüvariler, toplumda motor kullanmanın "riskli", motorcuların ise "biraz sorumsuz" olduklarına dair bazı ön yargılar bulunduğunu, yürüttükleri çalışmalar aracılığıyla bu algıyı kırmak istediklerini söyledi.
Koruma botu, koruma pantolonu, mont, eldiven ve kasktan oluşan "güvenli sürüş ekipmanları" olmaksızın hiçbir üyelerinin etkinliklere katılmasına izin vermediklerini, kurallara uymayanları istemeyerek de olsa ihraç ettiklerini anlatan Özsüvariler, özellikle kask konusunda taviz verilmediğini ifade ederek, şöyle konuştu, "İnsan faktörü motorda çok önemli. Bu iş şeytan işi değil, eğitimli insan işi. Güvenli sürüş ekipmanları kullanan, sürüş teknikleri almış bir sürücü için motor, en az otomobil kadar güvenlidir. Kask takmadığımızda daha yakışıklı görünüyoruz, bayanlar çok güzel, rüzgarda saçları uçuşuyor ama unutmamak lazım. Motor kazalarında yaralanmaların yüzde 95;i baş bölgesinden oluyor. Bu yüzden diyoruz ki, ;Saçınız biraz bozulsun, kaskınızı takın, sağlıklı kalın.; Bu anlayışın yerleşmesi için uğraşıyoruz."
"HİÇBİR MOTOR KENDİ KENDİNE KAZA YAPMADI"
Kulübün basın sorumlusu Mustafa Asım Temel de "Bugüne kadar hiçbir motor kendi kendine kaza yapmadı. Riski yaratan biz sürücüleriz, doğru yapıldığında motor kullanmak, herhangi bir motorlu araç kullanmaktan daha tehlikeli değil;; diye konuştu.
Motor kullanmanın, insanlara tüm yaşamları boyunca kullanabilecekleri pek çok temel bilgi ve beceriyi kazandırdığını öğrettiğini anlatan Temel, iki tekerlek üzerindeki sürüşün "İleri bak, ileri gidersin", "Güvenliğini ön planda tut", "İleri bakarken, çevrende olup bitenin farkında ol", "tehlikeleri analiz et, doğru zamanda doğru kararları ver" gibi hayatın her alanında kullanılabilecek yeteneklerin gelişmesine katkı sağladığını söyledi.
Motor sürmenin ötesinde yeni farkındalıklar yaratmak istediklerini, bu nedenle de toplumun her alanındaki doğru buldukları tüm girişim, proje ve hareketleri desteklediklerini aktaran Temel, en önemli isteklerinin, trafik içinde araç sürücülerinin motor kullananları fark etmesi olduğunu dile getirdi.
Temel, şöyle konuştu, "Devletten beklediğimiz iki şey var. Yeni değişen kanunla köprü ve otoyollardan geçerken, normal araçlar ile aynı ücreti ödüyoruz. Bu, dünyada pek yaygın bir uygulama değil ve haksızlık olduğuna inanıyoruz. Motorlar, diğer araçlara oranla çevreyi kirletme ve yolu yıpratma açısından çok daha avantajlılar. İkinci konu ise hız tahditleri. Kamyonlara ve otomobillere göre daha ufak ve seriyiz ama trafikte kamyonlar ile aynı hız oranına sahibiz. Onlarla aynı hızda gitmek sürüş güvenliğini azaltıyor çünkü trafikten daha yavaş bir hızla akarsanız, haklı olarak sağınızdan ya da solunuzdan araçlar geçmek için sizi sıkıştırıyor. En azından onlarla aynı hızda seyredebilmeliyiz. Mevcut düzenlemeler, bizim sürüşümüzün riskini artırıyor. Devletten bu konuda destek ve çözüm bekliyoruz."
