HES yapımına 1990;lı yıllarda başladıklarını belirten Saldanlı, şöyle devam etti, ;;Türkiye;de 2001 yılında çıkan 4006 sayılı kanundan çok daha önce yatırımlara başladık. Hatta şunu söyleyebilirim. Türkiye;de riski kendisine ait olmak üzere ilk HES yapan grubuz. Biz çıktığımızda yasal altyapı bile tam anlamıyla hazır değildi. O zaman devlet yapardı bu işleri. Millet de alışmıştı. Biz başladığımızda bunların altından kalkamaz batar diye baktılar. Kendimize güvendiğimiz için yılmadan devam ettik. Önce Denizli;de iki tane santral kurduk. Arkasından Dalaman;da. Şu anda Adana;da ve Sivas;ta çalışmakta olan santrallarımızla birlikte toplam 13 adet santralımız var. Ayrıca ikisi Giresun;da, biri Düzce;de, üç adet de Adana;da yapımı süren 6 santralimiz var.;;
Saldanlı, rüzgar santralı çalışmalarının da olduğunu kaydederek, şu bilgileri verdi, ;;İlk etapta devreye girecek rüzgar santralı projelerimizin birisi Yalova;da, birisi Uşak;ta. Bunların finansmanını sağlamış durumdayız, lisansları alındı, siparişleri verildi. Üçüncüsü Kuşadası;nda, henüz sipariş noktasına gelemedi, lisanslama safhasındayız. Sonuç itibarıyla bu yatırımlar bittiğinde ki tamamının iki yıl içinde bitirilmesi planlanıyor. 1015 megavatlık bir elektrik üretim kapasitesine ulaşarak Türkiye;de yüzde 2 civarında bir paya sahip olacağız. Yıllardan beri devlet eliyle gerçekleştirilmiş yatırımları topladığınızda bu da önemli bir miktar. Ve bunun tamamına yakını yenilenebilir enerji. Biz bu enerji sektöründen aldığımız kaynakları, finans sektöründen sağladığımız kredilere ilave ederek tekrar yatırıma dönüştürüyoruz.;;
;;ÖZEL SEKTÖR ÇOK CİDDİ YATIRIMLAR YAPTI;;
Belli bir yaşın üzerindekilerin saatlerce, hatta günlerce kesilen elektriği beklediğini hatırlayacağını iddia eden Saldanlı, şöyle dedi, ;;Eski dönemlerde kesinti olurdu, elektrik üretimi yetmezdi. Şu anda özel sektörün devreye girmesiyle hem üretimde, hem tüketimde çok önemli ilerlemeler oldu. Arz bakımından, elektrik üretimi bakımından, elektriğin halka sunulması bakımından ciddi kapasite artışları oldu. Bugün itibarıyla Türkiye;deki kurulu elektrik üretim kapasitesi 51 bin megavat. Bu 51 bin megavat;ın 24 bin megavatını devlet yapmış, kalanını özel sektör yapmış. Zaten özel sektörün bu yatırımları sayesinde elektrik üretimi var. Özelleştirmenin en somut faydası bu. Bugün Türkiye;de tarihte hiçbir zamanda olmadığı kadar yedek kapasitemiz var. Yani bazı santrallar devreden çıktığı zaman bazıları devreye giriyor. Şimdi üretim tamam. Eskiden ;Sular akardı Türkler bakardı.; Ama şimdi yenilenebilir su kaynaklarımızın elektrik üretim potansiyeli olan her noktasında yatırıma başlandı. 10 sene sonra Türkiye;de boşa gidecek suyumuz kalmayacak.;;
Saldanlı, özel sektörün elektrik üretimindeki payının arttığını, dağıtımda yapılan özelleştirmeler sonucu kayıp kaçak oranındaki düşüşle de Türkiye;nin özel sektörden beklediğini aldığını söyledi. Özel sektörün ucuz, kaliteli, kesintisiz enerji sağladığını, kalitenin giderek arttığını dile getiren Saldanlı, ;;Türkiye gibi her sene enerji giderleri nedeniyle çok ciddi şekilde cari açık veren bir ülkede, yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı değerlendirmemiz ve desteklememiz gerekiyor. Özel sektör bu konuda seferber olmuş durumda. Türk finans çevreleri bu yatırımları desteklemek için seferber olmuş durumda. Bereket Grubu olarak biz de bu çabanın içindeyiz;; şeklinde konuştu.
Saldanlı, Gelir İdaresi Başkanlığı;nın, 2010 yılı Kurumlar Vergisi beyanlarına göre Türkiye;de en fazla vergi tahakkuk eden ilk 100 şirket arasında 92;nci sırasında yer aldıklarını dile getirdi.
