Ak Partili milletvekili Nihat Zeybekci’nin ‘Kaldırımlara park eden araçların camlarını kırın’ şeklindeki sözleri, son birkaç gündür Denizli gündemini en çok meşgul eden olay oldu. Hatta sözleri, ulusal kanallarda, gazetelerde ve sitelerde geniş yer aldı.
Çoğu vatandaş gibi bu söylemi şüphesiz ben de doğru bulmadım. Ancak birçok kişi gibi verilmek istenen mesajın, halkı suça teşvik etmek yada malına zarar vermek değil, insani bir olaya dikkat çekmek için yapılan bir çağrı olduğunu anlamıştım.
Bunu anlamak için de kimsenin filozof olmasına gerek yoktu...
Milletvekili Zeybekci, zaten o ifadelerin şaka olduğunu, yanlış anlaşıldığı için de bir gün sonra açıklama yapma gereği duymuştu. Buna rağmen kamuoyunda adeta bir linç girişiminde bulunuldu. Ve sanki kaldırımlara araç park etmek gayet normalmiş gibi bir durum ortaya çıktı.
İnsani bir olay demiştim. Çünkü Zeybekci, o sözleri engellileri ve yayaların en çok şikayet ettiği, yani kaldırımlara aracını park eden sürücüler için söylemişti. Verilmek istenen mesaj bu kadar açık iken bunun üzerinden siyaset yapmak kime ne fayda sağlayacaktır.
Zeybekci’nin o sözlerini yanlış algılayanların,
Engelli vatandaşları,
Yayaları,
Kaldırımlarda araç parkı nedeniyle bebek arabasını yolda sürmek zorunda kalan anneleri,
Yaşlıları veya
Öğrencileri yok saydığını söyleyebilir miyiz.
İşte bütün mesele bu.
Eleştiriler,
Farklı sesler,
Düşünceler ve
Renkler elbette olacaktır.
Bunlar demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarındandır.
Ama kaldırımlara park edilen araç sürücülerini masum kılacak, yayaları da zor durumda bırakacak bir durumun asla savunulacak bir tarafı yoktur.
Bugün üst yapı çalışmalarına, kaldırımlara, yollara bakıldığında hepsinin Avrupa standartları üzerinde, ancak mantığın hala standartların gerisinde olduğunu görüyoruz.
Litvanya’da bir Belediye Başkanı’nın askeri araçla kaldırımda park eden bir aracın üzerinden geçtiği görüntüleri hepimiz hatırlıyoruzdur. O görüntüyü izlediğimde Avrupa’nın vatandaşına karşı gösterdiği bu duyarlılığa hayran kalmıştım. Litvanyalı Belediye Başkanının oradaki vatandaşına verdiği mesajı anlamak için de Litvanyalı olmaya gerek yok.
Ve sonunda birçok engelli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri bir araya gelerek ortak bir bildiri yayınlandı ve tartışmaya son noktayı koydular.
Engelli vatandaşlarımızla, kurulamayan bu empatiden dolayı oldukça üzgünüm.
Tartışmanın tüm tarafları, Zeybekci’nin bu önerisini doğru algılamış olsaydı, kaldırımlara araç park etme sorunu bu memlekette çok daha kısa sürede çözülebilirdi.
- - - -