EN GÜZELİNE SAHİP OLMAK İÇİN, GÜZELDEN VAZGEÇMEK GEREK

Merhaba sevgili dostlar. 

Aziz olan Allah'ın selamı, iyiliği ve ikramı üzerinize olsun. 

Heyecanla beklediğimiz Mübarek Ramazan-ı şerif nihayet geldi. İtikadımızın ve teslimiyetmizin olmazsa olmazı olan Oruç tutma ibadetini ifa etmemize fırsat veren Allah'a şükürler olsun. 

Aslında Dini, fıkhi ve manevi duyguları içeren bir çok konuda bir şeyler yazmak ve sizlerle paylaşmak isterdim. Konuşmaktan ve dinlemekten keyif aldığım, sıkılıp üşenmeden saatlerce vakit ayırabileceğim tek şey aslında budur. 

Ancak ben, Allah'a karşı mahcup bir günahkar kulum. Bu yüzden yerine getiremediğim veya eksik yaşadığım bir şeyi layıkıyla yaşanması için tavsiye ve önerilerde bulunmak beni sadece riyakar biri yapar. Riya (gösteriş) çok çirkin bir davranış duygusudur hatta ruhu firaka sürükleyip hasta edecek ve o hastalığı bir bataklığa çevirecek kadar tehlikeli bir yoldur. O yüzden Yaptığımız veya yapacağımız her harekette, eylemde, söyleşide veya paylaşımda samimiyeti, iyi niyeti ve tedbiri bir an bile olsun unutmamalıyız zira tedbir kuş gibidir bir kere elinden uçarsa bir daha geri dönüşü yoktur.

Bizler, yani insan oğlu kaybetmeyi kendimize yakıştıramıyoruz. Kaybetmek bizim için bir seçenek yada hakkımızda verilmiş bir karar, hatta yaşam boyunca karşımıza çıkacak kayıpların aslında hayatımızın bir parçası değilmiş gibi yaşarken belkide bu bizim, yaşamı tam anlamıyla kavrayamadığımız anlamına geliyor. Çünkü hayat bir lezzetse bunun tadı tek olamaz tatlıda, acıda, ekşide bir lezzettir, bir tat'dır. Nasıl ki insanlar kazanırken mutluluk ve öz güven denilen duygunun vermiş olduğu cesaretle radikal ve bazen acımasız kararlar alarak ruhunu hassas bir terazide tartıyorsa, bunun özel bir mesele olduğunu da kabul etmeliyiz.

Kaybetmek ise bir mesele değil bir bilgidir, eğitim ve staj'dır. kaybetmeyen bir insan sahip olmayı bilemez ve elindekilerin önemini kavrayamaz. Yani kaybetmek dünyanın sonu anlamına gelmemeli, her şeyin bittiği, yok olduğu anlamına gelmemeli. Kim bilir belki bir kazanımdır. 

Bazen gözle görülmeyen, elle tutulmayan ama sahip olduğumuza emin olduğumuz bazı kazanımlar vardır. Bu kazanım Maddeden öte, somutluktan uzak, soyutluğu tartışılmaz ama varlığından emin olduğumuz bir duygu, bir his, bir bilgidir. 

En büyük zenginliğin kanaat olduğunu bilmek için kaybetmek gerek çünkü hiç bir insan doğuştan bilgi birikim ve donanımla doğmuyor zamanla yaşayarak görerek öğreniyor. 

Bunun için dedim ki EN GÜZELİNE SAHİP OLMAK İÇİN GÜZELDEN VAZGEÇMEK GEREK... 

uzun yıllardır tanıdığım ve geçmişini bildiğim bir kaç dostum ile karşılaşmıştım. Tanıştığımız dönemlerde Hırs ve Dünyaperest olmalarından dolayı bir çok manevi görevleri ihmal edip zengin olma isteği dediğimiz zindanda uzunca bir süre mahkum olmuşlar ve maalesef maddi anlamda çok fazla yıpranmış ve büyük zararlar yaşamışlar. Ancak çok ilginçtir ki, yüzlerinde bu kaybın utancını taşımıyorlardı ve belki inanmayacaksınız ama bunu bir komedi malzemesi, bir espri konusu yapacak kadar olgunlaşmışlardı. 

Bu satın alınacak bir tecrübe değildir sevgili dostlar. 

Bu kaybederek sahip olunacak bir bilgeliktir. 

O yüzden kaybetmekten korkmayın inanın Allah'ın ihsanı ve merhameti o kadar boldur ki kaybederken bile bir şeyler kazandırıyor.

Zengin olmak ne kadarına sahip olduğunuzla değil ne kadarını verebildiğiniz le alakalıdır. 

Bu bereketli günlerde ve Allah katında özel olan bu aylarda vermekten, paylaşmaktan çekinmeyin. İmkan dahilinde bir şeyleri birileriyle paylaşmak size bir şey kaybettirmez, Allah katında şerefinizi arttırır. Riya ve kibirden uzak halis ve samimi duygularla paylaşılan kuru bir ekmeğin bile lezzeti tarifsiz bir haz verecektir yaralarla dolu ruhumuza.

Hazreti Ali Ne güzel dua ederdi: '' Allah'ım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle, hakkımda hayırlı olanı da gönlüme razı eyle,'' 

Bende Bediüzzaman hazretleri gibi hep Allaha şöyle dua ederim; 

Allah'ım, Cennet sevdası ya da cehennem korkusu ile değil, senin rızana kavuşmak için yaşayanlardan olmayı nasip et.. 

Vesselam...