Bugüne dek yaşamınız içinde bize biçilen gömleğin dar veya bol geldiği dönemleri yaşamışızdır. Çocukluğunuzda ailenizin size biçtiği gömlek her zaman bol gelmiştir, beklentiler yüksektir ve ne zaman bunu da başardım dediğiniz noktada, size yeni bir gömlek biçilir.
Yaşamın her alanında bu böyle. Öyle gömlek bol geldiği zaman, bana daha dar bir gömlek biçin, ya da dar geldiği zamanlarda da bana bir boy büyük gömlek verin deme lüksüne sahip olmayabiliyorsunuz. Ben tekstilciyim, dolayısıyla yanlış biçilmiş bir gömleğin hem estetik açıdan iyi durmadığını, hem de işlevini tam olarak yerine getirmeyip, aksaklıklara yol açtığını bilirim. Biz siparişin geldiği ülke ve bölgeye göre ölçü tablolarımız vardır ve müşteri bize istediği beden ve dağılımını bildirir ve buna göre metraj hesaplar, kesim yaparız.
Aslında her bedeninde ayrı bir maliyeti vardır, fakat genellikle ortalama fiyat verilir. Beden oturmazsa müşteri malı aynen iade eder. Toplum olarak birbirimize yüklediğimiz görevlere göre biçtiğimiz gömleğin ölçü tablosunu doğru analiz etmemiz şart. Bu ailemiz, iş çevremiz, sosyal çevremiz ve bilumum muhtelif alanlar içinde geçerli. İlla ki usta terzi olmaya gerek yok, gömlek dar ya da bol geliyorsa, bir yerde bu sırıtır zaten. Toplumun her bir bireyinin üzerine düşen doğru görevi üstlenmesi ile aslında gömlek "cuk" diye oturur.
Türkiye Cumhuriyeti'ne ABD ve AB’nin biçmiş olduğu biçimsiz gömlekten ziyade, kendi gömleğini kendi dikebilen bir toplum olarak biz zaten yolumuza girdik yürüyoruz. Sanayici de bundan sonra kendi model rolünü ve kendine uygun olan "custom tailored" yani bedene göre özel biçilmiş çalışmalarla ön plana çıkacak. Yaz kendini gösterdi ve artık gardıroplarımızla birlikte üzerimizdekilerin ölçülerini tekrar gözden geçirmenin vakti geldi.