ERDOĞAN OYUNU GÖRDÜ, PEKİ YA BİZ?

Amerika'nın eski dış işleri bakanı Condolizze Ricce'i 30 ve üzeri yaşlardakiler bilir.

Ricce, 7 Ağustos 2003 tarihinde The Washington Post'a '' Transforming the miidle east -ORTADOĞU'YU  DÖNÜŞTÜRMEK'' başlıklı bir makale yazmıştı. 

Ben bu makaleyi basında ilk duyduğumda tam olarak anlayamamıştım. Daha sonra 2007 yılında İnternet de farklı bir araştırma yaparken denk gelmiştim. 

Tekrar okuduğumda, hem genç ve toy olduğumdan hem de siyasetin ve insanların bu kadar acımasız olabileceğini, özellikle Müslümanlardan bu kadar nefret eden düşmanların olduğunu idrak edemediğimden pek ciddiye almamıştım. 

Ama bilinç altımda saklı kalmış olmalıydı ki, Tayyip Erdoğan ''Oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz'' dedikten sonra tekrar okudum. 

Türkiye de dahil orta doğuda 22 ülkenin sınırları değişeceğinden tutun, bağımsız bir Kürt devletinin kurulabilmesi için Irak'ın istila edilmesine kadar. Türkiye, Mısır, Suriye, Libya, Yemen, Irak, iran vesair ülkelerin parçalanıp bölüneceğini, bunun adının da demokrasi olduğunu, güya o topraklardaki halkların bu yaşamı arzuladığını ve bu hayatı muhatap devletler ifa edemediği için kendilerini -doğal koruyucu- ilan etmişler..

Konumuza dönecek olursak; Amerikalıların coğrafyamızda hayata geçirdiği 90 yıllık bir planı var. Her ne kadar bazen yön değiştirmiş olsa da, hedefinden sapmadan adım adım ilerlemeye devam ettiler. 

Devletlerin kaderiyle oynayan, insanların devletsiz yaşamasını hedefleyen, Devlet kavramını ve hakkını sadece kendilerinde gören, kan ve zulüm üzerine amel eden bu necaset ruhlu zihniyetin Dünyayı felakete sürüklemesine izin veremeyiz. 

Bundan dolayı sayın Cumhurbaşkanımız ''oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz'' diyor.

O yüzden ''Seferberlik ilan ettim'' diyor. ''Ülkemiz üzerinden ameliyat yaptırmayız'' diyor. 

O yüzden her gittiği yerde ve her konuşmasında ''Tek Devlet, Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Millet'' diyor. 

Trump'un bir magazin spikeri gibi açıklamalar yapmasının altında yatan şey, Amerikanın Stratejik kararlarını alan ekibin üzerinde hiç bir etkisinin olmamasıdır.

Derin Amerikanın nezdinde, Trump'un varlığı ile yokluğu arasında hiç bir fark yoktur.

Zaten, bizim ergen gibi davranan ve sorumsuzlukla hareket eden ciddiyetsiz bir kişi ile muhatap olmamız, oyalanmak ve vakit kaybetmekten başka bir şeye yaramaz. 

Bu yüzden meydan okuyoruz. 

Cumhurbaşkanlığının forsundaki 16 yıldızın bir anlamı, bir şerefi var. 

Cumhurbaşkanlığının 16 yıldızlı forsu, Kurduğumuz 16 Devletin temsilidir. 

Bundan dolayıdır ki, bize tepeden bakanlara Bin yıllık tarihimizi hatırlatıyoruz.

Derin Amerikanın, coğrafyamızdaki stratejileri değişinceye kadar ve bizimle ilgili düşünceleri istediğimiz kıvama gelene kadar her türlü saldırıyı deneyecekler.

Dün PKK ve FETÖ ile saldıranlar bugün dolar üzerinden saldırıyor. 

Bunca saldırı ve istilaya rağmen, Türkiye öyle bir direnç, öyle bir direniş ve öyle bir dik duruş sergiledi ki, bölgede en güvenilir limanlardan biri oldu. 

Bu saldırının Merkezinde kimin olup olmadığı önemli değil. Mesele Trump yada papaz da değil. 

Mesele ne biliyor musunuz?

Mesele, Amerikanın hedeflerinin ve stratejilerinin içinde Türkiye'nin mutlaka bölünüp parçalanmasının olmasıdır. Evet bütün mesele budur.

hala anlamadık mı? 

Erdoğan ''oyununuzu gördük'' dedi ve meydan okudu.

Peki biz bu oyunu, Millet olarak gerçekten gördük mü?

Direnmekten ve savaşmaktan başka çaremiz var mı?

Bu haydutların karşısında Devletimizin rencide olmasına göz yumamayız.

Devletimizin ve Devlet Başkanımızın arkasında dağ gibi durmalıyız ki, Dünyaya Millet neymiş göstermek zorundayız.

Çünkü Mesele şahılar değil Devlettir.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.