banner249

Böyle domates görülmedi

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE)’li bilim insanlarının çalışmaları sayesinde tadı ve aroması olan domates üretilebilecek.

Böyle domates görülmedi
banner240

 Ülkemizde ve tüm dünyada en çok tüketilen besinlerden biri olan domates, artık, 365 gün aynı lezzette tüketilebilecek. Taze olarak tüketilmesinin yanı sıra salça, ketçap, turşu, reçel gibi farklı alanlarda da kullanılan domates, ekonomik değeri yüksek bir bitki olarak biliniyor.


 Her mevsim raflarda ulaşabilen bir ürün olan domatesten, tadı ve aroması olmadığı gerekçesiyle herkes şikâyetçi ama vazgeçmek o kadar da kolay değil. İYTE Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sami Doğanlar ve doktora öğrencisi Nergis Gürbüz Öztürk, COST aksiyonu kapsamında yürüttükleri bir proje ile domateste tüketicinin özlediği lezzeti geri getirmek üzerine çalışmalar yapıyor.

 Prof.Dr. Sami Doğanlar ve Nergis Gürbüz Öztürk, Türkiye’de yılda on milyon ton domates üretildiğine dikkat çekerek proje hakkında şu bilgiyi verdi: “Besinin tat ve aromasını koruyarak ıslah etmeyi gözardı etti. Domatesin ülkemizde çok geniş bir kullanım alanı var. Endüstriyel bir ürün olan domates, aynı zamanda nihai tüketicinin marketten ya da pazardan en fazla aldığı besin maddelerinden biri. Bu kadar rağbet gören bir ürün olduğu için meyve kalitesi, adaptasyon ve dayanıklılık gibi özelliklerin ıslahı yapılarak yüksek tonajda domates üretilmesi sağlanıyor.”

 Sürecin son derece meşakkatli olduğuna değinen Prof.Dr. Doğanlar, bu yüzden bu tip bir çalışmanın Türkiye’de ilk defa yapıldığını vurguladı. Bitki ıslahını, bitkilerin genetik çeşitliliklerinden faydalanarak genetik açıdan istenilen özelliklerin kültür çeşitlerine aktarılması olarak tanımlayan Prof. Dr. Doğanlar, “yaklaşık bir asırdır süren yoğun ıslah çalışmalarına rağmen günümüz bilinçli tüketicilerini tat ve aroma olarak tatmin eden bir çeşit henüz geliştirilemedi” diye konuştu.

 Bu durumun birçok sebebi bulunduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Doğanlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüz tüketicisi yazılı ve görsel iletişim araçlarının artmasıyla bilinçlendi. Tüketiciler, yedikleri sebze ve meyvelerin tat ve aromasının yüksek düzeyde olmasını ve besin içerikleri bakımından zengin olmasını talep ediyor. Bu taleplerini her türlü sosyal medya imkânlarını da kullanarak beyan ediyor. Dolayısıyla, bu gözardı edilemeyecek talepler doğrultusunda günümüz ıslahçıları geliştirecekleri yeni sebze ve meyve çeşitlerinde tat ve aromayı birinci derecede çalışmak zorundadırlar.” 

Sürecin son derece meşakkatli olduğuna değinen Doğanlar, bu yüzden bu tip bir çalışmanın Türkiye’de ilk defa yapıldığını vurguladı. İYTE’nin yüksek donanımlı laboratuvarlarında ve uzman bir ekiple domatesin tadı ve aromasını geri getirmek için iki yıldır çalıştıklarını belirten Nergis Gürbüz Öztürk, şunları kaydetti: “domatesin ticari kültür çeşitleri bitki ıslahı için uygun bir gen havuzuna sahip değildir. 

Bunun aksine domatesin yabani tip akrabaları oldukça zengin bir gen havuzuna sahiptir. Bu nedenle solanum pimpinellifolium olarak bilinen yabani tip domates ile marketlerde satılan domatesi melezledik. Projemize destek sağlayan bir tohum fabrikasının yardımıyla melezlediğimiz domatesleri Antalya’da bir sera ortamında yetiştirdik.

 Elde ettiğimiz bilgi sayesinde hem lezzetli hem de besin değeri yüksek domates üretmek her mevsim mümkün olacak.” Gerçekleştirilen moleküler ıslah sürecinin hem genetik hem analitik hem de biyokimyasal yöntemleri kapsadığına değinen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “yetiştirdiğimiz domatesleri laboratuvar ortamında inceledik. 130 bireyden oluşan populasyonun meyve özellikleri ve fiziksel özelliklerini karakterize ettik. Böylece elimizde fenotipik bir data haricinde gen haritası oluştu. Hangi karakteri hangi gen kontrol ediyor; domatesin genom haritasındaki yerini bulduk. 

Belirlenen bu gen bölgeleri bir sonraki domates kültürlerine çaprazlama yöntemi ile doğal yollardan aktarılabilecek. Böylece yabani tip domateslerin barındırdığı genetik çeşitlilikten faydalanılarak markör teknolojisi ile istenilen özellikleri içeren modern ticari domates kültür çeşitleri geliştirilmesi mümkün olacak. Firmalar, bu bilgileri kullanarak ıslah çalışmaları yapabilecek, tohum üretilebilecek.” 

Domatesin aynı zamanda çok güçlü bir antioksidan olduğuna değinen Öztürk, “çaprazlama yöntemi yaparken besin içeriğinin kaliteli olması, yüksek vitamin değerlerini koruması ve antioksidan özelliklerini kaybetmemesi için de özen gösterdik” dedi. Projenin uluslararası bir çalışma olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Doğanlar, “elde ettiğimiz bilgiler sayesinde hem lezzetli hem de besin değeri yüksek domates üretmek her mevsim mümkün olacak” ifadelerini kullandı

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER