Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İzmir İhsan Alyanak Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Karabağlar 3. Olağan Kongresi’ne katıldı. Mevcut İlçe Başkanı Erol Körüklü’nün tek aday olduğu kongreye, AK Parti İzmir, Van ve Denizli milletvekilleri, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve partililer katıldı.
Kongrede Manisa Şehzadeler Mehteri gösteri yaptı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Binali Başkan buraya” ve “Nihat Başkan buraya” tezahüratlarının ardından yerlerinden kalkarak partililerle selamlaştı. Partililer sık sık “Karabağlar sizinle gurur duyuyor” sloganları attı.
“BİZİM SÖZLÜĞÜMÜZDE İNDİREGANDİ YOK”
Bütçe görüşmelerinin son gününde yaşanan olayı anlatan Zeybekci, argoda ‘çalmak’ anlamına gelen ‘indiregandi’ sözü üzerinden muhalefete yüklendi. Zeybekci, “Bütçe görüşmelerinin son gününde birileri çıktı dedi ki; ‘falanca yerde falanca partinin balkonuna İndira Ghandi’nin resmini astık diye polis geldi, müdahale etti’ dedi.
Ben de saf, Anadolu, köylü çocuğu. Dedim ki; ‘İndira Ghandi de Mahatma Ghandi’nin kızıdır. Hindistan’ı İngiltere’nin sömürgesinden çıkartan bir aileden başbakanlık yapmış olan bir siyasetçidir. Saygı duyduğumuz birisidir. Niye öyle bir şey olsun ki? Yanlış anlaşılma var’ dedim. Bunları söyleyen CHP’liydi. Sonra MHP’li biri dedi ki; ‘Bakan anlamadı’ dedi.
Tabii bizim bazı şeyleri anlamamız pek mümkün değil anlamayacağız da onları. Asla ve asla anlamak da Allah nasip etmesin. ‘O indiregandi o İndira Ghandi değil’ dedi. ‘Haaa bizim sözlükte yok ki anlayalım. Sizin sözlükte var siz onu çok iyi bilirsiniz’ dedim. Tarih boyunca şöyle bir bakın nasıl yaptınız, dünyada örneklerini vermiş birisiniz.
60 milyar dolarlık bankaların iki gecede nasıl ortadan kalktı bilirsiniz. Bu memleket ekonomide yerler nasıl bir oldu siz bilirsiniz. Koalisyon adı altında köşe başlarında nasıl indiregandi ettiğinizi bildiğiniz için sözlüğünüze koymuşsunuz. Bizim sözlükte öyle bir şey yok Allah’a şükür. Olmayacak da inşallah. Onların akılları fikirleri bunda. Kendilerini ele veriyorlar.
Tatları damaklarında kalmış. Bir gün gelir de nasıl indiregandi yaparız diye bekliyorlar. Çok beklersiniz. Bu millet size asla asla size asla ve asla iktidar vermeyecektir. Bir daha o tekerlek tümsekte kalmayacak. Necip Fazıl, zindandan Mehmed’e mektup yazmayacak. Artık Mehmedler iktidarda” dedi.
“İNTERNETTEN KOPYA ÇEKMEK YOK”
Zeybekci, bu sözlerin ardından gençlerle birlikte Necip Fazıl Kısakürek’in o şiirini okumak istedi. Şiirin gençler tarafından bilinmediğini anlayan Zeybekci, şiirin son kıtası olan “Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!” bölümünü okuduktan sonra gençlerin her dizeyi tekrarlamasını istedi. Şiirin sonunda “Patlasalar da çatlasalar da bizimdir inşallah“ diyen Zeybekci, “Bir daha gelene kadar ezberleyeceksiniz. İnternetten kopya yok. Komple okuyacağız. Kısa bir kıtası değil” diye konuştu.
“HİÇKİMSE TÜRKİYE’NİN TAMAMINDA DOLAŞMAYA CESARET EDEMEZ”
İzmir’de her vesile ile her bahane ile olmak istediklerini belirten Zeybekci sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim hedefimiz, davamız büyük. Derdimiz büyük. Her ne zaman nerede gerekiyorsa gece gündüz soğuk sıcak demeden ‘of’ demeden olacağız. İzmir göbeğinde inşallah hep beraber zeybek oynayacağız. İzmir artık neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.
Eğer İzmir AK belediyecilikle tanışamadıysa demek ki anlatamadık. Anlatmaya devam edeceğiz. Şuandan emin olun bütün Türkiye’nin tamamında eğer bu memlekette başı dik alnı açık verdiği her sözü yerine getirmiş bir parti varsa, o da AK Partililerdir. O da sizler ve bizleriz. Başka hiç kimse dolaşamaz.
Başka hiç kimsenin Türkiye’nin tamamında dolaşmaya cesareti yetmez çünkü onlar İzmir’de başka konuşur Van’da başka konuşur. Biz 13 sene önce ne dediysek bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Biz onlar gibi sabah söylediğini öğlen, öğlen dediğini akşam çark edenlerden olmadık.”
“BU MEMLEKETİ DİZLERİNİN ÜZERİNE ÇÖKTÜRDÜLER”
Türkiye’nin geçmiş dönemlerde ekonomisini yönetemediğini söyleyen Zeybekci, o günleri şu sözlerle anlattı: “Kendi ekonomisini yönetemediği için birileri Türkiye’ye ekonomi bakanı gönderdi. Egeli değildi. Zeybek filan da bilmezdi. Hatta Türkiye’yi bilmezdi. Birileri tarafından memur olarak gönderildi.
