EVLİLİK CANLANIR MI?

Birçoğumuz evlenirken aynı yastıkta yaşlanmayı,huzur ve mutluluk dolu bir yaşam sürmeyi hayal ederiz.Evlilikte keramet olduğuna dair güçlü inancımızla başlarız.Ama her zaman böyle olmaz tabi ki süreç.Aynı evde ayrı iki kişilik olarak yaşamanın getirdiği zorluklara dayanmak,uyum sağlamak çok da kolay değildir.Evlenince eve altı kişi girer derler.Erkeğin anne- babası ve kadının anne-babası.Yani onların öğretileri,ezberleri,üstümüze sinen alışkanlıkları ve bazen de fiziksel olarak müdahaleleri.Tüm bunları yönetmek,idare etmek bazen çiftin arasındaki ilişkiyi zedeleyebilir.E tabi ''evlilikte keramet vardır'' özlü sözü kadar bir başka ''evlilik aşkı öldürür''sözünü de unutmamak lazım.Tüm bunların toplamıyla bazen yolunda gitmeyen,evlilik bağımızın zayıfladığını hissettiğimiz süreçler yaşayabiliriz.Anlaşılmadığınızı düşünüyor ve kendinizi çaresiz hissediyor dahi olabilirsiniz.Ama hemen pes etmeyin.Mutlu,huzurlu günlere geri dönmek tabi ki mümkün.Eski romantizminizi yakalamak,ilişkiyi tekrardan canlandırmak için yapılacaklar mutlaka var.

İşe ilk olarak, eşinize değer verdiğinizi göstererek başlayın. Bunu gösterebilmek için çok büyük şeyler yapmanıza gerek yok. Hiç beklenmedik bir anda eşinizin yanağına konduracağınız bir öpücük, sıcak bir bakış ya da “Seni özledim!”, “Seni düşünüyorum!” demek, yeterli olacaktır. Her insan gibi eşinizin de takdir edilmekten hoşlanacağını unutmayın. Onu takdir edebilmek için nelere değer verdiğine dikkat etmelisiniz. Bunun yaparken, “Bu gün çok güzelsin”, “Bu kıyafet sana çok yakışmış.” ya da “Sana ihtiyacım var.”, “Bu konuda haklısın.”, “Teşekkür ederim.” ve “Özür dilerim.” gibi cümleleri kullanmayı ihmal etmemelisiniz çünkü “Güzel söz yılanı bile deliğinden çıkarır”. Bu nedenle, evliliğinizi mahvedecek olan “Keşke!”, “Ben sana söylemiştim!”, “Sen zaten hep böylesin!”, “Bırak, ben yaparım!”, “Bugün canım istemiyor!” gibi cümleleri bir an önce hayatınızdan çıkarmalısınız. Eşinize değer verdiğinizi, ona karşı dürüst olarak, mutluluğunuzu ya da üzüntünüzü paylaşarak, arkadaşlarıyla arkadaş olarak, hobilerine saygı göstererek, onun için kendinizi geliştirerek, kendinizden çok fazla ödün vermeden, oluru olan konularda, fedakârlık yaparak ve kendinize bakarak gösterebilirsiniz. Bunun yanında, zihninizi okumasını beklememeli, genelleme ya da kıyaslama yapmamalı, mükemmeliyetçi olmamalı, aynı anda öfkelenmemeli, aceleci olmamalı ve sorgulamamalısınız..

Şimdi bu söyleyeceğime itiraz gelebilir.Aman hocam zaman mı var ki konuşmaya,sohbet etmeye diye.Lütfen televizyon,tablet ya da telefonlarımızla geçirdiğimiz süreleri şöyle bir düşünelim önce.Her akşam baş başa,el ele,göz göze konuşmaya,sohbete mutlaka vakit ayırmalıyız.Çift kafasını karıştıran, kendilerini üzen konuları, ihtiyaçlarını, isteklerini, duygularını ve sınırlarını dürüstçe ve açık olarak ifade etmeli, doğruları ilişkilerini zedelemeyecek biçimde söylemeye dikkat etmelidir. Konuşurken göz teması sürdürülmeli, dinlerken başka bir şeyle meşgul olunmamalı, duyguların açığa çıkmasına özen gösterilmeli, vücut dili gözlemlenmeli ve konuşanın sözü kesilmemelidir. Nitelikli sohbet yalnızca anlayarak dinlemeyi değil, aynı zamanda kendini açıklamayı da gerektirir.Unutmayalım ki güçlü bir ilişkinin temeli güçlü bir iletişimden geçer.

Bunların dışında çiftin baş başa vakit geçirebileceği zamanlara da önem vermesi gerekir.Çocuklarla birlikte yapılan aile etkinliklerinin dışında, çift yalnız geçirebilecekleri ya da yalnız yapacakları aktivitelere de zaman ayırmalıdır.Yalnızca birbirinize özel zamanlar ayırmak ilişkiyi,tutkuyu tekrardan canlandırır.En basitinden haftada bir kez baş başa yemeğe gitmek,el ele sinemaya gitmek ya da yalnızca baş başa sohbet ede ede yürümek bile bu aktivitelere küçük birer örnektir.Partnerinizi şaşırtmak da ilişkiyi canlandıran önemli öğelerdendir.Erkeğinizin ya da kadınınızın istediği şekilde giyinmek,süslenmek ya da kendi imajımızla ilgili küçük değişiklikler yapmak rutinleşen,yavan hale dönüşen ilişkilerde tekrardan kıvılcım oluşturabilir.Ve tüm bunları ''senin için yaptım''diyerek onu onore etmek harika olur.

Ve evliliklerimizin sigortası denilebilecek cinsellik.Evet toplum olarak bu konuları konuşmaya çok da yatkın olmasak da cinsellik evliliğin yapı taşlarından.Meşhur ''3S''evlilikteki mutluluk formülüdür.SEVGİ,SAYGI VE SEKS.. Diğer bütün başlıklar gibi cinsel hayatımızın da monotonlaşması doğaldır.Günlük hayat gibi yatak odası da bir süre sonra monotonlaşmaktadır. Evliliğinizin gidişatını değiştirmek, iletişimi güçlendirmek ve kendinizi vazgeçilmez kılmak için cinsel yaşamınıza özen göstermeli, ön sevişmelerinizdeki dokunmaları çoğaltmalı, fantezilerinizi açıkça ifade etmeli, birlikte duş almalı, birbirinize masaj yapmalı, müzik ya da mumlarla yatak odanızın havasını değiştirmelisiniz. İnanın, eşiniz size yeniden âşık olacak..

Tüm bunları yaparken her çift kendi kültürüne,yaşam şekline göre düzenlemeler tabi ki yapacaktır.Ama yukarıda ifade ettiğim her şey hepimizin rahatlıkla uygulayabileceği ve uyguladığı zaman da güzel sonuçlar almanın neredeyse garanti olduğu şeyler.Haklı çıkmaya çalışmaktan vazgeçip mutlu olmaya odaklanalım.Şu fani dünyada daha huzurlu,daha keyifli,daha doyumlu bir ilişki yaşamak hepimizin hakkı.Ve unutmayalım ki MUTLU EVLİLİKLER MUTLU ÇOCUKLARI OLUŞTURUR..

Sevgi,aşk ve tutkuyla kalın dostlar...

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.