BU İŞTE BİN HATA VAR!

2017 yılında Nihat ZEYBEKÇİ Ekonomi Bakanı olarak görev yaparken Denizli’de EKONOMİNİN GENÇ AKTÖRLERİ isimli bir programa katılmıştı. Bakan rozetimi bir kenara koyuyor hemşehriniz olarak konuşuyorum demişti.

Cumhuriyet tarihinin en iyi ihracat teşvik paketini hazırladık bundan yararlanın diyerek hazırlanan teşvik paketini anlatmıştı.

O günden sonra bu teşvik paketinden yararlanmak adına kapılar aşındırdık fakat sonuç alamadık. Dışarıdan baktığımızda ihracat rekorları kırıyoruz ama ekonomik anlamda bulunduğumuz konum malumunuz. Sebebi hakkında susma hakkımı kullanıyorum.  

Üretim kültürüne sahip toplum olma özelliğimizi yitirdiğimiz gün sarı öküzü verdiğimiz gündü. Bu kültürü geri getirmek adına çalışmalar hep eksik kaldı ve kalmaya da devam ediyor.

İhracat rekorları kıran sanayicimiz iflaslarla boğuşuyor. İthalatta düşüşler yaşanıyor ve cari açığımız kapanıyor diye alkış isteniyor.

Tarım politikamızda dahi dışa bağımlı olduğumuzu hiçe sayarak patlıcan, soğan, patates fiyatlarını sorguluyor tanzim satış diye bir sistemle suni tenefüs yapmaya çalışıyoruz.

Halk olarak hiç mi sorgulayamıyoruz?  Bu algı yolları enfeksiyonun aşısı yokmu acaba?

Ticari işlerimden dolayı İran’a sık sık gidip geliyorum. 3 hafta önce oradaydım. Ambargo altında yaşayan bir ülke olmasına rağmen, düşmanları düşmanlıklarını aleni bir şekilde söylemelerine rağmen, hatta seni yok etmek için uğraşıyoruz diyen TRUMP’A rağmen soğan ve patates 0.50 kuruş, patlıcan 1 TL.

Bu rakamlar perakende satış rakamları. Hatta dönüşte uçakta karşılaştığım bir Türk iş adamı Türkiye’ye soğan, patates almış ve dönüyordu. Toptan alış fiyatlarını sorduğumda 0.20 kuruştan soğan ve patates aldığını öğrendim. Gümrük vergisi alınmıyor ama aynı ürün Türkiye’de 3 TL ye satılıyor. Bu ne yaman çelişki diye kendime sordum ama cevap içimde kaldı.

Cumhuriyet tarihinin en iyi ihracat teşvik paketini hazırlayan ekonomi bakanımızın bu gün bu kadar iyi teşvik paketinin yanında neleri eksik yaptık sorusunu kendine soruyormu acaba?

Bir şeylerin eksik yapıldığı ortada ama kimse bu eksiklerle ilgilenmiyor. Ağrı kesici verilerek hastalık tedavi edilmez. Hastalığın sebebine müdehale gecikmeye devam ederse eğer, İsrail’den tarım ürünleri alarak karnını doyuran bir ülke oluruz. Hani ekip biçecek kadar arazisi dahi olmayan bir ülkeden alarak demek istedim.

Esen kalın.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.