Bu memleketi dizlerinin üzerine çöktürdüler. Tam işlerini bitirecekken Rabbimin de hesabı var. Elleri ayaklarına karıştı. 3 Kasım seçimlerinde bu millet ‘yeter karar da söz de milletin’ dedi. Allah’a şükür. O gün millet ilk defa ‘one minute’ gibi ‘bir dakika bu memleketi size talan ettirmeyiz, namerde muhtaç ettirmeyiz’ dedi ve milletin adamlarını göreve getirdi.
Bir şey değişti, her şey değişti. O gün Türkiye’ye biçtikleri bela ve tuzağı bugün yeni anlıyoruz. ‘Biz size kredi veririz’ dedi IMF. Döne döne anlatacağız. ‘Halk Bankası ve Ziraat Bankası’nı kapatın borç verecek’ dediler. ‘Vakıflar Bankası’nı satın’ dediler.
O gün eğer Halk Bankası, Vakıflar Bankası ve Ziraat Bankası kapatılsaydı. Bugün bu ülkenin ekonomisi nasıl oldurdu? Onu istiyorlardı. Faizlere istediklerin yerde kalsın istiyorlardı.”
“TÜRKİYE FAZLA OLUYOR”
2002 yılında milletin gönderdiği vergilerin yüzde 85’ini faize verdiklerini kaydeden Zeybekci, bugün yüzde 15’inin faize gittiğini, buna bile isyan ettiklerini belirtti. Yakında bu oranın da düşeceğini dile getiren Zeybekci, “Aynı şeyler olsun istiyorlar. Türkiye onların istediği gibi diz çöküp el açmadı. Daha çok beklerler. İstedikleri olmadı diye Gezi olaylarını bahane ettiler.
17 Aralık’ı milletin başına örmeye çalıştılar. 25 Aralık’ta bu millet evlatlarına namertçe arkadan saldırdılar. Hep beraber uyanık olacağız. Bu hikaye daha bitmedi. Yeniden Türkiye dünyanın enerjide merkezi oluyor. En büyük ekonomi oluyor. Onun için Türkiye fazla oluyor. Yeniden çizilen dünya haritasını çizen ülkelerden biri olacağız diyoruz” dedi.
“DUVARDAN DUVARA GİTTİLER”
Türkiye’nin büyük hedefler ortaya koyduktan sonra tuzakların kurulduğunu söyleyen Zeybekci, “Bütün tuzaklarını kurdular. Ona rağmen millet cevaplarını verdi. Bunların anlayacağı dillerden konuştular. 30 Mart’ta sokak sokak dolaşıp dini de istismar edip ‘yüzde 30’u bile geçemeyecek’ dediler. Aralarında Hükumetleri, rantları paylaştılar.
Millet öyle cevap verdi ki duvardan duvara gittiler ama yine anlamadılar. 10 Ağustos’ta bu millet tek yumruk oldu ve geleceğine sahip çıktı. Adamlarına ve hizmetkarlarına sahip çıktı” diye konuştu.
“KUŞ ELLERİNDEN KAÇIYOR”
Türkiye’nin ekonomide destanlar yazdığını, cari açığın yüzde 5’e kadar düştüğünü ifade eden Zeybekci, muhalefetin bunun karşısında gıkının çıkmadığını ifade etti. ‘Aferin’ denmesi için bunları yapmadıklarını kaydeden Zeybekci şöyle konuştu: “Bu ülkenin geleceği için yapıyoruz. Bırakın namerdi merde bile muhtaç olmamak için yapıyoruz. Kuş ellerinden kaçıyor. Gerçi kaçtı ama devasa bir anka kuşu haline geldi. Kafeslere sığmaz. Dünyaya da sığmaz.”
BİNALİ YILDIRIM SESİNİN AZİZLİĞİNE UĞRADI
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Binali Yıldırım ise konuşmasında sesinin azizliğine uğradı. Konuşması sırasında sesi kısılınca gülmeye başlayan Yıldırım, “Ses hava yaptı. Ara sıra hava yapıyor Bakanım” dedi.
“BÜYÜK MESAFE KAT ETTİK”
Konuşmasında 30 Mart yerel seçimlerinde İzmir’deki çalışmalara değinen Yıldırım, “Karabağlar’ın kara bahtını ak yapmak için çok çalıştık. Çok gayret ettik. Büyük de mesafe kat ettik. 88 bin 500 oyla oyumuzu 126 bine çıkardık. Yani yüzde 43 oy artışı yaptık. 5 bin 400 oy eksiğimiz kaldı. Nasip değilmiş. Belediyeyi kazanamadık ama Karabağlıların gönlünü kazandık.
Bu çok önemli bir sonuçtur. Karabağlar’daki otopark sorununu çözecektik, yeşil alan sorununu, ulaşımı, erişim, eğitim sorunlarını çözecektik ama olmadı. Karabağlar’ın 4-5 senesi boşa gidiyor. Biraz zaman kaybedecek” diye konuştu.
“AK PARTİ İKTİDARI BİR MİLADDIR”
İzmir’in AK parti hizmetleri ve belediyeciliği ile buluşmayı beklediğini söyleyen Yıldırım, “Bunun yolu açılmıştır. Türkiye, AK Parti iktidarı ile yeni bir çığır açtı. AK Parti iktidarı bir milattır. İtibarı içeride ve dışarıda yok olmuş, muhtaç duruma düşmüş.
Ekonomisi çökmüş, istikrar yok olmuş, siyasi güvenin yerle bir olduğu bir dönemin sona erdirilmesi, istikrar ve güvenin onurlu ve dik duruşun hakim olduğu bu ülke sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu bir dönemin başlangıcıdır. Şimdi o Türkiye’nin ilk seçilmiş cumhurbaşkanı” diye konuştu.
