ERDOĞAN VE YENİ DÜNYA DÜZENİ

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü seçim manifestosunu dinledikten sonra diğer muhalif adayların farkını daha net idrak edebiliyorum.

Lütfen buraya çok dikkat edin.

ERDOĞAN ; ''Zeytin dalı ve Fırat kalkanı hareketiyle, bölgemizde terör koridoru oluşturmak isteyenlerin ve huzurumuza kast edenlerin başını inlerinde ezdik''

-''Komşularımızın problemleri bizim problemimizdir.''

-''ahdim olsun ki, yeni dönemde Türkiye muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacak ve Türkiye küresel bir güç olarak Dünya sahnesinde yerini alacak'' 

Büyük bir Devlet yönetmek gerçekten büyük bir şahsiyet gerektirir. Her bir cümlesinde Milletine olan aşk, Vatanına olan bağlılık ve Devletine olan sadakat olan bu manifesto, farklı düşünen insanların da ufkunu ziyadesiyle açmış olmalı. Zira diğer adayların hiç bir konuşma ve vaad'lerinde kalkınma, ilerleme, yükselme adına hiç bir açıklama yok. 

Mevcudu korumak ve geriye dönmekten başka ağızlarından bir cümle duymadım.

Muharrem İnce diyor ki '' Eğer Başkan seçilirsem o sarayı onun başına yıkacağım''

Meral Akşener  diyor ki '' Eğer Seçilirsem F-16 ları ve savaş uçaklarını hepsini satacağım''

Temel Karamollaoğlu ise '' Afrine girmek çözüm değil hemen çıkmanın yollarına bakalım''

ve buna benzer bir sürü gerileme politikası, alçakların ve korkakların tercih edebileceği kararlarla donatılmışlar. Aynı açıklama ve beyanlarla gerçek amaçlarını ortaya döküp, tek bir merkezden yönetildiklerini gayet net bir şekilde deşifre ediyorlar. 

Muhalif adayların ağzından, Ülkemizin 16 yılda bin bir zorlukla elde ettiği onca başarılarını ve kanla ödenen bedelleri heba etmekten başka bir şey duymadım. 

Devletimizi, emin adımlarla ilerlediği bu kutlu yoldan geri çevirip 90'lı yıllarda olduğu gibi kendi içimizde kendimizle uğraşalım, etrafımızda olan bitene kör, mazlumların feryadına sağır, zalimlerin zulmüne lal olalım istiyorlar.

24 Haziran günü bu milletin kendi kaderini belirleyeceği ve mazlumların gönlüne serinliğin düşeceği gündür.
24 Haziran gecesi Kahire’nin, Bağdat’ın, Şam’ın, Basra’nın, Mekke ve Medine’nin, arakanın, burmanın, Ürdün’ün, Libya’nın ve Afrika’daki müslümanların gözü kulağı Türkiye’de olacak. 
ERDOĞAN'ın seçim manifestosunda görüleceği üzere artık önümüzde hiç bir engel olmadığı gibi kendinden emin, vakur bir duruşla 2023, 2053, 2071 vizyonuna ulaşabilmek artık gün gibi ortadadır. 
PKK’nın yıllardır Kürt halkına ettiği zulüm, Erdoğan yönetiminde son buldu. 
Amerika’nın imal edip, Ortadoğu’nun kalbine ihraç ettiği sözde müslüman ama gerçekte İslam düşmanı, Münafıklar ve müşrikler ordusu dinsiz DAİŞ’i çöllere sürüp, İslamın adını temize çıkaran, leşlerini yere seren Mehmetçiğin bükülmez bileği, sarsılmaz imanıdır.
FETÖ’nün kibirle, ihanetle ve haksızlıkla kurduğu yalancı devlet düzenini Adalet, Cesaret ve İtikatla yerle bir edip, hakkı getiren batılı zayi eden bu milletin bu lidere olan inancı ve bu dava ruhuna olan bağlılığıdır.
Recep Tayyip Erdoğan, Allah’ın bu aziz millete bir ihsanıdır.
Artık şundan emin olduk ki; 
Bu süreç, bir tarafı üç parti, diğer tarafı beş parti olan bir seçim yarışı değildir. 
Bir tarafında HAK, Diğerinde Batıl,
Bir tarafında ADALET, diğerinde Zulüm,
Bir tarafında KALKINMA, diğerinde Rezillik,
Bir tarafında KARDEŞLİK, diğerinde düşmanlık,
Bir tarafında İSLAM’a yar, diğerinde ateşe nar,
Bir tarafında İNSANLIK, diğerinde kölelik olan ezelden başlamış olan bir savaştır. 
Bu savaşın bir adı yoktur. Bu savaş, Sadece mirasçılarının sinelerinde, sinirlerinde, cephelerinde ve Gönüller’inde devam eden ve kıyamete kadar sürecek olan bir var olma savaşıdır. 
Etnik kökeni, dili, dini, mezhebi ne olursa olsun bu kutlu sancak altında huzur, emniyet ve saadet isteyenler samimiyetle sadakatini göstermek mecburiyetindedir. 
Herkes refahı, zalimin kucağında bulamayacağını elbette biliyordur.
Rengini saklayan, iktidara oynayan, kazanana göre çizgisi değişenler evlatlarına sadece karaktersizliği miras bırakır.
Ben, Allah’ın izniyle Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanmasından yanayım.
Çünkü mazlumlar onda umudu buldu.
Çünkü zalimler ondan korkar oldu.
Çünkü Osmanlı’nın ruhu onda tecelli oldu.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.