banner249

‘Cumhurbaşkanını halk değil parlamento seçmeli’

2010 yılındaki referandumla Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi onaylanmıştı. Aradan geçen 4 yılın ardından Gazeteci Tuncay Özkan'ın, Cumhurbaşkanı seçimlerinin halka bırakılmaması gerektiği yönündeki açıklaması şaşırttı.

‘Cumhurbaşkanını halk değil parlamento seçmeli’
banner240

Bodrum Belediye Başkanı Kocadon’a belediye başkanlığın hayırlı olsun ziyaretine gelen Gazeteci Tuncay Özkan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özkani kitap imza günü için geldiği Bodrum’da ilk olarak Kocadon’u ziyaret etti. Hoş sohbet içinde geçen ziyarette Kocadon’a belediye başkanlığında başarılar dileyen Özkan, ülke için üzerine ne görev düşerse yapacağını ifade etti. 


Özkan, bir soru üzerine şöyle konuştu: “İdeolojik bütünlüğüm bu konudan asla etkilenmez. Ben Atatürkçü, yurtsever, özgürlükçü, demokrat bir insanım. Mustafa Kemal ideolojisinden ya da özgürlükten, demokrasiden milim sapma benim hayat hikayemde olmaz. Ama hiç fark etmediğimiz şekilde bazı insanlar bizim söylemlerimizden kırılmış. Kendilerini ötekileştirilmiş hissetmişler. Ben onlarla kucaklaşmak istiyorum." 

Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında da konuşan Özkan, Cumhurbaşkanını halkın değil parlamentonun seçmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi, "Cumhurbaşkanlığı seçimleri partilerin çok daha üstünde bir anlayış olduğu için, ortak aday çıkarmak ya da bir adayın üzerinde hem fikir olmak olan şeyler. Bu sistem de çok yanlış bir sapma var. Bunları düzenlemek çok önemlidir. 

En önemlisi Türkiye’yi bu dar geçitten çıkartmaktır. Bu siyasal sistemle Cumhurbaşkanını halka seçtirmek çok yanlış bir şeydir. Cumhurbaşkanını parlamento seçmelidir. Çünkü parlamentel sistemlerde, çoğunlukçu sistemlerde önemli olan şey parlamentonun bu işleri yerine getirmesidir. Biz başkan seçmiyoruz. Biz Cumhurbaşkanı seçiyoruz. 

Cumhurbaşkanını parlamentonun seçmesi gerekiyor. Cumhuriyetin değerlerini savunabilecek, Cumhuriyete sahip çıkabilecek, bu değerler ile halkı sarabilecek bir Cumhurbaşkanının seçilmesidir. Partiler bir kişinin üzerinde de uzlaşabilir, partiler ortak adayda çıkarabilirler.” 

BENİM SAFIM BELLİ
Gazetecilerin "politikaya girecek misiniz" sorusuna da yanıt veren Özkan, safının belli olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Politikaya girersem yapacağım şey beli, birlikte olacağım çevrede belli. Bundan sonrada bundan önce olduğu gibi hayatımda bu Ergenekon yargılama kılıcını ensemde hissetmeden yaşamaya devam edeceğim. Tutuklanmaktan, yeniden içeriye alınmaktan ya da faşizmin bize uygulayabileceği başka cezalardan korkmuyorum. Hayatımın bundan sonraki sürecinde onu yok sayarak yaşamaya devam edeceğim.” 

BİN 650 TL MAAŞ ALIYORUM
Emekli olduğunu gazetecilerle paylaşan Özkan, sözlerini şöyle tamamladı: “benim mesleğim gazetecilik, mesleğimi icra etmeye devam edeceğim. Ama mesleğimin dışından Türkiye için bir sorumluluk üslenmem gerekiyorsa her zaman varım ve hazırım. Emekli maaşım var. 30 yıllık meslek hayatım dolduktan sonra emekli oldum. Cezaevinde emekli oldum. Şimdi bin 650 lira aylık alıyorum. Birde yayınevimden gelen bir gelir var onla geçiniyoruz.”

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER