CHP'nin adalet adı altında yürüttüğü bu yürüyüş de daha önceki eylemleri gibi sonuçsuz ve anlamsız kalacağını düşünüyorum çünkü bu ülkede, bu topraklarda kazanmak için önce haklı olmak gerek.
Haklı olmak için doğruyu savunmak gerek.
Doğruyu idrak edebilmek için ihtiyaç duyulan tek şey ise vatan sevgisi ve imandır.
Bu yürüyüşün önceden planlandığı ve ithal bir direniş hatta gezinin daha ılımlı ama aynı zihniyeti taşıdığını herhalde anlamayan yoktur.
Gezi eylemlerinin CIA ve batılı istihbarat örgütlerinin organizatörlüğünü yaptığı ve bu ülkedeki uşakları tarafından eyleme geçirilen bir kaos planı olduğunu inkar etmek bu ülkenin acı tecrübesine ve milletin ferasetine hakarettir.
Şimdi HDP yle birlikte diğer sol örgütler ve marjinal guruplarda yürüyüşe katılıyor zaten bu karar henüz yürüyüş başlamadan HDP'ye emredilmişti. Bundan önceki adımları gibi sonra ki adımları da belli!
KAOS oluşturmak.
Kaos terörün oluşup beslenmesi için en ideal yoldur. Tercihini kaostan yana kullanan insanların tarihin karanlık sayfalarında, insanlığın ise utanç olarak benimsediği sıfatlarda yok olduğunu defalarca gördük. Şimdi partiler üstü olarak nitelendirilen ve provokasyonlarla yalan yanlış açıklamalarla kalabalığı arttırmak için halkı galeyana getirip, toplumun can ve mal güvenliğini tehlikeye atıp, bu köklü devleti dosta düşmana karşı pasif ve iradesiz bırakıp böyle ahmakça bir planın hain bir yapılanmasına teslim etmek gibi garip istekleri olan bu adaletsiz ve asaletsiz zihniyet mutlaka rezilliği fazlasıyla yaşayacaktır ve yaşıyor da.
Kaldı ki Enis Berberoğlu'nun ihaneti kanıtlar ve delillerle ortadadır. Devletine ve milletine ihanet eden bu adamı partisinde milletvekili yapıp bir de üstüne üstelik onun için yürüyüş düzenleyen kılıçdaroğlu, milletin kafasında ki şüpheleri tam anlamıyla gideriyor.
Acaba Kılıçdaroğlu yürüdüğü için mi Berberoğlu susuyor? Yoksa Berberoğlu sustuğu için mi Kılıçdaroğlu yürüyor? Bunun cevabı milletimizin takdirindedir.
Eğer gerçekten adalet isteseydiniz önce mazlumun yanında yer alırdınız.
Başörtüleri yüzünden okullarda yaka paça atılan hanım kardeşlerimiz için neden adalet istemediniz?
15 Temmuz'da devleti ele geçirmek için bu milletin evlatlarını katlettiler. O zaman neden zulme karşı yürümediniz?
Erdoğan şiir okuduğu için hapse girdi hem de okuduğu şiir devletin okullarında ders kitaplarının içinde yer alan bir şiirdi. O zaman acil ve en ihtiyaç duyulan şey ADALET'ti o zaman nerdeydiniz? Tabi ki beylerimizin adalet anlayışı içlerinden birine dokunulduğunda tahakkuk ediyor.
Kendilerine dokunmayan yılanın bin yıl yaşamasını temenni etmeleri, yılanı sevdiğinden değil başkalarının önemsiz olmasındandır.
Diktatörlük ile suçlanan insana karşı yapılan eylemlere baktığımda diktatörlüğe aynı pencereden bakmadığımizi görüyorum. Siz diktatörlüğü iyi bildiğiniz halde, demokrasiyi savunanlara bu yakıştırmayı yapıyorsunuz halbuki ilke ve inklaplarinizdaki yaptırımları baskı ve cebirle uygulamaya koyuduğunuz ithal kanunları, buna herhangi bir şekilde karşı çıkanları İstiklal Mahkemeleri'nde nasıl idam ettiğinizi o kirli gecmisiniz bize gösteriyor.
Üst akıl oyunları artık bu ülkede rengini çok açık belli ediyor. Ülkemizin karanlık günleri artık geride kaldı ve gariptir ki geçmişte yaşanan olayları eylem ve kargaşaları şimdi nasıl ve kim tarafından çıkarıldığını daha objektif görüyoruz görmemek mümkün değil çünkü şuan aynı kaptan yemek yiyip, kol kola geziyorlar.
ABD menşeli bu KAOS planı CIA ve batılı istihbarat örgütlerinin organizatörlüğünü üstlendiği her defasinda direkten döndüğümüz onca fitnenin üstesinden gelmek kolay değil ama çözümü çok kolay.!
O da İslam birliğidir.
Avrupa birliğine ihtiyacımız yok. Onlar hristiyanlar kulübü kurmuş sadece hıristiyanları önemsiyorlar.
Biz de köklü geçmişimiz ve güçlü devlet yapılanmamız ile artik hem içerdeki hem de dıştaki düşman güruhuna, adaletin anlam ve manasını tekrardan hatırlatmamiz iktiza eder.
Bu ülkede var olduğuna inandığım üç şey var; ADALET DIYANET VE SİYASET bu üçünü ahlaklı ve omurgalı bir zihniyetle yerine getiren tek lider RECEP TAYYİP ERDOĞAN'dır. Biz hakkı söylemekten haklıyı savunmaktan asla vazgeçemeyiz çünkü iman ve inancımız bize haklının ve hakkın yolunda ölmeyi emrediyor.
Vesselam..
okurken tüylerim diken diken oldu