DSO Yönetim Kurulu Başkanı
Müjdat Keçeci, “Asgari ücretin 1.300 TL olması neredeyse yasalaştı. Asgari
ücrette gerçekleştirilecek artış tamamen işverene yüklenirse kayıt dışılığın
artacağından korkuyoruz ve hatta bazı firmalarımızın yatırımlarını yurtdışına
kaydıracağından endişeleniyoruz. Hiçbir işveren çalışanına daha düşük ücret
ödemek istemez ama biliyorsunuz ki asgari ücret üzerinden alınan yüklü vergiler
var. Gelir vergisi, SGK pirimi, işsizlik
ödeneği, işçi ve işveren payları maliyetleri ciddi şekilde arttırıyor. Mevcut
haliyle asgari ücret alan bir kişinin işverene 560 TL’ye varan maliyeti var.
Bunun %15’i gelir vergisi, %14 SGK pirimi, %1 işsizlik pirimi olarak karşımıza
çıkıyor. Asgari ücret net 1.300 TL olduğunda işveren olarak ödeyecek olduğumuz
bürüt tutarımız 1.645 TL ve işverene maliyeti 1.933 TL olacak. ”dedi.
Toplantıda Meclis üyeleri, asgari ücret yükselirken işverenin vergiler konusunda desteklenmemesi durumunda, iş dünyasının bu yükü kaldırmakta oldukça zorlanacağı konusunda fikir birliğine vardılar. Özellikle emek yoğun bir sektör olan tekstil sektörünün, ürettiği ürünlerde katma değer yaratmasının uzun bir süreç olduğunu belirten tekstil sektörü temsilcileri; geçiş sürecinin en çok kendi sektörlerini zorlayacağını belirttiler.
Asgari ücretle bağlantılı olarak istihdam rakamlarının da ele alındığı toplantıda Keçeci, işsizliğin %9-10 ortalamada, enflasyonun %8-9 oranında devam edeceğinin tahmin edildiğini; bu rakamların hedeflenen büyüme için yeterli olmadığını dile getirdi. Keçeci, istatiksel verilerle desteklediği sunumunda, “Nüfusumuz her yıl 1 milyon dolayında artıyor. Nüfus artışının yüksekliği nedeniyle kişi başına net gelir artışı 2014 yılında %1,8 geriledi. Nüfusumuzun en fakir %10’u milli gelirin %2,4’ünü alırken, en varlıklı %10 nüfusu milli gelirin %30,4’ünü paylaşıyor. 21 milyon hanenin 11 milyonunun geliri maaş ve ücret. 3,5 milyon hane emekli geliri ile geçiniyor. 2014 yılının TÜİK açıklamalarına göre Türkiye nüfusunun 21,8’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yeni hükümet kuruldu. Hükümetin programı hazırlanırken ilk 90-100 günde yapılacaklar belirlenecek. En önemli sorunlar ekonominin yavaşlamasına sebep olanlar olacaktır diye düşünüyoruz” ” şeklinde konuştu.
Toplantıda, Denizli’de işverenlerin nitelikli iş gücü bulmakta zorlandıkları ve bu konuda yaşanan sıkıntılar da tartışıldı. Nitelikli elemanların biraz deneyim kazandıktan sonra daha büyük şehirlere ve hatta yurtdışına gittiklerine yönelik tespitlerde bulunan sanayiciler, nitelikli eleman bulmakta yaşadıklarının zorlukların daha fazlasını buldukları nitelikli elemanları şehirde ve fabrikalarında tutmak içi yaşadıklarını belirttiler.
Türkiye’nin insan sermayesinin yurtdışına göçtüğü konusuna değinen Keçeci, “Türkiye’den yurtdışına yeni bir hayat kurmak için gidenlerin sayısı, özellikle de eğitim düzeyi yüksek olanların sayısı artıyor. OECD üyesi 20 ülkedeki, 25 yaş ve üzeri, Türk göçmenlerin sayısı 2000 yılında 1,8 milyon iken 2010 yılında 2,1 milyon kişiye ulaşmış. Göçmen sayısındaki artışın yaklaşık yarısı üniversite mezunu göçmenlerden oluşuyor. Nitelikli iş gücümüz yurt dışına kayıyor. Nitelikli işgücü konusunda sıkıntılar çekiyoruz fakat bu göçe engel olamıyoruz. ”dedi.
DSO Kasım ayı toplantısına konuk olarak katılan Denizli Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Gökhan Önem, Meclis üyelerine, tıbbın geleceği ve yapay zeka hakkında bir sunum yaptı.
