BUNA ANCAK KADİR İNANIR

Doğrusu istihbaratı nereden aldı bilmiyorum ama toplantı bitene kadar gözümü ondan alamamıştım.
Aynen şu ifadeleri kullanıyordu CHP Denizli İl Başkanı Avukat Yıldırım Aycan, ‘Devlet Şemdinli’de kendi halkını bombalıyor’ iddiasında bulunmuştu.

Terörle mücadelede canlarını feda etmiş güvenlik güçleri, bacağını, kolunu kaybetmiş gazilere yapılmış bu haksız söylemi doğrusu CHP örgütüne ve onun temsilcisine yakıştıramadım.

Çünkü o PKK, 23 Temmuz’da Şemdinli’yi ele geçirmek ve kamu binalarına sözde Kürt bayrağı asma girişiminde bulunmuş, güvenlik güçlerinin müdahalesiyle çirkin plan ve saldırı girişimi püskürtülmüştü.

Günlerce PKK’ya karşı mücadele eden güvenlik güçleri için ‘Devlet kendi halkını bombalıyor’ demek büyük bir yanılgı, çok büyük bir haksızlıktır.
Ve o PKK bugün, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ü kaçırarak sansasyonel bir eylem gerçekleştirmiştir.
Ulusal birliği tehdit eden durumlarda yangına körükle gitmek, birilerinin değirmenine su taşımak, ekmeğine yağ sürmek şüphesiz doğru bir politika değildir. Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda buluşamayan partiler, gerçek anlamda halkla nasıl buluşacaktır.
Elbette muhalefet, varsa yanlışı görecek, sesini gür bir biçimde duyuracak ve eleştiri yapacak. Ama eve hırsızlık için gireni masum, ev sahibini ise suçlu görmek doğrusu pek vicdani değil.
Teröre karşı siyasi partilerin temsilcileri ağzından çıkacak sözleri çok iyi seçmeli, kulağı iyi işitmelidir.
Terörün gerçek yüzü ortada. İşlediği cinayetler, yaptığı katliamlar, kurduğu pusular, zehirlediği gençler ve hain eylemleri ortada.
Durum böyleyken meclisi PKK’nın eylemleri yüzünden toplamak, ‘Devlet kendi halkını bombalıyor’ saçmalığıyla eş değerdedir.
Biraz da halkın gerçekleriyle örtüşen siyaset yapmak, halkın muhalefetten beklediği en büyük haktır.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.