DARBENİN KROLARI...

Ekonomik gelişimi ile kültürel gelişimi paralel olmayan insanlar için “KRO” tabirini kullanırım. “Kroyum ama para bende” cümlesinin kaynağı da budur. Bu insanları ekonomik gücün vermiş olduğu içi boş öz güven ile son model araçlarda görebilirsiniz. 

Trafikte sadece onlar varmış gibi davranırlar. Herhangi bir restoranda, toplum içerisinde her hangi bir yerde etrafındaki hiç kimseyi önemsemezler. Başkalarının düşüncelerine, fikirlerine değer vermezler. 
Onların tek bir doğrusu vardır ve o doğruda kendi doğrularıdır. Bu insanlar kültürel gelişimlerinin eksikliğini ekonomi ile tamamlamaya çalışırlar. Bu hususta para çare olmadığından krodurlar.
Krolarda yanlış bilinen bir durum vardır. Bunlar sadece parası olanlardan oluşmazlar. Ekonomik durumu kötü olan ancak kültürel gelişimin nirvanasına ulaşmış kişilerden ekonomik eksikliklerini kültürel yanları ile doldurmaya çalışırlar ki bu durumda sürekli doğrularını dikta etmeye çalışan bir “kro” çıkartır ortaya.
Anlattığım her iki karakterle hayatınızda mutlaka karşılaşmışsınızdır. Hatta sosyal medyaya girin muhakkak vardır. Yeni aldığı aracını nasıl gösterebilirim diye kendini parçalayanlar, restoranlardan masalarının resimlerini paylaşanlar, fikirsel deklarasyonlar, kopyala yapıştır filozofik paylaşımlar… 
Bunlardan bize ne arkadaş diyebilirsiniz. Haklısınız. Ülkede darbeye teşebbüs edilirken düşünemeyen, olaylara yorum yapamayan, olayları değerlendiremeyen, oyunu, sistemi, yaşanılanları ve sebepleri tahvil edemeyen insanların doğrularından mideniz henüz bulanmamış demek ki. Benim midem bulandı. 
Hayatında darbenin ne olduğunu darbeli matkaptan bilen insanların 3 günde darbenin diyalektiğini yazdığına şahit oldum. Dünya siyasi tarihinde darbeler ile ilgili olan biteni hiç analiz etmemiş kişileriz. 
Merak edip geçmişimizde yaşadığımız darbelerin bir tanesini dahi açıp okumamışız, sebep sonuç ilişkisini kurmamışız ancak 3 günde darbenin profesörü olmuşuz. 
Benim olan bitenle ilgili çok yorumum var. Yorumlarımın kesinlik kazanabilmesi için zamana ve gözleme ihtiyacım var. Önce olan biteni biraz daha izlemeliyim. Coğrafyamızda olan her siyasi olayın perde arkasında küresel bir faaliyetin ayak izlerini arayan biri olarak Türkiye’de yapılan bu hamlenin başka bir yerde nasıl bir hamle ile destekleneceğini, karşılanacağını görmem gerekiyor. 
Gidin Libya’da Kaddafi’yi linç eden insanlara sorun pişmanlıklarını dinlersiniz. Gidin Irak’a Saddam’ın heykelini yıkanların pişmanlıklarını dinlersiniz. Bir olayın sağlıklı şekilde tahvil edilebilmesi için üzerinden bir sürenin geçmesi gerekir. 
Bu süreçte oturup seyredin demiyorum. Halk yaşanılanlar karşısında gereken tepkisini gösterdi, devlet gerekenleri yapıyor. Bu saatten sonrasında öncelikli amaç milli birlik ve beraberliktir. Senaryoymuş, oyunmuş, paralelmiş, teğet geçenmiş… 
Bunları zaman zaten ortaya çıkaracaktır. Biz önce milli birliğimizi sağlayalım. Kurtuluş savaşı milletin bir olabilmesi ile kazanıldı bunu unutmayın. Bakış açınızı ayarlayamazsanız reel bir resim alamazsınız. Önce bakış açınızı değiştirip farklı açılardan resme bakın. 
Ortaya atılan her iddiayı mantık süzgecinden geçirin. Kroların doğrularını kendi doğrunuz olarak kabul etmeden önce siyasi konjektürde değerlendirmesini yapın. Rahmetli Oktay Sinanoğlu’nun “düşünüyorum öyleyse varım” tezine karşı bakış açısı “Düşündüğün için mi varsın yoksa var olduğun için mi düşünüyorsun?” şeklindeydi. 
Yaşadığımız ya da yaşamaya çalıştığımız dinin ilk emri “konuş” değil. İlk emir “oku”. Biz okumadan konuşanlar topluluğuyuz. Son yaşadığımız gündemi değerlendirmek için facebooktan kurtulun google kısmına geçin. 
Ortalıkta rütbeli krolar, generaller, sanatçılar, avam tabakasının asil soyluları, entelektüel cahiller, cahil entellektüeller varken önce düşünebilme sanatını icra edelim. Düşünce bilgiden beslenir.Herkesin yayınladığına doğru diye sarılmaya gerek yok. 
Bu ülkede tarih asil milletin kanıyla yazıldığı kadar ihanet edenlerin şerefsizlikleriyle de doludur. İstiklal marşımız hangi cümle ile biter? “Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal”. Hakk’a tapan millet isek hakkımızdır istiklal. 
Hak hariç neye tapıyor isek hakkımız karşılığıdır.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.